Malum bir senede dört mevsim var. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış. Her mevsim üç aydan ibaret olup yaklaşık olarak doksan günün üzerinde bir süreye sahip. Yıl 365 gün. Şimdi ilkokuldan itibaren öğrenip ezberlediğimiz bu bilgileri bildiğimiz halde bize niye tekrar ettiriyorsunuz diye düşündüğünüzü biliyoruz ancak bizim de var bir derdimiz. Kişisel değil tabi toplumsal bir dert bu.

Yukarıda saydığımız bütün bilgileri yöneticilerimizin ve görevlilerimizin çok iyi bildiklerinden emin olduğum halde tekrar etmek istedim. Olur ya belki unutmuşlardır. Bunca iş yoğunluğu içinde bununla uğraşacak değiller ya. Biz işin iyi tarafından bakıp devam edelim.

Her mevsimin kendine has özellikleri ve doğal olarak da çalışma tarzları bulunmaktadır. İlkbaharda havaların ısınması ile iş sezonu olarak adlandırdığımız alanda çalışma dönemi başlar. Kış aylarında ise daha çok içerde planlama ve projelendirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi gerekir.

Dönem dönem yaptığımız incelemelerde bazı alanlarda dışarıda çalışılması gereken dönemde planlama ve projelendirme çalışmalarının ağırlıkta olduğunu görmekteyiz. Tabi doğaldır ki bu durum alandaki çalışmanın geç başlamasına veya zamanında başlasa da geç bitmesine neden olmaktadır.

Kentlerimiz her ne kadar altyapı konusunda çalışmalarla kentleşme çabası içerisinde bulunmakta ise de durumun böyle olmadığını çok iyi bilmekteyiz. Hangi kentte yarım saat yağmur yağsa caddeler göl olup çıkmakta vatandaş ve esnaf sular altında kalmaktadır.

Bu durumun bir kader olmadığı açık. O halde ortada bir takım eksikliklerimiz var ki bu durumlarla karşı karşıya kalmaktayız. Bunu imkânlar ölçüsünde gidermek için çaba göstermek gerekir.

Malum yine bu ayın bitmesi ile kış mevsimine girmekteyiz. Aralık, ocak ve şubat ayları kış ayları. Isınma ve diğer sorunların hat safhada bulunduğu bir mevsim. Araç dumanları, bulutlu ve nemli aynı zamanda soğuk ve yağışlı havalar, Kalorifer ve soba bacalarından çıkan dumanlarla kentler bu mevsimde adeta can çekişen bir yapıya bürünürler. Bu durum doğal olarak sağlığımızı etkilemekte başta soğuk algınlıkları olmak üzere bir dizi hastalığın toplumda yayılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle bu dönem başlamadan sayın yöneticilerimize birkaç hatırlatma yapmayı uygun gördük.

Kışın başlaması ve kaloriferlerin ve sobaların yakılmaya başlaması ile birlikte başta standartlara uygun yakıt kullanımı olmak üzere gerekli denetimlerin yapılmasının faydalı olacağına inanmaktayız. Özellikle kalorifer bacalarının temizliği ve kaliteli yakıt tüketimi konusunda hassasiyetler gösterilmelidir.

Kışın en fazla sıkıntı çektiğimiz konulardan birisi de şüphesiz elektrik ve ona bağlı olarak meydana gelen su kesintileridir. Bu konuda DEDAŞ'ın gerekli önlemleri almasının yararlı olacağını düşünüyoruz.

Kış mevsimi gelmeden bir uyarı ve hatırlatmada bulunduk. Eksik ve aksaklıklar elbette olacaktır ancak bu durum hayatın olağan akışını etkileme düzeyine ulaşmamalıdır. Herkes görevini yerine getirirse sorun yaşamayacağımızı sanıyorum. Dilerim herkes görevini zamanında yapar.