** İHD Batman Şubesi, 252. ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eyleminde taleplerini yineledi, cezaevlerindeki şiddete dikkat çekti. İHD Yöneticisi İlyas Ekinci: “Cezaevlerinde bir konsept dahilinde uygulamaya konulan insanlık dışı ve keyfi uygulamaların son bulmasını istiyoruz” dedi.


ANALARIN ÇIĞLIĞINI DUYUN”

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, her Cumartesi Gülistan caddesi insan hakları anıtı önünde gerçekleştirdiği eylemlerini sürdürdü. İHD Şube Başkanı Osman Künteş, BDP İl Eşbaşkanı Serdar Atalay, İHD yöneticisi İlyas Ekinci, BDP il-belediye meclis üyeleri, kayıp yakınları ve bazı STK temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasını İlyas Ekinci okudu. Ekinci; “252 Haftadır kayıp anaları ile birlikte yine alanlarda kayıpların bulunması ve faillerin ortaya çıkarılması için devlete ve ilgili kurumlara çağrıda bulunuyoruz, yine adalet istiyoruz, hukuk istiyoruz, adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Yargının harekete geçmesi yönündeki taleplerimizi yineliyoruz. Bu hukuki ve insani taleplerimizin ciddiye alınmasını ve ilgili kişi ve kurumların harekete geçmesini umuyoruz. 90’lı yıllarda yaşanan vahşete, yargısız infazlara kulaklarını kapayan devletin, hükümetin acılı kayıp analarının bu çığlıklarını duymasını istiyoruz” dedi.


SÜRGÜNLER SON BULSUN”

Cezaevlerindeki sorunlara da dikkat çeken İHD, şiddet ve baskının arttığını açıkladı. Ekinci, şöyle konuştu: “Son dönem de cezaevlerinde bir konsept dahilinde uygulamaya konulan insanlık dışı ve keyfi uygulamaların ve mahpus sürgünlerinin son bulmasını istiyoruz. Cezaevlerine girenleri zor ve şiddet yoluyla değiştirme, ıslah etme ve sözde topluma kazandırma adına sayısız siyasi mahpusun canına kıyıldı bu ülkede. Cezaevlerine konulanları korkutma, sindirme, çürütme, bu olmazsa bir biçimde yok etme yöntemleri geliştirilmeye çalışıldı. Siyasi tutuklu ve hükümlüler cezaevlerine ilk girişlerinde ve nakillerde bu insanlar üzerinde ‘’ince arama’’ adı verilen uyuşturucu araması yapılabilinmektedir. Bu uygulamalara karşı çıkan tutuklu ve hükümlülere yoğun şiddet uygulanmaktadır. Yasaların verdiği hakları kullanmak isteyen mahpuslara, bu kez tek hücre cezası, iletişim yasağı, görüş yasağı disiplin cezası ve hatta dayak ve işkence devreye giriyor.”


ÖLÜME TERK EDİLİYORLAR”

Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağır hasta mahpusların tedavileri sağlıklı yapılmayarak adeta ölüme terk ediliyor. Adalet Bakanı Sahdullah Ergin’in beyanına göre, bugüne kadar cezaevlerinde bin 949 mahpus hayatını kaybetmiştir. Halen cezaevlerinde 163 ağır hasta ölümle karşı karşıyadır. Bu mahpusların cezaevlerinde ölmelerin istemiyoruz bir anönce tahliyelerini talep ediyoruz. Yalnız tutuklu ve hükümlüler değil, aileleri de cezalandırılmaktadır. Tutuklu ve hükümlüler yüzlerce kilometrelerce uzaklara sürgün edilmekte, hiç yoktan Aileleri de bu yöntemlerle ekonomik ve psikolojik olarak cezalandırılmış olmakta, mağduriyetler yaşatılmaktadır. Müslüman ve adaleti gözeten bir iktidar olduğunu iddia eden bir anlayışın yönetiminde, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamaların yaşanması manidar değil mi?”

Editör: TE Bilişim