*2006’nın 31 Ekim’inde sel sularının taştığı İluh deresine komşu 9 mahalleye tonlarca çamur akmış, çoğu çocuk 11 kişinin boğularak hayatını kaybetmişti. Dere kenarında yaşama sarılanlar aradan geçen 10 yılda hiç bir şeyin değişmediğine dikkat çeken semt sakinleri; “Yerel yönetimden umutluyuz. Dere bir süre önce atıklardan temizlenmişti. Şimdi de derede köklü çözümüzün yapılmasını bekliyoruz” diyorlar.

*İluh deresine komşu olan Abdulmuttalip Cihan ile Mehmet Emin Yaray: “Dere kenarında hasarlı konutlar olarak tespit edilen evlerde oturuyoruz. TOKİ bize Kuyubaşı’nda konut yaptı. O dönem yardımlarından yararlanamadık. Dere kenarında oturuyoruz. Örnek projeleri kente yansıtmaya çalışan yerel yönetimin İluh’a da köklü çözüm bulacağına inanıyoruz” dediler.

*Karşıyaka Mahalle Muhtarı Cemal Çerçel, 10 yıl önce yaşanan sel felaketinde su izlerinin halen bazı evlerin zemin katında silinmediğine dikkat çekiyor; “50 Yıldır çevreye mikrop saçan derenin yeni dönemde ele alınacağına inanıyoruz. Bir önce dere atıklardan temizlendi.”

*Dere kıyısındaki Dergah caminin de kütüphanesinde bir kamyon yüklü dini kitapların kullanılmaz geldiğine işaret eden Müezzin Abdulbasir Çakar, “Sel suları sadece kütüphanemize değil, ibadetevimize de hasar vermişti. Yaraları sarmak zaman aldı” diye konuştu.


11 CAN ALAN DERE

31 Ekim 2006’da sel sularının taştığı İluh deresi 11 kişiye mezar olmuş, 9 mahalleye de tonlarca çamur taşımıştı. Balpınar beldesi yakınlarındaki Zorköy’de etkili olan yağmur  nedeniyle çocuklarını alıp Karşıyaka Mahallesi’ndeki kardeşi Mehmet Kanat’ın evine getiren Hüseyin Kanat, çocuğunu sel sularının enkazdan çıkarmasının ardından çekilen o fotoğrafı donduran acı dolu bakışla tanındı. Aşırı yağış nedeniyle evi su basınca Hüseyin Kanat’ın çocukları 6 yaşındaki Ayşe Nur ve 9 aylık Nursel sele kapıldı. Ev sahibi Mehmet Kanat’ın 6 aylık kızı Gülhan ve bir başka kardeşinin çocuğu olan 2 yaşındaki Ali Akbal boğularak hayatını kaybetti. Hürriyet mahallesinde 4 yaşındaki Azad Baykara, 22 yaşındaki Şükran Tunç, 63 yaşındaki Osman Başcı ve 62 yaşındaki Osman Acar, sel baskınlarının bahçe ve evleri basması sonucu boğulmuştu. Hürriyet Mahallesi’nde de sel sularına kapılan 4 yaşındaki ikizler Melek ve Melike Turan’ın cesedleri İluh deresinden çıkarılmıştı. Çoğunluğu çocuk olan 11 kişinin sel sularına kapılarak yaşamını yitirdiği dere kenarındaki semt sakinleri, aradan geçen uzun süreden günümüze değişen hiç bir şeyin olmadığını söylüyor. Ancak farklı projeleri kente yansıtan Belediye Başkan Vekili Ertuğ Şevket Ertuğ ve ekibine güveniyor. 10 yıl öncesinde yaşanan o felaketin fotoğraflarını donduran Batman Çağdaş, felaketten etkilenen Hürriyet, Karşıyaka ve İluh Mahalle sakinlerini dinledi. O anı yaşayan semt sakinleri ile konuştuk.


“O ANI HİÇ UNUTAMIYORUZ”
50 Yıldır İluh deresi kenarındaki Hürriyet mahallesinde oturan 8 çocuk babası 83 yaşındaki Abdulmuttalip Cihan, 31 Ekim 2006’da yaşanan sel felaketini anlatırken, o anı yaşıyormuş gibi gözyaşlarını tutamadı. Hürriyet mahallesi 401. sokaktaki iki katlı evinin İluh deresine sıfır noktada olduğunu söylüyor Cihan; “2006’nın 31 Ekim’ini hiç unuturmuyum? O gece yaşadıklarımı ömrüm boyunca hatırlayacağım. Sel suları evimin alt katındaki yün ve sünger malzemelerin tamamını dereye götürdü. Karanlık iyice basmıştı. Sular yükselince yapılacak tek şey evin damına çıkmaktı. Gecenin ilerleyen saatlerinde su seviyesi 5-6 metreye çıkınca korkudan komşularımızın üç katlı evin damına çıkmak zorunda kaldık. Park halindeki bazı araçlar suya kapılarak dereye uçtu. Yapılacak tek şay vardı. O da sabaha kadar damda beklemekti.”

“TOKİ, KONUT YAPTI”
Sel felaketinde yardım görmediklerinden de yakınan Cihan, “İşyerim, ciddi zarar gördü. Evimin bir bölümü kullanılamaz durumdaydı. O zaman 2 bin TL’lik nakdi yardım alabildik. Dere kenarında büyük hasar tespit edilen konut sahiplerine Kuyubaşı’nda konut yapıldı. Hükümetten Allah razı olsun, en azından açıkta kalmadık. ‘Mala olsun, cana olmasın’ diye de halimize şükrettik. Hürriyet ile Karşıyaka mahallelerinin kesiştiği 301. sokakta biri kız üç çocuğun boğularak hayatlarını kaybetmesi bizi sarstı. O çocukları unutmuş değiliz. Yıllardır bu dereye komşuyuz. İlk kez 5-6 metre yükseklikteki sel suları ile karşılaşmıştık. Aile fertlerine bir şey olmadı ama işyeri ve evim hasar gördü. O sel felaketi bir daha yaşanmasın diye dua ediyoruz” diye konuştu.

“EVİMDE SEL’İN İZİ VAR”
İluh deresi bitişiğindeki 404. sokakta oturan Mehmet Emin Yaray, iki katlı evinin zemin katında hala sel izlerinin silinmediğine dair objektiflerimize poz veriyor. 6 çocuk babası 69 yaşındaki Yaray, doğup büyüdüğü İluh deresi kenarındaki evini terketmek istemediğini söylüyor; “Sel felaketinin üzerinden 10 yıl geçti. Bakın, evimin zemin katında o sel sularının izi var. Dereye yakın mesafedeyiz. Sel taşkını olduğu saatlerde ailemle birlikte ikinci kata çıkıp yardım beklemekten başka çaremiz kalmamıştı. Eşyalarımız tamamen su altında kalmıştı. Sel baskını sırasında kimin aklına eşya gelirdi ki? Damda çocukların üzerini soğuktan koruyacak bir battaniyeyi bile alamamıştık evden. Sel sonrasında bize sadece 1.500 lira nakdi yardım, 35 ekran tv, bir buzdolabı ve çamaşır makinası verilmişti. Sorunlara duyarlılığıyla bilinen yerel yönetimin İluh deresine de gerekli çalışmayı yapacağından eminiz” dedi.


“MANZARA DEĞİŞECEK”

Sel felaketi sonrası atıklardan temizlenen derenin manzarasının değişeceğinini de hatırlatıyor Yaray; “O felaketin üzerinden tam 10 yıl geçti. 11 insanın hayatına mal olan o sel felaketini kolay kolay unutamayız. TOKİ’nin Kuyubaşı’na selzedelere yaptığı konutlara yılda 4 bin 250 lira taksit ödüyoruz. Kendi imkanlarımızla dere kenarındaki evimizin ihata duvarlarını onardık. Kış mevsimi gelince İluh’ta sel taşkını yaşanır diye kaygı içindeyiz. Ancak yerel yönetimin de örnek bir projeyi dereye yansıtacağına inanıyorum” diye konuştu.



“KÜTÜPHANEMİZ YOK OLMUŞTU”

Dere bitişiğindeki ‘Dergah’ ibadet evinin kütüphanesi de sel baskınından etkilenen adreslerdendi. Aralarında değerli bazı dini kitapların da hasar gördüğünü dile getiren camii müezzini Abdulbasir Çakar, “Bazı önemli eserler kütüphanemizdeydi. Maalesef o sel baskınında kütüphanemizin büyük bölümü hasar görmüştü. Yine ibadet evimizin halı ve kilimleri sel sularına gömülmüştü. Minberin yarısını sel suları kaplamıştı. Kütüphanemizde kullanılamaz hale gelen yaklaşık 1 kamyon dolusu kitabı toprak altına gömmek zorunda kalmıştık. Bazıları da onarılmıştı. İbadet evimizin eksikliklerini giderdik” dedi.



ÇERÇEL “İLUH, NEDEN PORSUK ÇAYI GİBİ AKMASIN”

Çarşı Mahalle Muhtarı Cemal Çerçel, sel baskını sonrasında derede atık temizleme dışında çalışmaların yapılmadığını belirtti. 9 Mahallenin kaderiyle baş başa kaldığına işaret eden Çerçel, İluh deresine köklü çözüm bulunmasının gerektiğini söyledi. Kış mevsiminde yağışlı havalarda dereye yakın semt sakinlerinin hala sel kaygısı yaşadıklarını kaydeden muhtar Çerçel, “Felaketin üzerinden yıllar geçti. Derenin kentsel dönüşüm projesi kapsamına alınacağına inanıyorum. Özellikle son dönemlerde şehirde farkındalık yaratan Başkan vekili sayın Ertuğ Şevket Aksoy ve ekibinden umutluyuz. Batman’ın kanayan yarası olan İluh’ta ıslah ve dere kıyısındaki yapıların güçlendirmesine yönelik çalışma başlatılmalı. Neden İluh, Eskişehir’in Porsuk çayı gibi akmasın. Yıllardır bu derenin sorunlarına hep dikkat çektik. Batman ovasını sulayan Batman barajı suyu İluh’la buluşursa, daha temiz ve daha güzel akacak. ”

Editör: TE Bilişim