Üzerinde çeşitli söylencelerin, iddiaların dolaştığı yerleşke Hasankeyf. Tarihin ilk zamanlarından günümüze bir ata yadigârı. Bir taraftan buram buram tarih kokan ve öte taraftan 49 metre karelik küçücük evler. Tuvaletlerinin bile yer darlığından bahçeye taşındığı ama beri taraftan tarihin ilk 11 bin yıllık hela taşlarının da kazılarda ortaya çıktığı bir garip coğrafya. Barajıyla, çardağıyla, kopan kayasıyla her daim gündem yer. Gelelim Hasankeyf gezimize ve halk içindeki sondajımıza. Küçük yerlerde insanlar daha çok birbirinden alır havadisleri. Şöyle ki; Hasankeyf’in yeni yerine taşınması ile ilgili doyurucu bilgi alınamıyor. Birisinin kahvede ettiği bir laftan ötürü tüm resmi kurumların verdiği bilgi bir anda yerini dedikodulara bırakabiliyor. Yeni Hasankeyf’e büyük bir köprü kurulacak deniliyor ama vatandaşın biri “yok böyle bir şey” dedikten sonra başlıyorlar ver yansın. “Biz tarlamıza, bağımıza bahçemize nasıl gideceğiz” diye bir anda ilçeyi ayağa kaldırıyorlar.
Bazı kesimler ise şu iddiada;
Köprüler, feribotlar, kumsallar, jet skiler, su altı sporları, su altı mağaracılığı ile yerli yabancı ziyaretçi farklı bir Hasankeyf ile tanışacak
Ancak şu an için yaşanan bir gerçek var;
1970’li yıllara kadar kalede, mağaralarda yaşayanlara devlet tarafından verilen 245 adet evin tuvaletleri dışarıda ve bir çeşit deprem konutu tarzındaki 49 metre karelik evlerde itiş kakış yaşamak zorunda kalmışlar. Toplamda yaklaşık 700 hane bulunan Hasankeyf’te kalabalık aileler için yaşamak çok daha zormuş bu mistik kentin sahipleri için
Çok sesli olmasa bile sanki şöyle haykırıyordu birileri;
“Evime misafir davet etmek istiyorum. Çoluk çocuğumla aynı odada uyumak istemiyorum. Yeni dairelerde tuvalet evin içinde olacak. Çocuk odası olacak. Asfaltlı sokaklar, parklar, alış veriş merkezleri olacak”
Alt yapı da ayrı bir sorundur Sit alanında yaşamak zorunda olanlar için; Kanalizasyon sistemi yok. Su patlar ve bir ay boyunca insanlar susuz kalır. Yerin altında temiz su ile kirli su karışır. Kısacası evlerinde rahat edemeyen Hasankeyfli iç in alt yapı da ayrı bir cehennem azabıdır.
Devlet Baba ne sunmuş peki?
Yeni dairelerde 174 metre kare ile en küçüğü 72 metre kare olan 8-10 çeşit konut seçeneği sunulmuş. Su altında kalacak olan taşınmazın parasını devlet peşin öderken satın alınacak olan yeni daireler için çok büyük imkânlar var. 5 yıl ödemesiz sonrasında 20 yıl sabit taksit seçenekleri var. Halen TOKİ tarafından yapımı devam eden 58 örnek daire yeni ev sahiplerinin beğenisine sunulacak. Projenin devamında 2012’nin Ağustos ayı, yeni binalar sahipleriyle buluşacak ve yepyeni bir şehrin kurulumu bu hızda devam edecek. Tek renk, tek desen ile Bodrum tarzı turistik bir merkez.
İddialara göre yukarı şehir diye adlandırılan kısım sudan zarar görmeyecek. Taşınabilir olanlar taşınacak ve sonrasında Türkiye Ortadoğu’da petrolden sonraki en önemli joker kartına sahip olacak.
Batman Valisi bu şirin ilçeye için özel bir ilgi gösteriyormuş. Acil bir durum olduğunda devletin tüm imkânlarının seferber edildiği gelen duyumlar arasında.
Aynı şeyler Batmanlı Bakan içinde söylenebilir. Özellikle Karaköy yolunun asfaltlama çalışmasına tam 2 milyon lira para harcanmış. Bakanın talimatı ile bu para aktarılmış ama seçim sonucunda 127 BDP ve 25 AKP ile seçim noktalanmış.
İstanbul’da marka isim olan beş yıldızlı bir otel Hasankeyf’te otel açmak için girişimlerde bulunmuş. Tezatlıklarda dolu bir yerdir burası. Sinema ve tiyatronun olmadığı, yılda bir iki kez eski süt fabrikasında tiyatro gösterimi yapılan yere bir anda Türkiye ve Dünya’da marka olan bir otelin kurulacak olması tam bir ironi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı talimatıyla “Hasankeyfliler ne kadar talep ediyorsa o kadar bina yapılacak” dediği ve Başbakanın mercek altına aldığı bir Hasankeyf gerçeği var karşımızda.
Yerel medya yoktur burada. Batman gazeteleri gitmiyordur bu güzel turistik beldemize. Seslerini duyurabilmek adına resmi bir siteleri vardır, o kadar. Devletin mevzuatlarla bezediği bir internet sitesi ile özgür bireylerin arzuları ne kadar kesişiyordur, yaşamadan bilemeyiz. Ancak. 700 haneli 3000 nüfuslu küçük ilçede 135 ev internet kullanıyor. Resmi veriler böyle.
İlkel tarzda çardakçılık yaparak sözüm ona otantik bir görüntü sergilediklerini düşünen yerli yatırımcı acaba TOKİ ile görüşüp oluşacak yapay sahil kesimi için modern tesisler isteyecek mi?
Tarihi çok daha kadim çağlara dayanan Hasankeyf modern binaları ve güney sahillerini aratmayacak yeni imajıyla Midyat’a rakip olabilecek mi?
Medyada o kadar çok baraj karşıtı gösterilerden sonra “bir tavizde şimdi koparalım” diyerek Bakan Şimşek’ten doğal gaz isteyecekler mi?
Medyada çıkan haberlere göre tarihi en fazla 50 sene olabilecek baraja atalarımızdan miras kadim bir yer kurban mı ediliyor?
Öte taraftan uzun yıllardır tek çivi çakılamayan, en kutsal yerlerinde bile dışkılarla pislenmiş, öksüz bırakılmış bir harabe elveda mı diyor?
8-10 çocuklu ailelerin iç içe yaşadığı Fransız gettolarını anımsatan evler ile modern mimari tekniğinin kullanıldığı çocuk odalı, bahçeli modern evler.
Bir seçim yapılacak. Ya kutucuk gibi bir barınakta zor bir yaşam ama geçmişine sadık, ya da geniş salonlu, çocuk odalı ferah bir yaşam amaana arterlerinden ve de tarihinden kopuk. Buna biz hariçten gazel okuyarak karar veremeyiz. Buna, bu hayatı bire bir yaşayan Hasankeyf halkı karar verecek. Yargılamak bize düşmez. Yargılanacak olanlar tarih tarafından yargılanacaklar. Tabii o zaman bir şeyler için çok geç kalınmış da olabilir.