Kent kültürü, şehirlerin oluşmaya başladığı andan itibaren tarihi süreç içerisinde şehirlerin, geliştirdiği ve kendine has özellikleri ile oluşturduğu unsurların bütünü olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda kentlerin tarihin akışıyla oluşturduğu özgün yaşam biçimi ve kültürel değerlerinden bir veya birkaçı ön plana çıkmaktadır ki bu da o kentin kimliğini oluşturmaktadır.

 

Kentler kimi zaman yasam tarzları ile bir kimlik oluştururken kimi zamanda tarihi, doğal güzellikleri ile bir kimlik oluşturmaktadır. Bazen de şehirler belli özellikleri ile ön plana çıkmaktadır ki bunlar; ticaret, sanayi, bilim, kültür, din, spor, hoşgörü, moda, turizm şehirleri olarak kimlik kazanmakta ve bir kültür oluşturmaktadır.

 

Günümüzde bu şekliyle ön plana çıkan dünya şehirlerinden ve ülkemizdeki şehirlerden örnekler verilebilir . Paris’i modanın merkezi, Mekke’yi İslam dininin merkezi, İstanbul’u sanayi, kültür, turizm merkezi, Mardin’i farklı dini mozaiklerinden oluşan hoşgörüsü ile Atina’yı olimpiyatları ile kimliğini kazanmış şehirler olarak sayabiliriz. Bu örnekleri çoğaltmak elbette mümkün olmakla beraber burada asıl varmak istediğim nokta kendi şehrimize nasıl bir kent kültürü ve marka kazandırabileceğimizdir. Batman’ın kentleşme sürecinin 1950’lerde Petrolun bulunması ile başladığını düşünecek olursak tarihinden getirdiği köklü kültürel bir sermayesinin olmadığı ortada olmakla birlikte bu kentin kendine özgü bir kültürünü olmadığı ve kendine özgün bir kimlik oluşturamayacağı anlamına elbette gelmeyecektir. O halde nasıl bir kimlik kazandırılmalı ?

 

Bu bağlamda Batman’ın nasıl bir kimlik oluşturacağı konusuna eğilecek olursak kentin oluşmasına ve büyük bir şehir haline gelmesine önemli ölçüde katkısı olan petrol kaynağıyla ilişkili olarak Türkiye’de gerçek anlamda öteki şehirlerden ayrışacak ve ön plana çıkacak bir asfalt çalışması yapılabilir. Nasıl ki Konya denince akla ilk gelen Mevlana oluyorsa ,Çorum denince leblebi bir çağrışım yapıyorsa neden Batman deyince kaymak gibi çukursuz ve kusursuz yolları akla gelmesin ki ! Bu yönüyle ciddi manada bir kimlik kazanmak ve markalaşmak adına kentimize bir katma değer kazandırabiliriz. Tabi burada bizimkisi sadece bir öneri yani bu konuda belediye veya valilik olarak bir kampanya da başlatılabilir. Halkın görüşlerinin de alınabileceği yarışma tarzında faaliyetler de yapılabilir. Yani kentin güzel bir kimlik ve marka kazanması adına kolektif bir çalışma ile gerek yerel ve merkezi yönetimler olarak gerekse de vatandaşlar olarak çalışmalar yapılabilir.

 

Kentimiz uzun yıllar faili meçhul cinayetler, terör ve intihar olayları gibi olumsuz haberler ile ulusal basında yer aldı. Bu haberler ile beraber Batman’ın olumsuz bir imajı oluşmaya başladı. Hatta son zamanlarda kaçak elektrik ve trafo patlamaları ile olumsuz olarak tekrardan gündeme oturduk. Bu açıdan bakınca kentimiz adına ne yapabiliriz diye düşününce böyle bir yazıyı kaleme alma gereğini bir vatandaş olarak hissettim. Umarım bu güzel kentin vatandaşları olarak kentimize bilim, sanat, teknoloji, sanayi, turizm doğal kaynaklar ve yeşil alan projeleri ile daha geniş bir yelpazede kimlik kazandırmak adına yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı çoğaltarak şehrimizin gelişimine katkı sunarız.