Değerli Okurlar, Bu kentin güzel yarınları için mücadele verirken çok önemli sorunları sürekli gündemde tutmaya devam ediyorum.
İnsan hakları, daha yaşanabilir bir çevre, yardımlaşma ve dayanışma benim uğraş alanlarımdır.
Hem yazılarımla, hem de bir gönüllü olarak alanda verdiğim mücadele ile az çok görevimi yapmış, hayır dualar almışsam ne mutlu bana.
Önemli olan vicdanen rahat olmaktır. Topluma karşı sorumluluğumu imkanlarım ölçüsünde yerine getirdiğime inanıyorum.
İnsan hakları alanında çok ileriye gittiğimiz ve bütün haklarımız güvence altında olduğundan ve adalet tıkır tıkır işlediğinden, hukukun gereği ne ise yapıldığından bu alana pek girmiyorum! Adil-i Mutlak olan Allah’a havale etmişim!.. Amellerimiz niyetlerimize göre olduğundan, Rabbim her şeyi bilen ve görendir…
**
**
Batman kamuoyu beni çevre duyarlılığımla bildiğinden gündemime aldığım önemli kimi sorunların takipçisiyim. İnşallah takipçisi olmaya de devam edeceğim.
Bu kentin geleceğini ve toplum sağlığını ilgilendiren önemli meseleler hakkında size bilgi verirken, ilgili kurum ve kuruluşların yöneticilerini de bu vesile bir kere daha duyarlılığa davet ediyorum…
Gündemimde bulunan sorunlar/meseleler hepinizi, bu kentte yaşam süren herkesi ilgilendiriyor.
Sadece Batmanlıların değil, bu kentte yaşam süren tüm misafir kamu emekçilerini, memur, işçileri, yöneticileri de ilgilendirir. O nedenle lütfen herkes bu yazımı özenle okusun.
**
**
ASBESTLİ BORULAR…
Saygıdeğer Okurlar, bu kentin içme suyu şebekesinin bir kısım boruları hala kanserojen etkileri bulunan asbestli borulardır.
Yıllardır uyardığım ve büyük bir kısmının değiştirilmesinde kesinlikle önemli somut katkımın olduğu borular meselesi hakkında bir süre önce Belediye Başkan Vekili Sayın Ertuğ Şevket Aksoy’u bilgilendirmiştim. Kendisi BASKİ Müdürünü de makamına çağırarak duyarlılığını göstermişti.
Uzun süre geçti, mesele ile ilgili makale de yazdım. Henüz dönüş olmadı. Hayırlı, olumlu her çalışmalarını açıkça desteklediğim belediye yönetiminin bu sorunu öncelikli olarak çözmesini talep ediyorum. Zira bu hiçbir diğer soruna benzemez, hayatidir…
İçme suyu şebekesi boruları enterkonekte sistemle birbirleriyle bağlantılıdır. Asbestli borulardan geçen içme suyu suları bütün kente ulaşmaktadır. Hükümetin desteğini de alan yönetimin acilen bu sorun için çalışma yapmasının gereğine inanıyorum. Ödenek vs sorunlar varsa, kamuoyu ve basından destek istensin diyorum.
**
**
İÇME SULARIMIZIN TAKİBİ…
Bu kentin içme suyunun bir zamanlar fenol içerdiğini biliyorsunuz. Kanserojen etkileri bulunan bu petrol türevi nedeniyle 2009 yılında içmesularımızın içilmemesi ve yemeklerde dahi tüketilmemesi gerektiği konusunda Sağlık Bakanlığı uyarısı vardı…
O konuda epey mücadele verdim. Sularımız 2011 yılında içilebilir hale geldi. Su analizlerinin takipçisiyim.
Görevine başladıktan sonra Sağlık Müdürümüz Sayın Dr. Osman Sünger ile görüşmüş ve su analizlerinin takibini sormuş, bu konudaki hassasiyetim ile ilgili kendilerini detaylı bilgilendirmiştim.
Sularımız Erzurum’daki akredite olmuş laboratuara gönderiliyormuş. Talep ettiğim TÜBİTAK, Refik Saydam Araştırma Merkezi ile ODTÜ laboratuarlarına gönderilmesine gerek olmadığı belirtilmişti.
Geçtiğimiz günlerde su analiz sonuçlarını sordum. Sağlık Müdürümüz, ilgili daire başkanına talimat verdiler. Halk Sağlığı yetkilisi, su analizlerinin temiz olduğunu ifade etti.
Sayın Sünger’den hem bir gazeteci yazar, hem de yönetim kurulusu olduğum çevre örgütümüz adına temiz olan analiz raporlarını istedim. Bu konuda yasalar ve yönetmelikleri gerekçe gösterip, yazılı olarak istememiz gerektiği görüşünü savundular. Bence buna gerek yoktu. Vakit bulamadım. Yazılı olarak talep edeceğim inşallah.
**
**
YEŞİL DOKUNUN KORUNMASI…
Esentepe’de kuruyan ağaçlar ile ilgili çok detaylı bilgi içeren bir makale yazdım. İl Müftülüğüne tahsis edilen Esentepe’deki ağaçların korunması, sulanması, çevre düzeni ile ilgili Sayın Müftümüze saygılarımı da içeren yazıma henüz bir cevap alamadım…

http://www.batmancagdas.com/esentepe-agaclari-kuruyor-makal…
Sayın Müftümüz, yazımda hakkındaki olumlu düşünce ve ifadelerime rağmen niçin dönüş yapma gereği duymadı? Bir telefonla da olsa bilgilendirme yapmanın yasal mahzuru mu var?
O yazımdan sonra iki kez Esentepe’ye gittim. Ağaçlar kurumaya devam ediyor. Sadece tepenin şehir ana girişine bakan bölümünün sulandığını gözlemledim. Sayın Müftümüzü bu vesile ile bir kere daha yazımı okumaya ve duyarlılığa hürmetle davet ediyorum.
Devamı yarın