Nasrettin Hoca’nın kadılık (hakimlik) ettiği günlerde adamın biri yanına gelir. Adam, komşusundan şikayetçidir. Derdini anlatır. Hoca, adamı güzelce dinledikten sonra:

-‘Haklısın!’ diyerek gönderir.

Ardından adamın şikayetçi olduğu komşusu çıkagelir. O da az önce gelen komşusundan şikayetçidir. Derdini anlatır, hakkının verilmesini ister.

Hoca onu da güzelce dinler. Sonra: ‘Haklısın!’ diyerek onu da yollar.

O sırada Hoca'nın yanına gelmiş bulunan ve konuşulanlara kulak misafiri olan karısı, bu işe şaşar.

Hocaya:

--‘İlahi Hoca Efendi! Sen ne biçim kadı'sın? Birbirinden şikayetçi olan iki adamın ikisi birden haklı olur mu?’ diye sorar.

Eşinin bu sözleri üzerine Hoca, bir süre düşündükten sonra ona şöyle der:

-- Hatun, sen de haklısın.

****

Bir davada iki davacının haklı olduğuna nadiren rastlanır. Böyle bir davanın hocaya denk gelmesine şanssızlığı diyebiliriz. Gerçek yaşamda da benzeri olaylara rastlamak mümkün.

*

Batman'ın belirli mahallelerine yerleşerek yaşamlarını baba meslekleri olan hayvancılıkla sürdüren göçerler; hem et besiciliği hem de süt hayvanı besiciliği yapmaktadırlar.

*

Batman'a ilk göçerlerin yerleştiği bölge Bağlar mahallesidir. Yetmişli yılların sonunda göçebe olan göçerler, bu mahalleden arsa alarak evlerini yaptılar. Şehirden uzak olmaları münasebeti ile hayvan besiciliği yapmalarına izin verildi. Veya göz yumuldu. Yıllar sonra şehrin dışarıdan göç alması ve büyümesi ile bu alan, şehir merkezinin bir mahallesi haline geldi.  

*

Sonraki yıllarda Belde ve Gap mahallesine yerleşen göçerler aynı yaşam tarzlarını sürdürmektedirler.

*

Kış aylarında havaların soğuk olması, beslenen hayvanların gübre ve sidik kokuları çevreyi etkilemeyecek kadar hissediliyor. Yaz aylarında yayla yasağı nedeni ile hayvanlarını şehir dışına çıkaramayan göçerler; zorunluluk sebebi ile hayvanlarını yaşadıkları evlerine yakın ahırlarda beslemektedir. Tam da bu sorun halkın şikayet etmesine neden olmaktadır.

*

Açığa çıkan bu kokular Batman’ın bir çok mahallesinde yaşayan insanların rahatsız olmasına sebep olmaktadır. Yaz aylarında her gün şikayet konusu olan bu sorunun çözümü için ne yapıldı ?

Yakın bir gelecekte çözüm için bir proje üretildi mi?

*

Konunun diğer muhatap kesimin savunması şöyledir.

*

Göçerler Derneği Başkanı M. Emin Çelik, kendilerinin defalarca bu konuyu Belediye yetkililerine ilettiklerini söyledi. Gap Mahallesi’ndeki hayvan besicileri olarak kendilerinin de mevcut bölgeden çıkmak istediklerini ifade eden Başkan Çelik: “Burada asıl görev kentin Valisi ve Belediye Başkanına düşüyor. Valilik şehir merkezindeki besici sorununa kalıcı bir çözüm istiyor ise besicilerin şehrin dışına çıkarılması için daha önceden yapıldığı gibi ya konut projesi yada kent genelindeki besiciler için bir hazine arazisi tahsisinde bulunulmalı” ifadesinde bulundu.

*

Sorun iki tarafı da haklı çıkartacak kadar karmaşık bir mesele değil. Yıllardır aynı taleplerle şikayette bulunan tarafların isteklerinde bir değişiklik olmamıştır. Buna rağmen çözümde ileriye dönük adamların atılmamasını halkın sağduyusuna bırakmalıyız.

*

Değerli idareciler... Çözümü imkansız olmayan bu sorun bir ön önce hal edilirse; halkın yazın sıcağı,Tüpraş rafinerisinin zehirli gaz tahliyesi, besi hayvanlarının ürettiği ağır kokulardan biri eksilecek.

*

Kararlılıkla sorunun üzerine gidilerek, iki tarafın da memnun olacağı çözüm şekli üretilerek halkın bu sorununa son verilmelidir.

*

Yıllardır süre gelen bu soruna Nasrettin hoca’nın bakış açısı ile çözüm aranırsa ; bu sorun bitmez.

*

Beklemek, ertelemek sorunu bitirmez. Aksine, içinden çıkılmayacak kadar karmaşıklaştırır.