Yıllardan beri bu kentte birileri hepimizin gözleri önünde sürekli mağduriyetler yaşıyor, yaşamıştır. Bunun nedeni adaletin terazisinin düz tutulmamasıdır…
Bir mahalleye bakıyorsunuz. Ayna ana cadde üzerinde bazı binalara yüksek kat izni verilirken, bazılarına bu hak verilmemiş…
Sadece bir mahallede değil, pek çok mahallede aynı durumlar yaşanmıştır.
Bazıları binalarının katlarını rahatlıkla yükseltirken, emsal gösterip kat yükselten bazıları ise cezai yaptırımlarla karşılaşmışlar…
İmardaki bu adaletsizlik, belediye yönetimlerinin duruşları nedeniyle hep tartışma konusu olagelmiş.
Halkın arasına inip sorduğunuzda bunun nedenleri hakkında pek çok şikayete tanık olacağınızdan eminim.
Elimde somut belge olmadığı için örnekler vererek suçlamalarda bulunmayacağım. Ancak belediye yönetimlerini de aşan bariz bir mağduriyet yaşatan sistemden bir kere daha söz etmek istiyorum.
Hava Mania…
HAVA MANİA NEDİR?
Şu aralar kentimizde hala ciddi mağduriyetler yaşanıyor ve bunun nedeni bu iki kelime. Bunun resmi dayanağı var, şöyledir; “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz tarafından havaalanı mânia planları hazırlanmakta ve uygulanmak üzere başta ilgili belediyeler ve valilikler olmak üzere imar planı yapma yetkisine sahip ilgili tüm kurum ve kuruluşlara gönderilmektedir. Bu kurum ve kuruluşlar da söz konusu mânia planlarında belirtilen kriterlere uygun şekilde imar planı düzenlemesi yapmak zorundadır.” http://web.shgm.gov.tr/tr/havaalanlari/2083-manialar
Demek ki neymiş; imar planlarımız hava mania gerçeği hesaba katılmadan hazırlanmış. Sıkıntı yaşanmasının temel nedeni bu.
Doğrusunu ifade etmem gerekirse kat sınırlaması getiren ‘Hava Mania’ sistemi belki de kentimiz için hayırlı bir gelişmedir. Çünkü yıllardır ifade ettiğim gibi bu kent çok katlı yapılar için elverişli değildir.
Bu kentin zemin sorunu vardır. İkinci derece deprem kuşağında olmamıza karşın, olası bir depremde bu kentin çok vahim tablolarla karşılaşmasından endişe ediyoruz. Çünkü bilim insanları bu uyarıları yapıyorlar. Keşke 5 kat sınırlaması bütün kent için getirilseydi…
Görüşümü net şekilde ifade edeyim; eğer bu kentin yapıları için genel bir kat sınırlaması getirilse, bunu yürekten desteklerim. Örneğin bütün semtlerde hiç kimse 5 kattan yüksek bina inşa edemez denilse, bunu hayırlı bir gelişme olarak sayarım.
Ancak bazıları kat yükseltirken bir engel ile karşılaşmıyor, bazıları kat yükseltmek istediğinde ‘Hava Mania’ gerekçesi ile izin verilmiyorsa, verilmemişse, bunu haksız bir gelişme olarak kaydederim.
Batman’da yapılan budur. Örneğin Belde mahallesinde birileri diledikleri gibi kat yükseltmişken, başka birilerine ‘dur’ denilmiştir. Bunun sonucu olarak müteahhitler, girişimciler mağduriyetler yaşamıştır.
Belediyenin önceki yönetimi görevde iken Hava Mania gündeme girdi. Yönetim değişti, ancak sorun aşılamadı…
Hava Mania sorunu aşılacak mı?
Son günlerde bu konuda bazı gelişmeler yaşanıyor. Çünkü Hava Mania engeli sadece vatandaşları sıkıntıya koymuyor. Belediye yönetimini de etkiliyor.
Bu sorun sadece Batman’a özgü değildir, bilelim. Geçen yıl bu konuda yorum yaparken araştırma yapmış, bilgiler paylaşmış ve sıkıntımıza şöyle dikkat çekmiştim: “Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Atatürk Havalimanı Mania (engel) Planı, Küçükçekmece’deki kentsel dönüşümü durdurdu. Çünkü bu plana göre, İstanbul Atatürk Havalimanı çevresinde, havalimanı üzerinde varsayılan 8 kilometre çaplı ve deniz seviyesine göre 78 metre kotlu daire üzerine çıkılmadan yapı yapılması isteniyor. Mevut yapıların da yıkılarak istenilen seviyeye getirilmesi isteniyor. Bu durum 25 bin binayı ve yaşayan 350 bin kişiyi etkiliyor. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ‘Mania kriterleri 1985 yılında 15 metreye imkân tanırken, şimdi yeni getirilen düzenlemeyle 6 metreye düşürüldü. Yeni düzenleme artık bu bölgede 2 kattan daha fazla bina yapımına imkan tanımıyor. Bize 4-5 ay önce tebliğe edildi. İlçemizde yaklaşık 50 bin bina bulunuyor. 6 binin üzerindeki bina uçakların iniş kalkış bandının üzerinde. O nedenle bu binaların yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Ancak bizim sıkıntımız iniş kalkış bandı üzerinde olmayan iç yatay düzlem olarak adlandırılan yan bölgede. Bu bölgenin de düzenleme kapsamına alınması isteniyor yeni kriterlere göre. Yani uçak görmeyen, üzerinden hiç uçak geçmeyen mahalleleri de kapsıyor bu düzenleme. Bizim itirazımız işte buna. Çünkü bu yan bölgedeki yapılar hiçbir surette iniş kalkışı etkilememektedir. Bugüne kadar da hiç etkilememişlerdir’ dedi.” http://www.milliyet.com.tr/kentsel-donusume-hava-engeli-cikti/gundem/gundemdetay/04.10.2011/1446424/default.htm
İstanbul’da sadece bir ilçede 50 bin binadan 6 bini hava mania açısından sıkıntılı. Belediyeler bu binaları traş etmeye kalkabilir mi? Sıkıntı burada?
Batman Belediyesi’nin de, diğer pek çok kent belediyesi gibi Hava Mania kuralını ihlal eden binalar konusunda eli kolu bağlı. Çare aranıyor, girişimler devam ediyor, orta yol bulunmaya çalışılıyor. Ancak hala çözüme ulaşılmış değildir. Başka kentlerde de Hava Mania hesaba katılmadan binalar yükseldiğinden önemli krizler yaşanıyor. Yüzlerce binayı yıkamayacağımıza ve katlarını tıraşlayamayacağımıza göre orta yol bulunmalıdır. Bu kentin yarınlarını ilgilendiren bu önemli sorun için hiçbir kurum ve kuruluşu suçlamadan bir çare üretilmelidir. Bu teknik bir mesele olduğundan bu kadarla yetineyim. Uzmanların sorunu çözmeleri dileğimle.”
O değerlendirmemin üzerinden aylar geçiyor. Bu konuda bazı olumlu adımların atıldığı, girişimlerin sürdüğü yolunda bilgiler var.
Son gelişme gazetemize de haber oldu. Hava Mania için yeni planların hazırlandığı yolundaki gelişmelerin sonucu merakla bekleniyor. Bu kentin imar sorununun masaya yatırılması ve gelecekte böyle sıkıntılarla karşılaşmamamızı dilerim.
