Dünden devam

Değerli Okurlar, 2006 yılının 1 Kasım gecesinde Batman için asrın felaketi yaşanmıştı. O tarihten bu yana 13 yıl geçti. Etkin tedbirlerin alınmaması nedeniyle yeni bir felaket kapımızı çalabilir.

Bu sorunu üçüncü gündür gündemde tutuyorum. Somut belgeler sunarak İluh Deresi’nin kalıcı ıslahı için verilen sözlere dikkat çektim.

Beni yalanlayabilecek bir kişi yoktur. Zira belgelere dayanarak size bilgi aktarıyorum.

Bir önceki dönem iktidar Milletvekilimiz Sayın Ataullah Hamidi’nin, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Batman’a gönderdiği bir ekip, İluh deresinin de kentsel dönüşüm programına alınması için çalışmalarını sürdürüyor” ifadesini de hatırlatmak isterim.

Kayyum yönetimi Ankara’dan daha fazla ödenek sağlayabilirdi düşüncesi herkeste vardı. Ancak Kayyum döneminde de İluh Deresi Kentsel Dönüşüm Projesi için bir çaba sarf edilmedi.

Sayın Hamidi’nin o açıklaması da sadece arşivlerde kaldı…

**

**

İluh Deresi için son Başbakan Binali Yıldırım’ın 2017 yılı Mart ayında Batman’da yaptığı bir açıklama vardı ki ona müjde denilmişti.

Referandum çalışmaları kapsamında Batman’a gelen Binali Yıldırım, İluh Deresi’nin ıslahı için şunları söylemişti: “İluh Deresini ıslah edeceğiz, etrafını da Batman’ın en güzel mesire alanı haline getireceğiz. Kentsel dönüşüm çalışmasıyla çok güzel bir şehir ve mahalle ortaya çıkacak.”
Peki bunun için bir adım attılar mı?

Maalesef hayır…

O süreçte Sayın Yıldırım’a sözünü hatırlatın diye Milletvekillerimize çağrıda bulunmuştum. O gerçekleşmedi. Şimdi mevcut iktidar ve muhalefet Milletvekillerimizin İluh Deresi için düşünceleri nedir?

Neden Batman’ın bu önemli sorunu için hiçbir Milletvekilimizden ses seda çıkmıyor?

Mevcut belediye yönetiminin de yavaş yavaş bir yol haritası çıkarması gerekiyor. Belediye Eş Başkanı Sayın Dr. Mehmet Demir, İluh Deresi için çalışmalarının olacağını, ancak bazı sıkıntılarının olduğunu belirtiyor. Her belediye yönetimine belli bir süre tanıyor, sonra eleştiriyorum. Bunların da süresi bitmek üzere.

**

**

**

Saygıdeğer Okurlar, 13 yıl önce yaşanan o korkunç sel felaketinin esas nedenine hala açıklık getirilmediğini de belirteyim.

Nasıl oluyor da İluh Deresi’nin taşmasıyla Karşıyaka, Petrolkent, Hürriyet gibi rakım olarak yüksek mahallelerdeki yüzlerce ev balçık ve çamurla doluyor?

Düşünün 12 mahalle büyük felaketle karşılaşmış, 8 mahallenin birinci katlarını sel suları teslim almıştı.

O zaman kent yukarısında toprak bentlerle oluşturulan bir büyük göletin patlamasıyla taşkın suların birden boşaldığı ileri sürülmüştü…

Seyitler mahallesi ve Erköklü yukarısında böyle bir göletin olduğu bilgisini teyit edememiştim.

O gece korkuya kapılan binlerce Batmanlının, “Batman Barajı patlamış. Bütün kent sular altında kalacak” diyerek birbirlerine telefon açtıklarını hatırlıyorum.

Sel suları TPAO Site girişini, Gar Müdürlüğü çevresini tamamen kuşatmıştı. O nedenle herkesi bir korku sarmıştı…

**

**

Evet, İluh Deresi’nin ıslahı sağlanıncaya kadar bu konudaki duyarlılığımızı göstermeliyiz.

Son sözlerim, eleştiri ve öneri anlamında bir tekrar olacaktır ki bunu her yıl açıkça ifade ediyorum; Felaketin üzerinden 13 yıl geçti. Olası bir sel felaketinin önlenmesi için İluh Deresi Kentsel Dönüşüm Projesi hayata geçirilmediği gibi, hazırlanan projeye ödenek desteği verilmemiştir…

Sel felaketinden sonra resmi kurum ve kuruluşlarca hazırlanan hasar tespit raporlarında, Batman Belediyesi’nin, dönemin parasıyla 20 Trilyon liralık hasarının olduğu resmen açıklanmıştı. İlk etapta ödenmesi gereken 2 trilyon bile ödenmemiştir.

Hala felaketin yaraları sarılmamış, lağım suları İluh deresinde açıkta akmaya devam etmektedir. Ne hükümet erki, ne Milletvekilleri, ne Valilik, ne Belediye, bu konuda bir çalışma yapmamaktadır.

Cenabı Allah korusun ama yeni bir felaket kapımızı çalacak olursa, bu eleştirilerimi sakın unutmayınız…
Üzerinden 13 yıl geçen felakette yaşamını yitirenlere Cenabı Allah’tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Rabbim bir daha böyle büyük felaketleri bizlere yaşatmasın. Dileğim gereken tedbirlerin alınması, İluh Deresi’nin kalıcı ıslahının gerçekleşmesidir.