**Batman’ın ilk Valisi, Tuncer Perçinler’di. 4 Ay gibi kısa bir süre görev yapan Perçinler, Batman’dan Niğde’ye atanmıştı ama o’nun gönlü hep petrol kentindeydi.

**Amerikalı mühendislerin adını verdiği Beyaz Saray binası, petrolcü camiasının dinlenme mekanıydı. 1955’li yıllarda Türkiye’de ilk ‘Beyaz Saray’ adı, Batman’da vardı.

PERÇİNLER İLE 4 AY…
Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, tam 29 yıl öncesinin Ağustos ayında yanına aldığı Batman’ın ilk Valisi Tuncer Perçinler’i, Cumhuriyet meydanında halkın karşısına çıkarmıştı. Türkiye’nin 72. İli Batman, o dönemlerde bile Güneydoğu’nun parlayan yıldızıydı.

Ağrı Valiliği’nden Batman’a gelen Tuncer Perçinler, deneyimli bir bürokrattı. Mevzuat neyse o’nu yapardı ilk Vali Perçinler…

Batman’ın ‘kurucu Valisi’ olarak bilinen Perçinler, göreve başladığında bir hayli zorlanmıştı. İlçelikten ‘çe’yi atmaya çalışan Vali Perçinler, daha Batman’a ısınmadan ataması Niğde’ye çıkmıştı.

Eski İlçe Kaymakamlığı binasını Valilik makamına dönüştüren Batman’ın ilk Valisi Perçinler’in çalışma masasında resmi kurumların dosya sumenleri birikirdi. O dosyaları günlerce titizlikle inceleyen Vali Perçinler’in güzel bir hatırlatması vardı; “Neredeyse adımız yazılan her dilekçeleri önümüze getirirler. Biz de okumadan imzayı basarsak vay halimize. Bu nedenle her dilekçe ve belgeyi mutlaka okur, öyle imzalarım. Acelemiz yok. Tüm belgeleri tek tek incelemeden imzalamak benim huyum değil…”

Teknolojinin olmadığı o dönemde bu şehrin ilk Valisi’nin ne sıkıntıları aştığını dün gibi hatırlıyorum.

Yaşı iyice ilerleyen ilk Valimiz Perçinler’in tek isteği yakın bir sürede Batman’a olan özlemini gidermek.

RAMAN KONAĞINDAN BEYAZ SARAY’A
Hasankeyf yolu güzergahındaki Meymuniye boğazında 1940 ila 1952 yılları arasında Raman ve Şark petrollerinin arama ve kuruluşunda iki katlı konak vardı.

1940 Yılında merkez kamp denilen MTA’nın konağı, kerpiçten iki katlıydı. Konağın hemen dibinde İstanbul’dan sökülerek getirilen hurda rafineri parçalarından ilk küçük pilot rafineri, Raman konağının az ötesindeydi. O dönemler ikinci dünya savaşı vardı. Dışarıdan benzin ve yakıt sınırlı geliyordu. Meymuniye boğazı, petrolcülük tarihinde bir ilktir. O boğazda Raman konağı, benzinli jeneratörün ürettiği elektrikle lambaları ışıl ışıl yanardı. ABD’li petrolcüler, uygarlığın burada var olduğunu yıllar önce kanıtlamışlardı. Raman konağını koruma birliği zabıtları korurdu. O konağın doktorundan aşçısına kadar dönemin ustaları oradaydı. Konağın bahçesinde havuz ve dinlenme yerleri vardı. MTA ve ABD’li mühendisler o konakta yatıp kalkarlardı. O konak, 40-50’li yıllarda Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve ünlü bürokratları ağırladı ta ki Batman’da Türkiye’nin ilk büyük rafineri yapılıncaya kadar.

TPAO’DA BEYAZ SARAY
ABD’liler, Türkiye’de ilk rafineriyi kurdukları Batman’a bir de kendi başkentlerindeki Beyaz Saray’ın adını verdikleri modern bir bina kazandırmışlardı.

O Beyaz Saray elbette Washington’daki Beyaz Saray binası gibi değildi ama küçük bir versiyonuydu.

İlk petrolcülerin ve Batmanlıların ağzından o modern bina düşmezdi.

O devasa binada yok ‘yok’tu..

Dönemin ilk petrolcüleri, Raman konağından sonra o Beyaz Saray’da ağırlanıyorlardı. Eski petrol kasabasına konuk olan sanatçılar, eski milli güreşçiler ve de sporcular, Beyaz Saray’da kalırdı.

Otel ve konaklama yerinin yok denecek kadar az olduğu 1955 ve 60’lı yılların ortasına kadar Beyaz Saray’da kalmak bir ayrıcalıktı. Kentteki eski düğünler, özel günler, petrol işçilerinin toplantıları ve TPAO’nun yıldönümleri o Beyaz Saray’ın ilk katında olurdu.

Ne güzel binaydı Beyaz Saray… İçinde kuaförü, yemekhanesi, dinlenme odaları ve de toplantıların yapıldığı o devasa salon şimdi ki 5 yıldızlı tesislerde bile yok. 90’lı yıllardan sonra TPAO ile Batman’ın sembolü konumundaki o Beyaz Saray binası, eski aktivitesinden uzaklaştı ve de kaderine terk edilmişti. Şehir hızla büyüyünce o eski tarihi mekanlar da bir bir kayboldu. Fötr ve şapka kültürünü de o dönemlerde ABD’li mühendislerin yaydığı küçük petrol kasabası ile şimdi ki petrol şehri kasabasında uçurum var artık.

Kalın sağlıcakla.