Yıllardır hafızamın bir köşesine not ettiğim, ancak sonuç alamadığım bir mesele var; Kadın Hakları…

Ne yazık ki kadınların hak ve hukukları hala yeterince gözetilmiyor.

Yapılan açıklamalar söylemden öteye gitmiyor…

Teoride kadın hakları konusunda mangalda kül bırakılmıyor, ama pratikte hala değişen bir şey yok…

Pratikte ideolojik sloganlar atılıyor…

Kadın Hakları konusunda dem vuruluyor…

Ancak kadın hakları konusunda duyarlı bir toplum olduğumuz söylenemez.

**

**

Hayatın her alanında kadınlara yönelik ayrımcı politikalar hala revaçta…

Bu köşede kadın hakları konusunda sayısız makale yazdım, çok farklı değerlendirmelerde bulundum, egemen zihniyeti eleştirmekten hiç çekinmedim…

Din adına, ideoloji adına kadınların sömürüldüğüne dikkat çekip durdum…

Eleştirmediğim çevre kalmadı…

Din adamlarının gerçek anlamda kadın haklarını savunmadıklarını ve görevlerini yapmadıklarını yazıp durdum.

Aykırı görüşlerimi her zeminde ifade etmekten çekinmedim…

Aile çevremde, akrabalarım arasında herkes beni kadın hakları konusundaki duyarlılığımla tanırken, inandığım doğruların arkasında durdum.

**

**

STK TEMSİLCİLERİNE ÇAĞRIMDIR…

Değerli Okurlar, yıllardır hafızamın bir köşesine not ettiğim ve sonuç alamadığım meseleye geleyim.

Neden mi söz ediyorum?

Kadınların Miras hakkından söz etmek istiyorum.

Yıllardır sivil toplum örgütleri çatısı altında geniş katılımlı bir toplantı, Çalıştay veya Sempozyum düzenleyerek kadınların miras hakkını tartışmaya açmak istiyorum.

Ne yazık ki hiç kısmet olmadı.

Bu yazımla belki birilerine ilham veririm diye kadınların miras hakkı üzerinde durmak istiyorum.

Bazı sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerinin bu yazımı dikkatle okumalarını diliyorum.

**

**

Sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerine önerilerim var.

Kadınların miras hukuku konusunda nice uzmanlar var.

Gerek dini konularda derin bilgileri olan din alimlerini, gerekse evrensel hukuka vakıf olan hukukçuları Çalıştaya davet ediniz…

Diyanet İşleri adına söz sahibi olan Müftü veya yardımcılarının da katılımı önemlidir.

Toplumun her kesimden insanlar, sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri mutlaka katılım sağlasın.

Varsa yörede bilinen ve tanınan ‘Kanaat Önderleri’ni de çalıştaya çağırınız…

Batman basın mensupları, duayen gazetecileri de unutmayın…

Bu konuda söyleyecek sözü olan herkesi kadınların miras hukukunun tartışılacağı toplantıya davet edelim.

**

**

Evet, kadınların miras hukuku, miras hakkı konusunda özellikle bölgemizde ciddi bir duyarsızlık var…

Bir babanın tek oğlu, 7 kızı olsa, bakıyorsunuz ki kızlar mirastan mahrum bırakılıyor…

Ölüm döşeğine düşen baba, kızların miras hukukunu görmezden geliyor…

Nice varlıklı, zengin aile biliyorum ki kız çocuklarının miras hukukuna hiç duyarlı değiller…

Binlerce dönüm arazi olsa bile, çoğunlukla erkek çocuklar arasında pay ediliyor.

Kadınlar üvey evlat muamelesi görüyor…

Oysa dinimizde kadınların miras hukuku ile ilgili hükümler var.

**

**

Kadınların mirastan mahrum bırakılması diye bir dini hüküm yoktur, kimse gösteremez…

Bu konuda dindar olmayanları çok fazla eleştirmeyeceğim. (Ki nice dindar olmayanların miras konusunda kız çocuklarını gözettiklerini de biliyorum.)

Bu konuda öncelikli eleştirilerim dindar kesimlere veya dindar geçinenleredir…

Bir çalıştay düzenlense, orada da açıkça bu görüşlerimi ifade etmekten çekinmem…

Gözlemlerimi sunmak istiyorum;

namazında ve niyazında olan,

camilerde ön saflara koşan,

arka ceplerinde külah taşıyan,

her namaz öncesinde dişlerini misvakla temizleyen,

cami cemaatına, yanındaki hazirunun ellerine misk gibi güzel kokular süren,

her namaz sonrasında uzun uzun tesbih çeken,

katıldığı ve ayrıldığı topluluğa; ‘Selamün aleyküm’ diyen,

dini bütün biri olarak bilinen ve tanınanlar, ancak miras hukukuna duyarsız olanlar…

Lütfen kadınların miras hukukuna duyarlı olunuz.

Vallahi bunun hesabı sizlerden sorulacaktır.

Kadınlara büyük haksızlıklar yapılıyor. Miras önemli bir alandır. Kadınların miras hukukuna saygılı toplum olmamız dileğimle.