** İHD’nin her hafta düzenlediği eylemlerde kalıcı barışa vurgu yapıldı. İHD Şube Başkanı Mehmet Bağatır: “Kalıcı barışın sağlanması yanında demokratik sosyal hukuk devleti idealine ulaşma konusunda adımlar atılmalı” dedi.
EYLEMDE 305. HAFTA
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eylemleri 305. Haftasına girdi. Atatürk parkı önünde yapılan açıklamaya Belediye Eşbaşkanı Gülistan Akel, İHD Şube Başkanı Mehmet Bağatır, bazı STK temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı. Açıklamayı okuyan Şube Başkanı Bağatır, ‘1990’lı yıllar ile ortalarında‘orta yoğunluklu savaşın’ yaşandığı dönemde kaybedilen yüzlerce insanlarımızın akıbetini soruyor ve bu olayların açığa çıkartılarak faillerinden yargılanmasını talep etmekteyiz’ dedi. Bağatır, şöyle devam etti: “Toplumların ve ülkelerin geçmiş tarihlerinde insanlığa karşı işlenen suçlar kategorisinde tanımlanan ve yaşam hakkına dönük yoğun ve sistematik bir metotla ihlal eden zorla kaybettirmeler ile ‘Faili Meçhul’ Cinayetlerle hesaplaşmadan ve mağdurlarından özür dilenmeden ayıplarından kurtulamayacakları gibi her bireyin ve toplumun özlemi olan gerçek anlamda demokratik sosyal hukuk devleti/toplumu olma idealine ulaşamaz.”
“ADIMLAR ATILMALI”
Kalıcı barış için yapılması gerekenlere de dikkat çeken İHD’nin açıklamasında şöyle denildi: “İnsan Hakları savunucuları olarak yukarda izah edilenler çerçevesinde kalıcı bir barışın sağlanması yanında demokratik sosyal hukuk devleti idealine ulaşma konusunda acilen yapılaması gerekenler ile taleplerimiz; -Geçmiş çatışmalı dönemde sivil insanlara karşı işlenmiş olan zorla kaybetme,’faili meçhul’ cinayetler ile toplu öldürme olayları açığa kavuşturulması, sorumluların cezalandırılması için cezasızlık politikası terk edilerek soruşturmaların tarafsız ve etkin bir şekilde yürütülerek tamamlanması, -Kamu vicdanını yaralayan bir hal alan hasta mahpusların salıverilmesi ve tedavilerin yapılması için infaz yasasında değişiklik yapılmasını, -Toplumsal olaylar karşısında devletin güvenlik eksenli yaklaşma refleksini bırakma ile yapılmak istenen ‘Güvenlik yasasından’ vazgeçilerek terörle mücadele yasasına derhal son verilmesine, - Toplumsal ve kalıcı bir iç barışın sağlanması için taraflar arasında doğrudan barış görüşmelerine gecikmeksizin başlanması gerektiğine İnsan hakları savunucuları olarak inanıyor ve temenni ediyoruz.”
