Oruç, en sevdiğim ve huzur bulduğum ibadettir.

Her zaman rahmet, bereket, yardımlaşma ve dayanışma ayı olarak ifade ettiğim Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz.

Öncelikle sağlık ve sıhhatle bir mübarek aya daha erişmiş olduğum için Cenabı Allah'a hamd ediyorum. Hamd alemlerin Rabbinedir.

Bu mübarek ayın sadece İslam alemi için değil, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ramazan ayının bereketli, manevi kazançlı olması için dua ediyorum.

Günlerdir Ramazan ayında kendilerini unutmamam için beni telefonla arayan, mesaj gönderen o kadar çok yoksul, yetim, engelli, yardıma muhtaç insan vardır ki, üzülmemek elde değildir.

Dünya malının kendilerine verilmiş bir emanet olduğunun bilinciyle hareket eden insanlarımız, inşallah bu Ramazan ayında da mahrumlara karşı dini ve insani görevlerini yapacak, beni de eksilmeyecek hayratlarına ortak edeceklerdir.

**

**

Madem Ramazan ayına girdik, önemi üzerine değerlendirmemle devam edeyim. Ramazan ayındaki oruç ile ilgili üç ayet mealini bilgilerinize arz edeyim: “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”

“Ramazan, insanlara yol gösterici, apaçık bir öğreti ve yasa kitabı olan Kuran'ın indirildiği aydır. Kim o aya ulaşırsa oruç tutsun. Hasta veya yolcu olanlarınız, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde oruç tutar. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Böylece (oruç günlerinin) sayısını tamamlar, sizi doğruya ulaştıran Allah'ı yüceltip şükredersiniz.”

“(Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.”

Görüldüğü gibi Ramazan orucu dayanağını Kur’ani Kerim’den alan bir ibadettir. Ramazan ayı sonrasında yaptığım değerlendirmeyi düzelterek, farklı şekilde takdirlerinize sunmak istiyorum.

**

**

RAMAZAN VE BATMAN!..

Böyle bir dini ibadetle ilgili yorum yaparken biraz da Batman özeline yönelik olarak değerlendirme yapma gereğini duyuyorum. Bir ay boyunca bu kentin lokantalarının çok büyük ekseriyeti-çoğunluğu kapılarına kilit vuracaktır…

Çünkü Batman’da Ramazan ayı, diğer kentlere nazaran farklı geçiriliyor. Batman’da açıkta oruç yiyen insanların sayısı son derece azdır. Türkiye’de bütün iller arasında açıkta oruç yiyen insanların sayısının en az olduğu kenttir Batman. Türkiye’nin hiçbir kentinde Batman gibi bir uygulamanın olmadığını değişik vesilelerle öğreniyoruz…

Nice insanlarımızdan şu ifadeleri duymuşsunuzdur; ‘Batman’dan çıktıktan sonra hangi kente gitseniz, Ramazan ayında olduğunuzu anlayamazsınız.’

Bu gerçeğin ben de tanığıyım. Bir açıdan seviniyorum.

Kentimin insanlarının dini değerlerine bağlılıkları benim için sevindirici gelişmedir. Ancak yeri gelmişken bu konudaki toplumla aykırı görüşlerimi ifade etmeden geçmeyeceğim.

Yukarıda üç ayet mealini bilgilerinize sundum. Görüldüğü gibi oruç ibadeti kişi ile Allah arasındaki bir ibadettir.

Kim Ramazan ayına ulaştığında oruç tutmak isterse tutar, kim tutmak istemese de tutmaz, hiç kimse onları bu ibadeti yapmaya zorlayamaz.

Dinimize göre hüküm budur. Bu hükmü de Allah koymuştur.

Bazı Müslümanlar oruç tutmuyor ve açıktan yiyorlarsa, dini açıdan günah işliyorlar. O günahları sadece kendilerini ilgilendirir.

(Devamı yarın)