Batman’da hayata tutunmaya çalışan binlerce Suriyeli sığınmacı var. En az üç bin aile olduklarını tahmin ediyorum.

Onlar savaş mağdurları…

Onlar bizim misafirlerimiz…

Çok büyük zorluklara göğüs gererek yaşama mücadelesi veriyorlar…

Batman’daki savaş mağdurları mülteci kamplarında yaşamıyorlar. Bütün semtlerimizde genel olarak kiralık evlerde ikamet ediyorlar.

Sadece Allah rızası için üç Suriyeli aileyi kira almadan barındıran Batmanlı hayırseverler biliyorum. Fırsatçılık yaparak kirayı artıran zalimlerimizi de bildiğim gibi…

1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi/Beyannamesi Madde: 14 1. “Herkesin, sürekli baskı altında tutulduğunda, başka ülkelere sığınma ve kabul edilme hakkı vardır.”

Ülkemizin taraf olduğu bildirgeye göre savaş mağdurlarının başka ülkelere sığınma hakları bulunuyor ve bu bir temel haktır. 1951 Tarihli Mültecilerin Hukuki Statülerine Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne göre savaş mağdurları şöyle tanımlanmış: “Mülteci; ‘ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden, zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan, ya da söz konusu korku nedeniyle, yararlanmak istemeyen; yahut tabiiyeti yoksa ve bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen her şahıs.”

Bu değerlendirmeyi mültecilerin hak ve hukukları üzerinde durmak için yapmıyorum. Bizler BM kararları için değil, inancımız ve insani hassasiyetimiz gereği zor dura düşenlere yardım elini uzatmalıyız.

YABANCI DÜŞMANLIĞI YAPANLAR…

Şu süreçte ülkemizde yabancı düşmanlığı yapanlar var, biliyorum…

Bazı kentlerde Suriyeli ailelere saldıran ve toplu linç girişimlerinde bulunanlar var. Bu acı gerçekleri ibretle izliyoruz. Batman’ımızda ise misafirperverlik var. Diğer kentlerle kıyaslanmayız bile.

Ülkemize ve kentimize sığınan Suriyelileri gerekçe gösterip, işsizliğin artacağı, huzursuzlukların baş göstereceği düşüncesini topluma enjekte etmeye çalışanlara üzülmemek elde değildir.

Evet, imkanlarımız ölçüsünde bu göçlerin yaşanmamasına yönelik politikalar üretmeye çalışmalıyız. Ancak bizi aşan durumlar söz konusu ise ve savaş mağduru siviller bizlere sığınıp yaşama mücadelesi veriyorsa, yardım etmemiz bir insani ve dini görevdir…

Zor duruma düşen savaş mağdurlarına yardım ellerini uzatmadıkları gibi, onlara karşı düşmanlık hisleriyle hareket edip, yabancı düşmanlığını körükleyenlere basiret diliyorum.

Bu dünyaya ebedi hayat için kazık çakmaya gelmedik…

Dünya hayatımız geçicidir…

Bize bahşedilen nimetler, dünya malını burada bırakıp ayrılıyoruz.

Kimin günü ve saati gelirse, hepimizin gördüğü gibi gidenlerin kafilesine sessizce katılıyor…

Bize düşen yardımlaşmaktır, dayanışmaktır. Vallahi yabancı düşmanlığı yapanlar, günah hanelerine durmadan artılar yazanlardır.

Kentimizde, ülkelerindeki iç savaşın sona ermesi ve bir gün memleketlerine dönme umuduyla hayata tutunmaya çalışan sığınmacılar var. Bu insanlardan aç yatanlar bile var…

Abarttığımı sanmayın. Mesela eski Hilal kooperatifinde yaşayan engelli bir Suriyeli aile var. Koca adam, koltuk değnekli Meşal Mıho, ailesine ekmek kazandıramamanın çaresizliğinden ağlarken beni de ağlattı. Seyitler mahallesinde ikamet eden abisi Suud Mıho, bir kanser hastası. 10 nüfuslu ailenin yükünü taşıyan Suud Mıho’nun bel fıtığı hastası eşinin, ‘Çamaşırları elle yıkarken yatalak oluyorum’ sözleri üzerine facemden yaptığım imdat çağrısını Ankaralı bir hukukçu kardeşimiz duymuştu. Hasta anneye yepyeni bir çamaşır makinesinin ulaştırılmasına vesile olduğum için mutluluk gözyaşı dökmüştüm…

Suriyeli savaş mağduru insanlara değişik yardımlar yapılıyor. Suriyelilerin sorunları ile ilgilenen bazı resmi kurumlarımız, 6458 sayılı yasanın 91. Maddesi kapsamında oluşturulan “geçici koruma” yasal mevzuatı çerçevesinde çalışmalar yürütüyorlar.

Geçici Koruma mevzuatı sığınmacılarımıza mülteci hakkı sağlamasa bile, oldukça önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Suriyelilerin her türlü birinci, ikinci ve üçüncü basamak tedavi giderleri ücretsiz sağlanmakta, yine ilaçları ücretsiz verilmektedir.

Suriyelilerle ilgili olarak etkin olan resmi kurumlardan

Göç İdaresi Müdürlüğü,

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı,

Kamu Hastaneler Birliği,

AFAD,

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü,

Kızılay aklıma gelmektedir.

Kentimizdeki Suriyeliler kamplarda yaşamadıklarından kurumların yanı sıra, bazı duyarlı hayırsever vatandaşlar, sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinin de çeşitli desteklerini almaktadırlar.

İMPR gibi yardım kartları dağıtarak market ve mağazalar üzerinden Suriyeli mağdurlara yardım edenler önemli bir sosyal hizmet yapmaktadırlar.

Yeri gelmişken belirteyim; bazı yardım kuruluşlarının gıda, giyim gibi yardımlarının organizasyonunda sıkıntılar gözlemliyorum. Bazı engelli, yetim, ağır hastaları bulunanlar, yardımlardan yeterince yararlanamadıkları konusunda şikayette bulunuyorlar.

Suriyeli sığınmacılar yardımlarda adaletin sağlanmasını istiyorlar.

Tabi bunu sağlayabilecek konumum yok.

Bu yazımla sorunlarına dikkat çekmek istedim.

Kentimize sığınmış nice çok yoksul, yetim, engelli, ağır hasta Suriyeliler var. Kentimizdeki sığınmacılar için Mülteci Raporu’nun hazırlanmasında katkım olmuştu. O rapordaki çözüm önerilerinden önemli bir maddeyi hatırlatmak istiyorum: “İç savaş dehşeti nedeniyle ülkelerini terk edip kentimize gelen sığınmacıların her türlü ihtiyacını karşılamak görevi öncelikle kamu gücünü ve imkânlarını kullanan merkezi düzeydeki resmi kurumlara aittir. Sığınmacıların sorunlarının çözümü STK’ların ve meslek örgütlerinin yasadan ve faaliyet alanlarının doğasından kaynaklanan yardımlarına terk edilmemelidir.”

Bu maddeden sonra Suriyelilere yardım edilmesi hususunda oluşturulmuş Batman Suriye İl Koordinasyon Kurulu’nun yeniden işlerlik kazanmasını öneriyorum. Sayın Valimizin başkanlığında düzenlenecek toplantılarda ilgili kurum ve kuruluşlar ile STK’ların bir koordinasyon içerisinde hareket etmeleri, daha hayırlı gelişmelere neden olacaktır.

Kentimize sığınan ve hayata/yaşama tutunmaya çalışanların gözetilmesi dileğimle.