Geçmişte şehir merkezinin bir kenarında, şimdilerde ise şehrin adeta ortasında kalan kentin kanayan yarası konumundaki İluh deresi ve eski konut sitelerinin fotoğraflarına bakar mısınız?

Bir yandan derenin ucunda biriken tonlarca atık çöplüğü… Bir yandan da yıkılmayı bekleyen Bahçelievler Mahallesindeki 30 yıllık Hilalevler’de, 140 evin viraneyi andıran görüntüler. Öbür yandan da şehir merkezinin semtlerinde yükselen modern binalar…

GÜZELLİK VE ÇİRKİNLİK YAN YANA
Nüfusu hızla büyüyen ve kabuğuna sığmayan Batman, TÜİK’in verilerine göre şehir merkezi nüfusu 402 bin. İl geneli nüfusu ise 600 bine yakın.
50 Yıl önce İluh deresi berrak akardı, hatta o dereden balık tutan İluh semt sakinleri vardı ama şimdi o manzaradan eser kalmadı. Atık suların aktığı derenin birleştiği Batman çayı ucunda tonlarca atık, verimli ovanın arazilerinde birikmiş.
Belediye Başkanvekili Ertuğ Şevket Aksoy, derenin bu yıl 1 kilometrelik bölümünde ıslah çalışmalarının başlatılacağını duyurmuştu. Zaman zaman atıkların biriktiği dereyi ara sıra temizleyen bazı kurum ve kuruluşlar da var ama çalışmalar yetersiz.
Dere etrafında konut sahipleriyle görüşülüp uzlaşma sağlamak isteyen yerel yöneticilerin çabası da yok değil. İluh deresi etrafındaki eski yapılar yıllardır yıkılamıyor.
Söz istimlak çalışmalarından açılmışken, Belediye sarayı bitişiğindeki Şirinevler mahallesinde bazı konutların cebren istimlak çalışmaları da söz konusu.
Batman’ın ilk kentsel dönüşümde çalışmalar arzu edilen düzeyde değil.

BAHÇELİEVLER’DE MANZARA
Bahçelievler Mahallesi’nde 30 yıl önce yapılan Hilalevler’de 140 evin manzarası traji-komik bir durum.
Tam 3 yıldır yıkılması beklenilen bu sitedeki 30 yıllık konutların bu durumda bırakılmasına akıl-sır erdirilmezken, Suriyeli sığınmacıların kiralık olarak oturdukları o alan; tabiri caizse mide bulandıran, kentin modern semtinin bir bölümünü çirkinleştiren, o bölgeden geçenlerin günlerdir eleştirdiği o çöp atıkları, çevreye saçılan atık sular görenleri dehşete düşürüyor.
Bu evlerin tahliyesi aylar öncesinden yapıldığı halde neden o sitenin 30 yıllık evleri yıkılmıyor.
İşte bunu anlamak zor…
Yeni konutların yapımını üstlenen firma ne zaman bu alanda çalışmaya başlayacak? Bu manzarayı ortadan kaldırmak için konunun muhatapları neyi bekliyor, niye oyalanıyor?
Kentsel dönüşüm projesi kapsamında Batman’ın göbeğinde kalan bir ‘mezbelilik’ görüntüleri ortadan kaldırmanın zamanı geldi, geçti. Bu sitenin yanı başında yükselen modern yeni binalar dikkat çekici…
Kısacası; fotoğraf hem göz tırmalayıcı, hem de umut verici.
Şehrin göbeğinde bu göz tırmalayan Hilalevler’deki çirkin manzarayı kaldırmak gerek…


GÖZLER ZEYNEL BEY TÜRBESİNDE
Hasankeyf’in sembolü konumundaki Zeynel bey türbesi 1462-1482 yılları arasında Hasankeyf’te hüküm süren Akkoyunlulardan kalan tek eser.
Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu olan Zeynel bey’in, Osmanlı imparatorluğunun kazandığı 1473 yılındaki Oltukbeli savaşında hayatını kaybettiği biliniyor.
Türbe, dışarıdan silindirik, içerden sekizgen miğfer başı şeklinde iki katlı bir yapıya sahip. Türbenin mimari önemi, Azerbaycan ve Türkistan mimari özelliklerini Anadolu’ya taşımış olmasından kaynaklanıyor.
Göz alıcı renklere sahip gövde süslemesiyle dikkati çeken türbenin Çini mozaiklerinin ise Anadolu’da bir benzerinin olmadığı belirtiliyor.
Hasankeyf’te 2004-2005 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan Zeynel bey külliyesi üç medrese, imaret, türbe, han ve Dicle kenarına yapılmış bir hamamdan oluşuyor.
Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait yapılardan oluşan külliyenin medreselerinden geometrik, bitkisel süslemeler ve çeşitli üsluplar da yazı örneği bulunuyor.  1100 Tonluk türbe, tek parça halinde ‘raylı’ sistem yöntemiyle yeni yerine taşınacak.


BELEDİYE BAŞKANININ KAYGISI
Taşınırken yıkılma tehlikesinin yaşanacağından endişeli olan Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, konuşuyor;
“Önceki akşam kötü bir rüya gördüm. Türbe taşınırken, yıkılıyordu. Gözyaşlarıma boğulmuştum. Umarım o rüya gerçek olmaz. Yıllarca Hasankeyf’teki tarihi eserlerin yerinde korunmasını istedik. Artık taşıma projelerine tanıklık yapıyoruz. Yerinden koparılan bir gülü kökünden değil de bir dalını başka bir yere dikilirse; nasıl olur? Bu taşıma işine de öyle bakıyorum. Hasankeyf’te taşınacak ilk eser Zeynel bey türbesi olacak. Bir parçayı kurtarmak umut vericidir ama bütünsel anlamda eserlerin korunması gerekiyor. Bazı eserleri parça parça taşınması içime sinmiyor ama bakalım taşınmaya yönelik projeler nasıl hayata geçirilir? Hep birlikte göreceğiz.”

Evet, bugün Batman ve Hasankeyflilerin gözü; Zeynel bey türbesinin üzerinde olacak