**Cumartesi annelerinin aylardır sürdürdükleri ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eyleminin 365. Haftasında İHD Batman Şubesi, aynı güzergahta mesaj verdi. İHD Şube Başkanı Avukat Mehmet Bağatır; “Bir daha bu türden ağır insan hakları ihlalleriyle ölümler, katliamlar ile yerinden edilmeler yaşanmasın” dedi.
HER CUMARTESİ EYLEM
Gelenekselleştirilen ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eyleminin 365. Haftasında Gülistan caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen İHD yöneticileri, barış aktivistleri ve kayıpların yakınları birlikte ‘barış’ mesajı verdi. İHD Batman Şube Başkanı Avukat Mehmet Bağatır, kitlesel basın açıklamasını okudu. Bağatır, şunları söyledi; “Geçmiş silahlı çatışma dönmelerinde kaybettirilen ve bir daha kendilerinden haber alınamayan insanların akıbetini soruyoruz ki; bir daha bu türden ağır insan hakları ihlalleriyle ölümler, katliamlar ile yerinden edilmeler yaşanmasın. İnsan Hakları ile kayıp aileler tarafından her hafta cumartesi günleri düzenlenen etkinlik geçmişte kaybedilen insanlarının akıbetlerinin aydınlatılması ve sorumlularından adalet önünde hesap sorulmasını amaçladığı gibi, gelecek kuşaklar için barış içinde demokratik bir geleceğin kurulmasını da amaç edinmektedir. Unutulmasın ki, geçmişte iç çatışmalar ve isyanlar neticesinde, ağır hak ihlalleri ve travmalar geçirmiş toplumlar hak ve adalet perspektifinde geçmişleriyle yüzleşemedikleri sürece, adil barışçıl ve güvenli bir gelecek kuramazlar.”

“200 BİN İNSAN YERİNDEN OLDU”
Sokağa çıkma yasağının iki aydır devam ettiğine de dikkat çeken Bağatır; “Geçmişte uğranılan insan ve maddi kayıplara karşın, toplum olarak, kanlı geçmişimizle hesaplaşabilmiş olsaydık, bugün yeniden başlayan ve geçmişteki çatışmayı kat be kat aşan iç savaş hali olmayacak idi. 24 Temmuz 2015 gününden bu yana geçen altı aylık süre dâhilinde devam eden silahlı çatışmalarda yüzlerce sivil insan, gerilla ile güvenlik görevlisi yaşamını yitirmiştir ve bu metin yazılmaya başlandığı saatlerde bile yeni ölüm haberlerini almış bulunmaktayız. Diyarbakır ili Sur ile Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen ‘sokağa çıkma yasakları’ iki ayı geride bıraktı. Sokağa çıkma yasaklarıyla yerleşim merkezlerinde devam eden çatışmalarda onlarca sivil yurttaş yaşamını yitirirken, bu çatışmalardan etkilenen iki yüz binin üzerinde bir insan topluluğu da yerinden olmuştur. Yaşanmaya devam eden çatışma hallerinde uygulanacak hukuk kuralları var. Devletler ve savaşan taraflar bu kurallara uymak zorunda” dedi.




“GELECEĞİMİZ TAHRİP EDİLİYOR”
Avukat Bağatır, sözlerini şöyle tamamladı; “Çatışma ortamında tarafların uyması gereken sivil insanların hedef alınmaması, yani temel haklardan olan ‘İnsan Hayatını’ korunması ilkesidir. İnsancıl hukuk açısından Yetkili makamların derhal yapmaları gereken şey, yaralı insanların bulunduğu ortamın güvenliği sağlanarak mağdur insanların güvenli şekilde olay yerinden tahliye edilmesi ile kendilerine tıbbi desteğin sağlanmasıdır, aksi halde yaşanılan ve yaşanılacak olası yaşam hakkı ihlallerinden ceza en ve hukuken sorumlu olacaklardır. Bu koşullarda yapılması gerekli en önemli şey, çatışma halinin sonlandırmaya dair siyasi ve hukuki kararların acilen alınmasıdır. Savaş hepimizin geleceğini tahrip ediyor. Günümüzde yaşanılan savaşların kazananı olmaz, aksine barışta herkes kazançlı olur. İçinde yaşadığımız bu çatışma ortamından çıkmanın yegâne koşulu gecikmeksizin savaşan tarafların şartsız koşulsuz ateşkes pozisyonuna geçmesiyle olan toplumsal sorunun çözümünün karşılıklı müzakkereye dayalı demokratik bir anayasanın yapılmasından geçtiğine inanmaktayız.”

Editör: TE Bilişim