** Batmanlı Taymur ailesi, ikiz bebeklerinden İsa’nın tedavisi için elde avuçta ne varsa harcadı. Serebral Palsi (beyin felci) nedeniyle engelli doğan İsa bebek, 1.5 yıldır gördüğü tedavilerle özel bir hastanede yaşam mücadelesi veriyor. Defalarca ameliyat olan İsa bebek, belki iyileşemeyecek ama ileri yaşam destekleriyle hayata tutanabilir…

** İnşaat işlerinde çalışarak ailesini geçindiren 6 çocuk babası Metin Taymur, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Vali Yılmaz Arslan’a seslenerek: “Elde avuçta ne varsa oğlumun tedavisi için sattım. Hastane masraflarının üstesinden gelemiyoruz. 1.5 Yıldır her gün hastanelerdeyiz. Oğlumun tedavisi için duyarlı yöneticilerimizden destek bekliyorum” dedi.

HASTANEDE YAŞAM

Kimisinin bebeğini sokağa, kimisinin ise katlettiği bir dönemde Batmanlı Taymur ailesinin engelli bebeği için verdiği mücadele takdire şayan. 2 Yıl önce Zehra ve İsa ikiz bebek olarak dünyaya geldi. Ancak ikizlerden İsa, Serebral Palsi (beyin felci) nedeniyle engelli doğdu. Bir süre sonra da havale nedeniyle sol gözünü kaybetti. O günden bugüne Batman’da özel bir hastanede Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cenap Erkan Karakut’un tedavisiyle ilgilendiği İsa bebek, defalarca ameliyat oldu. Beslenememe, kusma ve nöbet tedavilerinin yanı sıra mide kanaması, kateter ve beyin ameliyatları da olan İsa Taymur, eğitim ve araştırma hastanelerinde uygulanabilen yöntemlerle yaşama tutundu. Sık sık geçirdiği havaleler ve beslenememe nedeniyle aylarca hastanede tedavi altına alınan İsa için baba Metin ve anne Ebru kadar doktoru Erkan Karakut da seferber oldu.

ANNESİ HER AN YANINDA

6 Çocuk annesi Ebru Taymur ise 1.5 yıldır hastanede tedavi gören oğlu İsa’nın yanından ayrılmıyor. Oğlunun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını belirten anne Taymur: “İsa'nın doğumundan bu yana neredeyse her gün hastanedeyiz. Derdi de dermanı da veren Allah’tır. Umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik. İkizi Zehra çok şükür sağlıklı. Ama İsa çok sık havale geçiriyor ve beslenemiyor. Bu nedenle tedavisini hastanede sürdürmek zorundayız. Ancak maddi açıdan sıkıntılar yaşıyoruz. Tekerlekli sandalyesi olmadığından oğlumu kucağımızda taşıyoruz. Sürekli sırt üstü yattığından sırtında yaralar oluşuyor. Eşim, inşaat işlerinde çalışarak geçimimizi sağlıyor. Artık hastane yatak ücretini ödeyemez duruma geldik. Hatta bebeğimize bez dahi alamıyoruz. Oğlumun tedavisi ve ihtiyaçları için devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz” dedi.

PRİMİNİ KENDİSİ ÖDÜYOR

Çaresiz baba Metin Taymur, devlet hastanelerinde oğlunun tedavisi yapılamayınca yeşil kartından vazgeçerek, kendi sigorta primlerini ödüyor. SGK'lı olduktan sonra oğlunu özel hastanede tedavi ettirebildi baba Taymur. Bu nedenle engelli maaşı ve bakıcı ücreti alamadıklarını ifade eden Taymur, şunları söylüyor: “Düzenli bir işim yok. İnşaatlarda iş olunca gidiyorum. Çok şükür geçimimizi sağlıyorduk. Ancak oğlumun rahatsızlığı nedeniyle elde avuçta ne varsa sattık. İsa’nın tedavisi masraflı olduğundan karşılayacak gücümüz kalmadı. Yeşil kartlı olduğumdan oğlumu devlet hastanesine götürüyordum. Ancak gerekli imkanlar olmadığından tedavisi yapılamıyordu. Ben de yeşil kartımı iptal ederek kendi sigortamı yatırmaya başladım. Bu vesileyle oğlumu özel hastanelere götürebildim. 1.5 yıldır oğlum Medikalpark hastanesinde Erkan bey gözetiminde tedavi oluyor. Allah ondan razı olsun. Doktorumuzun yönlendirmesiyle geçen Temmuz ayında oğlumu Ankara’ya tedaviye götürmek için Valilikten yol masrafı desteği aldım. Bunun dışında hiçbir yardım almadım. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ve Valimiz Yılmaz Arslan'ın duyarlılığını biliyorum. Bu nedenle kendilerine seslenmek istiyorum; oğlumun yaşayabilmesi için düzenli bir şekilde tedavi olması gerekiyor. Bu imkanı sunmalarını rica ediyorum. Düzenli bir işim de olursa en azından bez ve ilaçlarını karşılayacak gücüm olur. Şimdiye kadar kimseden bir şey istemedim. Ancak oğlumun tedavi masrafları artık gücümü aşıyor.”


DRAM İÇİNDE DRAM…

Yavuz Selim mahallesi 3534 sokakta ikamet eden Taymur ailesi, sadece İsa’nın hastalığıyla değil, yoksullukla da mücadele ediyor. 4 kız 2 erkek çocuktan İsa, ileri yaşam desteği alamazsa hayata gözlerini yumacak. İkizi İsa'nın hastalığından habersiz Zehra ise Taymur ailesinin neşesi. Anne Ebru Taymur: “Keşke İsa da onun gibi hayat dolu olsaydı. Zehra, İsa’ya çok bağlı. Yanından hiç ayrılmıyor. Bir umut da olsa oğulumun iyileşmesi için her gün dua ediyorum.”

SEREBRAL PALSİ NEDİR?

Bebeklik dönemi ve erken doğumla ilgili gelişen beyin hastalığı (beyin felci). Zeka geriliği ve havalelerin görüldüğü hastalık.

İsa bebeğin doktoru Karakurt:

Yaşam desteği isteyen vakalar”

** 1,5 Yıldır İsa Taymur’un tedavisini takip eden Medikal Park Batman Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cenap Erkan Karakurt: “Ağır psikomotor geriliği olan çocuklar bunlar. İleri bakım, yaşam desteği almaları şart” dedi.

HASTANE YATIŞI SIK”

2 yaşındaki İsa Taymur'u yakından takip eden Karakurt, minik İsa'nın hastalığıyla ilgili şunları söylüyor: “20 Yıl önce bu tür hastalar kaybediliyordu. Ancak teknolojinin ilerlemesi ve ileri düzeydeki yoğun bakım üniteleri nedeniyle artık bu hastalar yaşatılabiliyor. Zaten bu durum, yaşatılabilmeyle ilgili. Bu vakalar, yeni doğan ünitelerinin gelişmiş olduğu merkezler, ileri yaşam desteğinin verildiği merkezler ve araştırma hastanelerinde tedavi görebiliyor. Hastanemizdeki yoğun bakım servisi iyi noktada olduğundan bu tedaviyi sağlayabiliyoruz. Hastalığın görülme sıklığıyla ilgili Batman’da verileri toplayan bir merkez olmadığı için sadece hastanemizde rastladığımız oranları açıklayabilirim. Hastanemizdeki hastalarda görülme sıklığı yüzde 2-3'lerde. 12 aylık bebeklerde kaybedilme oranı yüzde 30 civarında. Diğer yüzde 30'luk dilimde ise 12 aydan sonraki süreçte yaşamaya devam edebiliyorlar. Ancak bu vakalarda kaybedilme oranı yüksek. Hastaneye yatışları sık olan vakalar. Ağır psikomotor geriliği olan çocuklar bunlar. İleri bakım, yaşam desteği isteyen vakalar. Bir kısmı nöbet geçirir, bir kısmı geçirmez."

AİLELER UMUDUNU YİTİRMEMELİ”

Hastanenin yoğun bakım merkezindeki donanımlar sayesinde İsa bebeğin tedavisini sürdürebildiklerini belirten Karakurt, şöyle devam ediyor: “Bu tür hastalara müdahale edecek doktorların da tecrübeli olması lazım. Ayrıca donanımlı bir yoğun bakım ünitesi şart. En azından ikinci basamak olması lazım. İsa bebek beyin kanaması geçirmiş, hem anne karnından itibaren hem de erken doğum, solunum yetersizliği sonucu beyin hasarı olmuşmuş. Şant takılmış. Revize amaçlı ikinci şant da takıldı. Nörolojik açıdan nöbetleri olduğundan yönlendirmemizle Kayseri, Eskişehir, Diyarbakır'da takip ve tedavi yönden desteklenmesi sağlandı. Aileleri ümitsizliğe itmemeliyiz. Bu hastalar ileri bakım gerektiren vakalar olduğu için sabır çok önemli. İleri dönemlerde rahatsızlığı kestirmek mümkün değil. Çok çeşitli, çok zahmetli ve masraflı bir hastalık grubu.”

DEFALARCA AMELİYAT OLDU

Karakut, 2 yaşındaki İsa bebeğin geçirdiği ameliyatları ise şöyle anlattı: “İkinci kez şant takıldı. Kusma ve beslenememesi nedeniyle safra kesesinden operasyon geçirdi. Beslenememe ve damar yolu sorunu nedeniyle 35-40 kez hastaneye yatırıldı. Son üç aydır oral yoldan beslenemediği için Total Paranteral Nutrisyon (hastanede beslenme amacıyla damardan yapılan beslenme) uygulanıyor. 5 kez mide kanaması geçirdi. Yüzlerce damar kateteri açılmış, 2 yılını hastanede geçirmiş. Hiçbir yerinde damar yolu bulunamadığından port takıldı. Tüm imkanları sağlayarak ameliyatı, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaptık. Yutkunamadığından aynı operasyonla birlikte midesine tüp takıldı. Sadece mama yiyebiliyor. Sonuç itibariyle artık beslenme sorunu yok. Sıvı kaybının da önüne geçeceğiz. Hastanede daha az yatacak. Annesi çok emek harcadı. İki yılını çocuğuna verdi. Ona arkadaşlık etti. Bilinçli veya bilinçsiz İsa’nın baba demesi bile bir kazanımdır.”

Editör: TE Bilişim