Batman Üniversitesi özel güvenlikçileri tarafından sokaktan alınan ve sabaha kadar misafir edilen Afganlı göçmenlerin durumu insanın vicdanını sızlatıyor.
Van’dan gelen bir otobüsten Batman eski devlet hastanesi dolaylarında indirilen aile olayını duymuşsunuzdur. Bana da e-mail ortamında geldi bu bilgi
Bayram yazısı olarak ne yazacağımı düşünürken o karedeki küçük kız çocuğunun bakışı ve bendeki duygular bir anda beni bu yazıyı yazmaya teşvik etti
Sırtı pek, her gece ete vuran bir ailenin iyi semizlenmiş veledi babasına “bana Nike yada Adidas alacaksın, yoksa karışmam” diyiversin.
Hayatında kaloriferli evinden çıkmamış, kışın soğuğunu yılbaşı Noel filmlerinde yağan karla hatırlayan fırlama, “bu bayramda mı tatile gidemicez” diye bağırsın
Alın size hayatının henüz ilk kısmında bir coğrafyadan ötekine savrulan küçük kız çocuğu
Sanır mısınız ki bizim ve ailelerimizin bir garantisi var. Suriye ile çanlar çalıyor. Rabbim göstermesin aynı duruma bizlerde düşebiliriz.
O kız çocuğu ne Adidas ne de tatil hayal edebiliyor. Hatta yaşıtları okula giderken kendisi garip garip bakakalıyor.
Tek isteği yanında güven duyduğu babası ve şefkatiyle ısındığı annesi ve birde üstünde çatısı olan bir ev
Allah kimseye savaş ve sürgün vermesin. Biz yaşamadık ama gördüğümüz kadarıyla bile çok beter bir şey.
Bu bayram mali durumu iyi olan ailelere bir önerim olacak naçizane;
Evvela, şu “biz Şafiyiz, bizde Hanefiler gibi farz değildir” diyip kurban kesmemezlik etmeyelim. Maddi durumu olan her Müslüman kurban kesmek farzdır. Şafi veya Hanbelî, hatta mezhepsizseniz bile kesmek zorundasınız
Yok, öyle, benim babam kesti, bana farz değildir demek. Eğer aile kurmuşsan ve durumun iyiyse keseceksin. Öyle kurutmakla nereye kadar
İyi, güzel kestin. Ama o eti zengin akraba ve komşularına dağıtma. Hele kalli (kavurma) yapıp dibini getirme. Yiyebileceğin kadarını al ve diğerlerini hakkı olana teslim et
İşte önerim; çevrenizden araştırın ve toplu halde kalan Afganlı ve Suriyeliler varmış. Bulun onları ve kurbanlıkları verin onlara. Çocuğunuza Adidasta alın, Nike’ta. Bari eskimiş ama giyilebilir durumdaki potinini verin bu ailelerin çocuklarına.
Afganlıların durumu Suriyelilerin durumundan da beter. Suriye sonuçta komşu bir devlet. Ama Afganlılar hem uzak ve hemde biraz daha ürkek ve biraz daha kırgın gibi duruyorlar.
Neyse, yardım edin de kime ettiğinizin ne önemi var?
Birde şu hadisi de hep hatırlayalım; Peygamberimiz Efendimiz evine et getiriyor ve akıbetini soruyor. Muhterem eşi diyor ki bir miktarını ev için pişirdim ve ötekilerini dağıttım. Peygamberimiz de demek ki dağıttığın ahrette işe yarıyacak.
Sevgili okuyucular, demek ki yediğimiz, tükettiğimiz aslında orada tükeniyor. Ama sırf Allah rızası için verdiğimiz tek bir lokma bile ahrette iyilik hanemizde duruyor, tükenmiyor
Bu bayram ülkemize göç etmek zorunda bırakılan tüm göçmenler için, bu ülkenin ferdi olduğu halde kendi memleketinde parya misali yokluk çekenler için Rabbimden bir lütuf ve bir ihsan diliyoruz. Kimsesizlerin kimsesi yüce Rabbim rahmetini ve bereketini üzerimizden eksik etmesin, Âmin
İyi bayramlar,