*Komşu il Mardin ve Bitlis’in lobisi ile siyasetçileri, şehirlerine sahip çıkıyor. Şimdiden Mardin ve Bitlis Üniversitelerine ‘Tıp Fakültesi’ sözü aldıkları dilden dile dolaşıyor.  Bu iki il’in aldığı müjde bizi kıskandırdı…

*Batman’ın kanayan yarası konumundaki İluh deresi kenarındaki yorgun binaların yıkılarak, yeşil alan olarak düzenlenmesi, kentsel dönüşümün de kenar mahallelerde yapılmasının bu şehir için bir ihtiyaç olduğunu söylüyoruz…

YERİMİZDE SAYIYORUZ

Acı ama gerçek... Bazı konularda yerimizde sayıyoruz. Özellikle komşu illerin lobisi ve siyasetçileri illerine sahip çıkıyor...
Ellerindeki güçleri illeri için kullanıyorlar...
Bizimkiler ne yapıyor?
Birbirlerine destek olmak yerine açık kolluyorlar...
Sonuçta Batman yerinde saymaya devam ediyor...
Bakın, Batman Üniversitesi bünyesinde bir Tıp Fakültesi kurulması için kamuoyu günlerdir bu talebi gündemde tutuyor, bu projenin gerçekleşmesini de dört gözle bekliyor...
Yılda 2 milyon hasta potansiyeli olan Batman’dan önce davranan Bitlis Eren Üniversitesi ‘Tıp fakültesi’ sözünü alıyor. Batman’ın isteği ise havada kalıyor...
Bu talep Ankara’da iyi bir şekilde dillendirilmediği için şimdilik Batman Üniversitesi bilinen bölümlerle yoluna devam ediyor...
Bugün Bitlis ve Mardin, Ankara’dan aldıkları ‘Tıp fakültesi’ müjdeleriyle bizi kıskandırdı.
Biz de yıllardır Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yükünü hafifletecek ‘Batman Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kavuşmasının gerektiğini söylüyoruz...

 

İLUH UNUTULMAMALI…

İluh deresi kenarındaki 'Kentin yorgun ve yaşlı binalarının yıkılarak yerlerine yenilerinin yapılması için ıslah projesi geliştirilmeli' diyoruz.
Kentin yapı stokunun büyük bir kentsel dönüşüm projesiyle yenilenmesi, eski yerleşim birimlerin de ‘Kentsel Dönüşüm Projesi'nin uygulanması çok daha acil bir ihtiyaç...
Bizce Belediye'nin o dere kenarında olası bir sel taşkınına önlem adına çok acil ve çok radikal bir ıslah projesine imza atması gerekiyor...
Eski yerleşim birimlerinde tüm imar planlarının yeniden ele alınması, gerekirse kat adedinin arttırılması bile düşünülmelidir...
Binaların yenilenmesi için imardaki kat kısıtlaması bir engelse, eski ve yorgun binaların yerine inşa edilecek yapılar için kat adedini arttırmak bir çözüm olabilir...

KÖY PAZARI BİR AN ÖNCE YENİLENMELİ
Belediye Başkanı Ertuğ Şevket Aksoy, geçen yıldan beri üzerinde durduğu projelerden biri de Alo Tevşo köy pazarıydı...
Bu köy pazarına neşter vurulacağı belirtildi.
Çok uzun bir süre Batman’da ticaretin kalbinin attığı, bugün ise ölüm döşeğinde bulunan köy pazarının bir müdahaleye ihtiyacı var...
Ama müdahalenin doğru yapılması gerek.
Yoksa hasta ameliyat masasında ölür.
Peki ne yapmak gerek?
Alo Tevşo pazarı çevresindeki eski çarşı da bir bütün olarak ele alınmalı.
Ulu Cami ve Lale Cami arasında kalan ‘alan’ bir bütün olarak değerlendirilmeli.
O bölge üstü açık, köy pazarı dokusu ortaya çıkartılmış, köy ürünlerinin ağırlıklı görünümlü modern işlevli bir alışveriş merkezine dönüştürülebilir.
Bunun yerine köy pazarının sadece zemin döşemesini ve derme-çatma işyerlerinin görüntüsünü değiştirmek bir işe yaramaz.
Köy pazarına neşter vurmayı planlayanlar önce konunun uzmanları, sonradan konunun ilgilisi esnaflarla bir masaya oturup etraflıca konuşmalılar… 7.5 Milyon TL’lik bir proje hazırlayan Belediye’nin, bu proje de geç kalmamalı...

ESKİ AÇILIŞLAR YOK…
Evet petrol kentte eski açılışlar yok, kepenk indiren dükkanlar var
Geçenlerde bazı esnaflarla sohbet ediyoruz...
Konu ekonomik gidişat.
Esnaflardan organizatör olanı örnek verdi;
“3 yıl öncesine kadar her hafta sonu 2-3 açılış programı yapardık. Organizasyonlara yetişemezdik. Şimdi ayda bir, iki ayda bir açılış programı alabilirsek seviniyoruz' dedi.
Reklamcı söze girdi; “Ne ofisin telefonu, ne de cep telefonum susardı. Akşam oldu, daha reklam vermek için arayan olmadı.”
Gerçekten de ekonomi gidiyor.
Bunun en büyük göstergesi ise kent merkezinde kepenk indiren işyerleri… Ulusal zincir marketleri bakkal ve küçük marketleri bitirdi.
Boşaltılan dükkanların vitrinlerinde kocaman 'kiralık' tabelaları.
Eskiden dükkanlar hava paralarıyla devredilirdi.
Şimdi mülk sahipleri neredeyse ‘promosyon’ olarak üstüne hava parası verecek…