Seçim artık geride kaldı.

Artık kimse seçim tahminleri yapmayacak...

Artık hiçbir parti lideri karşınıza çıkıp sizden oy istemeyecek...

Şu anda kimin kazançlı olduğunu biliyorum...

Kim kazandı biliyor musunuz?

Mahrumlar, yoksullar başta olmak üzere halkımız, hepimiz...

Çünkü artık epey süreyle kafamız şişmeyecek, politik vaatlerle kimse bizi dumura uğratamayacak...

Sokaklarımızda büyük gürültü çıkararak dolaşacak seçim araçları olmayacak, çocuklarımız daha rahat uyuyacak...

Her gün seçim masrafları için ortalama iki milyon liralık harcama yapan partiler gerçeği vardı.

Artık o harcama da yapılamayacak...

**

**

Şu aşamada hangi yerel sorunu yazacak olsam, siz de takdir edersiniz ki beyhude, boşuna yazmış olurum...

Çünkü herkes, bilhassa il yöneticileri, politikacılar, medya, toplumun bütün kesimleri günlerce sadece seçim sonuçlarına endekslenmek zorunda kalacaklar.

Ne yapalım, günlerce yazı yazmayalım mı?

Mecburen yazacağız.

Seçim sonuçları netleşmeye başladıktan sonra inşallah önümüzdeki günlerde değerlendirmelerimiz olacaktır.

Herkes kendine göre değerlendirme yapacaktır.

Siyasi partiler umdukları oyları almamışsa, kendilerince nedenlerini sorguladıkları gibi, kamuoyuna da mazeretler uyduracaklardır...

Eğer sonuçlar lehlerine ise, politik çalışmalarının semerelerini aldıklarını ilan edeceklerdir.

Bir kısır döngü gerçeği zaten söz konusudur.

Yıllardır tüm seçimleri izlerim; daha hiçbir partinin aldıkları seçim sonuçları nedeniyle öz eleştiri yaptıklarına şahit olmadım...

Bu seçimin sonuçları günlerce tartışılacaktır. Şu aşamada yerel sorunları dile getirip, çözüm önerileri sunmanın zamanı değildir. Böyle bir yazıyı da beklemeyin derim.

**

**

SEÇİM VE GEÇİMDEN MÜHİM MESELE!..

Herhangi bir seçimin hemen ardından yaptığımız yorumlarda istediğimiz kadar yerel sorunlarımızı gündeme taşıyalım, pek ilgi görmez…

Neden mi?

Toplum sadece seçim ve sonuçlarına yoğunlaşmaktadır da ondan…

Seçimden, geçimden daha önemli olduğuna kesinlikle inandığım bir mesele hakkında değerlendirmemi bilginize sunmak istiyorum.

Seçimden ve geçimden daha önemli bir mesele olabilir mi?

İkinci Dünya Savaşı’ndan beş yıl sonra Bediuzzaman’a, ünlü din alimlerinin bile cami ve cemaatı bırakıp radyo başına koştuklarını, kendisinin ise cihan harbini çok önemsemediğini, bunun nedeninin ne olduğunu sormuşlar. Bediuzzaman’ın cevabı şöyle olmuştu: “Evet, bu Cihan Harbinden daha büyük bir hâdise ve bu zemin yüzündeki hâkimiyet-i âmme dâvâsından daha ehemmiyetli bir dâvâ, herkesin ve bilhassa Müslümanların başına öyle bir hâdise ve öyle bir dâvâ açılmış ki, her adam, eğer Alman ve İngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklı da varsa, o tek dâvâyı kazanmak için bilâtereddüt sarf edecek.”

Ben tam da bu sözlerin etkisindeyim. Seçim ve geçimden, dünyadaki bütün hakimiyeti ammeden daha önemli bir meselemiz var, bunu pek düşünmüyoruz.

İnsanlık alemine ilahi mesajı ulaştırarak evreni o nurla aydınlatan Peygamber gerçeğine rağmen, buhran üstüne buhran yaşayan yaşlı dünyamız gerçeğini gözlemlemek son derece düşündürücü…

Mezar kapısı açık şekilde insanlığın karşısında duruyor. Ve her gün kafile kafile insanlar o kapıdan geçerken, herkesin başını avuçlarının içine alıp, “Nereden geldik, niçin geldik ve en önemlisi nereye gidiyoruz” diye kendisine soru sormaması, gerçekten vahim bir eksiklik olsa gerek…

Birileri, “Kafile kafile aramızdan ayrılan insanlar, mezar kapısı falan filan’ diyerek neden söz ediyorsun?” diyebilir.

İnsanları, özellikle de akıl sahiplerini derinden sarsan ve düşündüren bir hadiseden söz ediyorum. Her kişinin başına öyle bir dava açılmış ki, bütün dünya onun olsa neye yarar? Bir bilinmeze doğru giden insanların bu gerçeği iyi analiz etmesi gerekiyor…

(Elif, lâm, raa. (Bu) öyle bir kitaptır ki âyetleri (en kat'î bürhanlarla) desteklenmiş, sonra da apaçık bildirilmiş, (her işi) hikmetle yapan, (her şeyden) kemâliyle haberdâr olan (Allah) tarafından (indirilmiştir). (Hud Suresi 1. Ayet)

Bu toplumun içler acısı durumu ortada. Çok büyük acılar yaşıyoruz milletçe…

Dünya hayatını ebedi sanıyoruz. Toplumumuzun bu gerçekleri görerek ona göre hayatına yön vermesini diliyorum.