Yazını başlığına bakınca evet ilk başta “kendinizi eleştiriye kapatın” cümlesi hiçbir şekilde eleştiriye açık olmayalım anlamı çıkabilir ancak olayın iç yüzü daha farklı ve kastetmeye çalıştığım durum “olumsuz, yıkıcı, samimi bir yaklaşımla yapılmayan eleştirilere” kapatın çıkarımıdır.

Aslında eleştiri bir bütün olarak bizleri daha ileriye taşıyacak, kendimizdeki eksiklikleri görmemize ışık olacak, bizleri daha da geliştirecek bir mekanizmadır. Ancak eleştiri de bulunacak kişilerin olumlu bir şekilde mi eleştirdiği, iyi niyetle mi yaptığı çok önemli. Şık bir üslupla söylendiği zaman da kişi bu tip eleştirileri mutlaka dikkate alacaktır.

Yıkıcı eleştiriye açık olmayı artık bırakmalı!

Çünkü ne yazık ki toplumumuzda “yapıcı eleştiri” formu diye bir argüman yok.

Var olan durumu daha iyi seviyeye getirme çabası yok! Sadece var olanı aşağılamak, eleştiriyor olmak için eleştirmek, enerjiyi sömürmek, aşağı çekmek, sarkastik konuşmak var.

Siz siz olun yılmadan devam edebilmek için yıkıcı eleştirilere kapatın kendinizi.

Şimdi bu dediklerimizi anlamaya çalışmadan eleştirecek olanlar da olacaktır.

Ne yapacağız?

Es vermeden devam!

Hepinizin çevresinde mutlaka her şeye muhalif, her şeyi eleştiren prototipte insanlar vardır. Genel özellikleri itibari ile hiçbir şey üretmezler, üretmek istemezler en doğrusu da üretemezler. Dolayısıyla olduğu yerden yıkıcı bir şekilde eleştirmek bu tarz insanların en sevdiği şeylerin başında gelmektedir.

Bu kişilerin psikolojik ruh hallerine baktığımız zaman sadistçe duyguların baskın olduğunu görebiliriz. Neden mi? Başkalarının fiziksel olmasa bile ruhen acı çekmesinden, yaralanmasından haz almaları başka bir şey ile bağdaştırılamaz. Yıkıcı bir şekilde eleştirip, karşıdaki insanların enerjisini, modunu düşürmek bu kişiler için müthiş bir motivasyon kaynağıdır.

Toplum ve kendisi için sürekli bir şeyler üretme çabasında olan, daima dinamik çalışan, olumsuz şeylere eleştirel bakıp düzeltme yoluna giren, imkanları doğrultusunda enerji sarf eden insanlara karşı bu prototipteki kişiler hemen sadistçe duyguları gün yüzüne çıkarır ve belden aşağı dahil her türlü vurmaya çalışır.

Aslında bu bireylerin psikolojik açıdan mutlak anlamda tedavi görmeleri gerekmektedir. Bu duygular aslında “aşağılık komplexinin” dışa vurumu olarak da görebiliriz.

Aşağılık kompleksi, kişilerin kendini ruhsal ve bedensel açıdan yetersiz ve değersiz hissettiği psikolojik bir durumdur. Aşağılık kompleksi genellikle çocukluk döneminde anne ve babanın yanlış tutumlarından kaynaklanır. Çocukluk çağlarında başlayan aşağılık kompleksi, ileriki yaşlarda daha ciddi sorunlara yol açar. Bu komplekse sahip olan kişi herkesin ondan daha başarılı, daha becerikli ya da fiziksel olarak daha güzel olduğunu düşünür.

Yaşamış oldukları başarısızlıkları başkalarının suçu olarak görürler. Suçlarını kabul etmeyerek başkalarının üstüne atarlar.

Ve iyi niyetle yapılan hiç bir eleştiriye bile tahammül edemezler. Ancak, kendileri sürekli olarak başkalarını eleştirerek kendilerinde yetersiz gördükleri noktaları kapatmaya çalışırlar. Bu da yukarı da açıkladığım durumu destekler niteliktedir.

Enerjinizin sömürülmesine, moralinizin bozulmasına karşı gardınızı alın! Çünkü seni, beni, bizi bu şekilde eleştiren insanlar emin olun bizlerin yaptıklarına bakmadan, içeriğinden bağımsız bir şekilde yeriyorlar!

Ezcümle: Yıkıcı, samimiyetten uzak eleştirilere asla kulak asmamalı buna karşı; üretkenliğimiz daha da artmalı, doğrularımızı söylemekten vazgeçmemeli, yılmamalı ve kendimizi geliştirmeye devam etmeliyiz. Sizin daha da iyi olmanızı istemeyen çokça kişi olacaktır. Bırakalım onlar kendi kirli dünyalarında boğulmaya devam ededursunlar, biz açık sularda yol almaya devam edelim.