Yerel turizmin iyice hareketlendiği rotalardan biri Hasankeyf kuşkusuz. Önceki yıllarda Hasankeyf Kaymakamlığı’nın "Bölgenin büyük açık alış veriş merkezi" olarak tanımladığı Hasankeyf köprübaşı pazarı, ucuzluğu, renkliliği, hala yaşatılan gelenekleri görme olanağıyla son yıllarda önemli bir hafta sonu rotası olmuş.

Hangi esnaf ile görüşürseniz görüşün; köprü başındaki hareketlilikten memnun.

Hasankeyf’e özgü ürünleri satan bir esnaf, ‘Hafta içi tek-tük satışlarımız olurken, Cumartesi - Pazar yerli turist sayısı satışlarımızı biraz olsun artırıyor’ diyor. 

Midyat ve Mardin’e yolculuk yapmak isteyenlerin ilk durağı Hasankeyf.

Bu güzergahta yaklaşık bir - bir buçuk saatlik keyifli bir yolculukla istediğiniz adrese varabiliyorsunuz.

Antik kentin eski çarşısında esnafların sergiyi andıran tezgahlarında ‘yok’ yok. Her şeyin ‘yerli’ olduğu pazara yerli turist rağbet etse de, bu ilgi rakamları çok etkilememiş. Fiyatlar Batman’ın herhangi bir semt pazarıyla aynı, hatta daha ucuz.

Tarihi ilçenin eski çarşısında Hasankeyf’e özgü ürünleri; eti ve balığı alabilirsiniz.

Hasankeyf’teki eski çarşının bir başka özelliği de dokuma ustalarının el emeklerini yansıtan dokuma tezgahları. El sanatlarına meraklıysanız, en güzelinden kilim, seccade ve battaniyeler nadir de olsa başınızı döndürecek.

SON DOKUMA USTASI

84 Yaşındaki Faris Ayhan, dokumacılık sanatında Hasankeyf’in adeta gururu.

Tarihi ilçeye gittiğinizde eski çarşıda kaybolmaya yüz tutmuş ‘dokumacılık’ mesleğini sürdüren 84 yaşındaki Faris Ayhan, yıllara meydan okuyan eski tezgahının başında. Dokumacılığın okulu olan bu tezgahı mutlaka görmeniz gereken duraklardan biri de Hasankeyf’in kilim sanatının işlendiği atölye gibi.

Hasankeyf’te her ne kadar şu günlerde gözler taşınması gündemde olan 650 yıllık Zeynel bey türbesindeyse; bir o kadar da bahar mevsiminde bir başka güzel olan Dicle kıyısı...