Yıl 2006, günlerden 31 Ekim. Ne zaman 31 Ekim gelse, İluh Deresi felaketini hatırlar, ürperir, bu kentin sahipsizliğine üzülürüm…
Sel felaketinin yıldönümündeyiz. Gündeme bir haber düştü. Sel felaketinin yıldönümünde gazetemize düşen bir haberden öğreniyoruz ki DSİ kanalın aşağı kesimlerinde duvar yükseltiyormuş.
‘İluh deresine Önlem’ başlığıyla yayımlanan habere bakalım: “Kış mevsimi ile birlikte DSİ, Batman’ı ikiye bölen İluh deresinde bir dizi önlem alıyor. Batman’ın 9 mahallesinin içinden geçen derenin Yeşiltepe Mahallesi çıkışından Batman çayına kadar olan bölümün ihata duvarları yükseltiliyor. Kış aylarında çevredeki semtlerde oturanların korkulu rüyası konumundaki İluh deresinde yer yer hasar gören ve toprak seviyesinden alçak olan ihata duvarının yükseldiğini belirten DSİ Batman Şube Müdürlüğü yetkilileri, şunları kaydettiler: ‘Bu yıl programda olan dere ıslah çalışması kapsamında ihata duvarları yükseltiliyor. Yağışlar bastırmadan dere ıslahına yönelik projenin tamamlanması için çalışmalar aksaksız bir şekilde sürecek.”
Küçük de olsa olumlu bir adım. Ancak esas sorun derenin kent içerisindeki alanıdır.
Batman’da etkili, şiddetli yağmur taşkınlara neden oluyor, bazı semtlerden ilk yardım çağrıları dönemin belediyesine ulaşıyordu…
Akşam karanlığı bastıktan sonra şiddetlenen yağmur, bütün kenti etkileyecekti. Gece yarısından sonra İluh Deresi, belki de tarihte hiç görülmemiş bir şekilde taşacak, 12 mahalle çamur, balçık ve sel yağmurlarının altında kalacaktı.
Hala resmi olarak teyit edilmeyen bilgilere göre kentin yukarısında daha önceden oluşturulmuş bir göletin patlamasıyla felaketin boyutları büyüyecek, yaklaşık yüz bin insanımız ev eşyalarını yitirecek, yoksullaşacaktı…
Felaketin yıldönümünde (üzerinden on üç yıl geçti)söyleyecek çok şey var…
Geçen zaman sürecinde hiçbir yönetim İluh Deresi Kentsel Dönüşüm Projesini hayata geçirmedi…
Bir önceki yönetim Kayyumla idare ediliyor, devlet bütçesinden daha iyi harcama olanağı buluyordu. Buna rağmen Kayyum yönetimi de İluh Deresi için hiçbir çalışma yapmadı…
Belediye yönetiminde kim olursa olsun, meseleye objektif yaklaşıyorum. Büyük bir sorumluluk bilinciyle İluh Deresi ve diğer bütün yerel sorunları gündeme taşıyıp, çözümü için karınca kararınca gayret gösteriyorum…
**
**
Değerli Okurlar, söyleyecek çok söz vardır. Ancak yıllarca aynı mesele çözümsüz kaldığından ifadeler hep tekrar olacaktır. Soruna çözüm bulununcaya kadar bıkmadan ve usanmadan tekrar da olsa, derleme de olsa, sorunu yazacak, gündemde tutacak ve eleştireceğiz…
Bazı felaketler vardır ki, bir daha tekerrür etmemesi için tedbirler alınması gerekir. Gerekli tedbirler alınmadığında, tarih tekerrür eder, yani o felaket yeniden yaşanır. O zaman ah vah etmenin bir manası yoktur.
Allah rahmet etsin, Mehmet Akif ne güzel izah etmiş, bakalım;
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi.”
İluh Deresi sel felaketinin üzerinden dün itibariyle 13 yıl geçti. Aradan geçen zaman sürecinde yıllardır yaptığımız/yapılan uyarılara rağmen olası bir sel felaketi için hiçbir etkin tedbir alınmamıştır.
Batman, çukur bir alanda ve dere boyunda yapılaşmasıyla sel felaketlerine müsait bir yer.
Rabbim muhafaza etsin ama 13 yıl önceki gibi ciddi bir yağış sonrasında yeni bir sel felaketi yaşanırsa, tarihin boşuna tekerrür etmediğini bilmemiz gerekir…
Evet, yaşadığımız büyük felaketten dersler çıkarmalıydık, çıkarmıyoruz. Her yıl ifade ettiğim gibi yine “O felaketi unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” diyorum…
12 MAHALLE SAKİNLERİ DEHŞETİ YAŞAMIŞTI…
Dün gibi hatırlıyorum. Bazı meslektaşlarımla sel felaketinin boyutlarını görüntülemeye gittiğimizde aracımızla, hem de Şafak mahallesindeki çevre yolunda mahsur kalmış, kepçe ile kurtarılmıştık…
Evet, zaman hepimiz için çabuk geçiyor. Makam, mevki hiç önemli değil. Zaman değirmeni hepimizi un ufak ederek öğütecek…
31 Ekim’i 1 Kasım’a bağlayan gece Batman’da görülmemiş bir sel felaketi yaşanırken, 12 mahalle çok olumsuz etkilenecek ve bunlardan 8 mahallede ise binlerce ev, sel suları, çamur ve balçıkla dolacak, İluh Deresi’nin iki yakasındaki çok sayıda semtimiz, yer yer yüksekliği dört metreyi bulan sel sularına ve çamur tabakasına gark olacaktı…
1 Kasım gecesi İluh deresinin taşkın suları altında kalan binlerce evde can pazarı yaşanmıştı…
Tek katlı evlerde yaşam süren Batmanlılar, çoluk-çocuklarıyla, elektrikler de kesildiğinden gece karanlığında damlarda, yoğun yağış altında sırılsıklam şekilde kurtarılmayı beklemişlerdi…
Binlerce çocuğun o gece psikolojisi bozulmuştu…
Devamı yarın
