*Son yağışların yeşil renge büründürdüğü Batman Ovasında tabiri caizse dağ-taştan su fışkırıyor. Kırsaldaki doğal şelaleler, Muradiye Şelalesi’nden farksız değil. Arı kovanları tepe yamaçlarına kurulmuş. Doğa, kırsalda oturanlara en güzel zarafetini sunuyor...

*Sağanak yağışlar yer yer su baskınlarına yol açsa da bir o kadar da taş ve kerpiçten yapılı evlerde hasar fazla. Eski kerpiç konaklar aşırı yağışlar sonucu yerle bir olmuş. Ova öyle bir güzel ki. Bir yandan kar bir yandan da bahar yaşanıyor.

BAHARIN EN MUTLULARI

Kış mevsiminin 5-6 ayını sıcak il Batman’ın çevresinde geçiren göçerler, bu yıl aşırı yağışlarla hemen her yeri mera olarak kullanıyor. Tabii ki ekili alanlar hariç.

10 binlerce küçük ve büyükbaş hayvan sürüleri akarsu kenarları ile bir karış boyu bulan meralarda otlattırılıyor.

Sürü sahipleri mutlu.

Batman ovasının dört bir yanında dolaşan göçerlerin bu yıl erken ayrılmaya niyetleri yok gibi.

Çünkü onlar için tam bir yayla havası hakim.

Sağanak yağışın yer yer etkili olduğu Batman ovasında yeşil manzara en çok göçerleri sevindirmiş.

Suriyeli çobanların ağırlıkta olduğu bölgede yol kenarlarında ve akarsu kıyılarında 10 binlerce sürü var.

Her yıl bu mevsimde Hakkari, Muş ve Bingöl’deki yayların yolunu tutan göçer aileler bakın neler diyor:

“Son yağışlar bizi şaşırttı. Bu yıl anlaşılan bahar mevsiminin bu ovada uzun sürecek gibi. Yağışlar her ne kadar ekili tarlalara yaradıysa da bir o kadar da sürülerimiz için de otlak alanlar yeşerdi. Bu gidişle Mayıs’ın başına kadar burada konaklayacağız. Bize her yer mera.”

ARICILAR KOVANLARI ERKEN KURDU

Yörenin en iyi balının yetiştiği adreslerden biri de Sason’dur.

Gerek Mereto dağı etekleri gerekse de Helkıs ve Goh dağlarının eteklerinde sayısız bitki erken çiçek açtı.

Bal üreticileri de kovanları erken kurdu.

Geçen yıl bal üretiminde umduğunu bulamayan Sasonlu bal üreticileri de büyük-küçükbaş hayvan sürü sahipleri kadar bahar havasından mutlu.

Batman Çayı havzası ile Sason Çayı kıyısında yüzlerce arı kovanı kurulmuş.

Martıların da alıştığı bu coğrafyada kışın geride kalmasıyla leylekler de elektrik direklerinde yuva kurdu.

Her mevsimde bu dönemde Nil’den göç eden leylekler, akarsu kenarlarındaki elektrik direklerinin tümünü yuvaya dönüştürmüş.

Tablo gibi Batman barajı havzası kıyısındaki Taşlıdere kaplıcasının ormanlık alanı renk cümbüşüne dönüşmüş.

Ormanlık alanında ekilen hububat, çiftçiyi bir hayli verimli bir hasat için umutlandırmış.

Derelerin gürül gürül aktığı su, ovaya bereket getirmiş.

KARADENİZ GİBİ

Sason ve çevresini görenler tıpkı Karadeniz bölgesindeymiş gibi doyumsuz manzarayı izliyor.

Sason Çayı kıyısındaki çilek bahçelerinde tomurcuklanan ürün, üreticiyi tarlaya erken yönlendirmiş.

Yılda iki kez hasadın toplandığı çilek bahçeleri yöre çiftinin olmazsa olmazlarından olmuş.

Dağ ve tepelerde eriyen kar suları doğal şelaleler oluşturmuş.

Van-Muradiye Şelalesi’nden farksız doğal şelaleler doğaya ayrı bir hava katmış.

Karadeniz bölgesini aratmayan Sason ve çevresinde yağışlara direnemeyen tek yapılar ise kerpiç-taştan yapılı evler.

Toprak damlı evler, aşırı yağış alınca yer yer çökmelere yol açmış.

Kerpiç konakları yıkılan bazı köy sakinleri: “Böyle yağış görmedik. Son 30 yılın en yağışlı bahar mevsimini geçiriyoruz. Eski evlerimiz yağışa direnemedi” diyorlar.

Sadece kırsalda değil Sason ilçe merkezinde bile bazı iş yerlerinin ihata duvarları yağış sonucu yerle bir olmuş.

Toprak kaymalarının da yaşandığı doğa, tüm sel taşkınlıklarına rağmen bu baharda bir başka güzel manzara sunuyor.

Sason’un çevresindeki tepelerde yer yer kar var ama ovada ise bahar havası hakim.

Kısacası, ilkbaharın yüzünü iyice gösterdiği kırsalda tam da piknik zamanı.

Yağışın bol olduğu bu baharda herkesin yüzü gülüyor…