** CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın serbest bırakılmasının ardından gözlerin çevrildiği BDP’li tutuklu milletvekillerinin tahliye talibinin reddedilmesini Batman Barosu eleştirdi.


HİÇBİR FARK YOK”
Batman Barosu, BDP’li tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesi üzerine yazılı açıklamada bulundu. Baro’nun açıklaması şöyle: “CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesince, başvurucunun tutuklu bulunduğu sürenin makul süreyi aştığı, seçilme ve temsil hakkının ihlal edildiğine yönelik karar verilmişti. Bu kararla uzun süredir tutuklu bulunan BDP milletvekillerinin ve tutukluluk süresi makul süreyi aşan siyasi/adli tüm tutukluların tahliyesinin yolunu açacağı beklentisi oluşmuştu. Ancak ne yazık ki, BDP milletvekillerinin Anayasa Mahkemesinin kararında belirtilen gerekçelerle yapmış oldukları tahliye talebi tam da Anayasa Mahkemesinin kararında ihlal olarak nitelediği gerekçeyle reddedilmiştir. Tahliyesine karar verilen Mustafa Balbay ile tahliye talepleri reddedilen BDP’li vekillerin hukuki durumları arasında özünde hiçbir fark olmadığı gibi BDP’li vekiller hakkında verilmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmamaktadır. Bu gerçeğe rağmen mahkemenin ret kararı vermesi Anayasal hakları peşinen ihlal ettiğinin kabulüdür.”


YARGI VESAYETİ”

Açıklamada Yargı’nın siyaset kurumu üzerindeki vesayetine de dikkat çekilerek; “Anayasa Mahkemesinin tutuklama kurumunu gerek kişiler yönünden gerekse siyasal temsil açısından tartıştığı genel ve objektif nitelikteki kararına rağmen, “Yargı Vasatı” olan keyfi, soyut ve varsayımlara dayalı gerekçelere tutukluluk halinin devamı kararı ile yargının siyasete müdahale aracı olma gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Mahkemelerin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin uzun tutukluluk süreleri nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etmesi ve haksız tutuklamalar konusundaki direngen tutumu bugün maalesef Anayasa Mahkemesi kararlarında da devam etmiştir. Seçim barajı, hazine yardımı kısıtlaması, seçim yasakları gibi direkt veya dolaylı anayasal ve yasal sınırlamaları aşarak temsil görevi verilen milletvekillerinin milletin iradesine rağmen bu hak ve görevlerinden yargı eliyle alıkonmasının son tahlilde darbelerle meclisin görevinden alıkonmasından hiçbir farkı yoktur. Bu nedenle, tartışmaya konu yargılama ve tutuklamalara kaynaklık eden TMK’nın kaldırılması ve özgürlükten yana yargısal pratiklerin zeminini hazırlayacak yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir” denildi.

Editör: TE Bilişim