** Şiddet gören kadınlara komisyonlarının ücretsiz avukat tahsis ettiğini de belirten avukat Temel, şöyle devam ediyor: “Şiddet gören kadınlara ekonomik destek sunulmalı. İş-Kur, TYP kadrolarının bir bölümünü mağdur kadınlara ayırarak, destek sunabilir. Böylece kadınlar, kocalarına ve şiddete katlanmak zorunda kalmaz.”
KOMİSYON, KADINLARIN YANINDA
Batman Barosu bünyesindeki Kadın Hakları Komisyonu, ‘Kadına yönelik şiddetle mücadele haftası’nda bir dizi çalışma başlattı. Şiddet gören kadınlara yönelik bilgilendirme çalışmalarını daha aktif hale getirmek için kolları sıvayan komisyon, Batman Çağdaş’tan Bahar Çakar ve Hüseyin Çelebioğlu’nun sorularını yanıtladı. Komisyon Başkanı avukat Emine Temel, Komisyon Koordinatörü Saadet Şahin ve komisyon üyesi Merve Kurhan, şiddet gören kadınların komisyonlarına başvurarak, avukat hizmetlerinden ücretsiz faydalanabileceğini söylediler. Komisyon Başkanı Emine Temel, geçen yıl Batman’da şiddet gören 217 kadının komisyona başvurduğunu söyledi.
“ŞİDDET, ÖRTBAS EDİLİYOR”
Şiddet gören kadınların genelde polis merkezlerine başvurduğunu belirten Temel: “Bu kadınların büyük bir bölümü daha önceden polis merkezlerine başvurmuş insanlar. İfadelerini incelediğimiz zaman hiçbir avukattan yardım alınmadığını fark ediyoruz. Neden bir avukat istemediğini sorduğumuzda ise bu haklarını bilmediklerini söylüyorlar. Oysaki polis merkezleri adli yardımlardan haberdar. ‘Karı-koca arasında olur böyle şeyler’ deyip hastaneden bir darp raporu bile alınmadan orta bir yol bulunmaya çalışılıyor. Ama maalesef şiddet daha sonra tekrarlanıyor. Şiddet kadına sadece kocasından da gelmiyor. Eşinin yakınlarından veya kendi yakınlarından da şiddete maruz kalabiliyorlar. Komisyonumuz miras, boşanma, nafaka ve velayet sorunlarında da kadınlara ücretsiz hizmet sunuyor” dedi.
“CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL”
Yasaların ve yaptırımların yetersizliğine de dikkat çeken Komisyon Başkanı avukat Emine Temel, şöyle devam etti: “Toplum artık bazı şeyleri kabullenmiş. Siz hiç kahvehane önünde bir kıza laf attı diye uyarılan bir erkek gördünüz mü? Halbuki oradan geçen kendi kızı olsa cinayet sebebi. Biz bu algıları yıkmak için çok fazla efor sarf etmiyoruz. Ceza yaptırımları çok yetersiz. Uzaklaştırma cezaları var. 3 Aydan başlayıp, şiddet devam ettiği sürece süresi uzar. Bu süre zarfında aynı zamanda korumada tahsis edilir. Fakat koruma altında olup da maalesef ki öldürülen çok sayıda kadın oldu. Yetkililer işlerinde çok ilgisiz ve ciddiyetsiz. Aynı zamanda 2 yılın altında olan cezaların ertelenme hakları var. Şiddet uygulayan insanlar bunu kullanıyor. Ceza ertelendikçe, erteleniyor. Sonra da dava kapanıyor. İnsanlar ortada ceza alan kimse görmediği için suçlarda caydırıcılık olmuyor.”
“İŞ-KUR KADINLARA KADRO AÇMALI”
Şiddet gören kadınlara devletin sosyo-ekonomik açıdan yardım sunması gerektiğini de ifade eden Temel, önerisiyle de dikkat çekti. Temel: “Şiddete maruz kalan kadınlar, kendilerini ekonomik açıdan geçindiremeyeceğini düşündüğü için şiddete katlanıyor. Devletin bu konuda bir şeyler yapması lazım. Onlara İş-Kur gibi kurumlarda iş olanakları sağlayabilir. Böylece kocalarına katlanmak zorunda kalmazlar” diye konuştu.
“BASİT BİR CİNAYET OLAYI DEĞİL”
Komisyon Koordinatörü Saadet Şahin ise kadın cinayetlerinin normal bir cinayet vakası olmadığına işaret etti. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargıdaki insanlar, hakimler bu tür cinayetlerin sadece kadın olduğu için işlendiğini artık anlamalı. Kadın olduğu için şiddete maruz kalıyor, yaralanıyor, öldürülüyor. Davalara bu gözle bakılmalı. Cezayı buna göre vermeli. Hatta eş ya da baba gibi birinci dereceden akraba olduğu için cezaların daha fazla verilmesi gerekir. Kanunlar bu yönde. Fakat çok fazla ceza indirimleri var. Bu ülkede eşini öldürüp, aşırı sevgiden ceza indirimi alan var. Bunlar çok komik ve çok acı. Kadının maruz kaldığı bütün şiddeti yargıya götürme yolu daha çok açılmalı.”
