Bu trajediyi anlamak için öyle çok detaylı bir araştırma verisine de ihtiyaç bulunmuyor.

16 Mart 1988 tarihinde gerçekleştirilen son dalga saldırısında dünya tarihine mal olmuş bir katliam vakası ile karşı karşıya kalındı.

Olayın vahameti sadece orada öldürülen insanların etnik kökenleri ile izah edilemez.

Savaş,

Çatışma,

İsyan derseniz, onun da kendi mantığı içerisinde bir gelişim süreci vardır.

Bir etiği

Bir kaidesi

Bir yapısı vardır.

Savaşta sivillere, çocuklara, kadınlara, yaşlılara saldırılar düzenlenmez.

Hele hele silahlı saldırıların düzenlenmesi yapılan uluslar arası antlaşmalarla belirli kaidelere bağlanmış ve yasaklanmıştır.

Amerikan müdahalesi ve kendi ülkelerinin yargısının kararı ile darağaçlarında sallandırılan Saddam ve onun tetikçisi Baas rejiminin elemanları sözüm ona Kürt isyanını bastırmak için düzenledikleri saldırılarda insanlıklarını unutarak kimyasal gazlar kullanmışlardı.

Bu saldırıların merkezi konumundaki Halepçe aynı şekilde bu saldırıya uğramışlığın sembolü de oldu.

Düzenlenen saldırıda çocuk, yaşlı kadın toplam 5 bin kişi hayatını kaybetmiş, 7 bini aşkın kişi yaralanmıştı.

Dünya bu toplu katliamı, bu soykırım girişimini Ramazan Öztürk’ün fotoğraflarından gördü ve öğrendi.

Karelere yansıyan insanlık dramı idi ve Allah’ın bir şekilde bu zulmü kabul etmeyeceği her halinden belliydi. Nitekim öyle de oldu.

Oldu olmasına ancak Saddam’ın ve işbirlikçi askerlerinin sallandırılmış olmaları ne yazık ki 16 Mart katliamında yaşamını yitiren insanların yaşamlarını ve uğradıkları zulmü geri getiremedi.

Kucağındaki torununun üzerine abanmış ve torunu ile yaşama veda etmiş olan dedenin fotoğrafı ‘Halepçe sembolü’ olara dünya tarihinde insanlığın zihnine nakşedildi.

Halepçe asla unutulmayacaktır.

Bu olayın aslında Ortadoğu ve dünya yöneticilerine iyi bir ders olması gerektiğini de unutmamak gerekir.

Ne kadar güçlü olursanız olun,

Ne kadar donanımlı olursanız olun,

Ne kadar öldürürseniz öldürün gerçeği yok edemezsiniz.

Kimsenin bundan sonra böylesi bir insanlık trajedisi ile karşı karşıya kalmaması dileği ile Halepçe mazlumlarını rahmetle anıyorum.