Batman’ın sağlık alanında yeni yatırımlara ihtiyacının olduğu açık bir gerçekliktir.

Mevcut Batman bölge Devlet Hastanesi’nin durumu malumunuz; artık yükü taşıyamıyor…

Bu hastanemizde ameliyatlar, operasyonlar, MR falan görüntüleme çekimleri için verilen randevulardan söz etmeyeceğim…

Acil servislerdeki yığılmalar, kollarındaki serumlarıyla ortalıkta dolaşan insanlarımızdan da söz etmeyeceğim…

Hepinizin malumu olan acı gerçeklerimizle ilgili yerel basınımızda yeterince haber okuyor, çevrenizdekilerden bu konuda yakınmalara şahit oluyorsunuz…

Hastane emekçileri doktorlar, hemşireler, memurlar vs, fedakarca hizmet veriyorlar. Bu konulara da girmeyeceğim.

Her şey gözlerimizin önünde, anlatmaya gerek yok, biliyorsunuz!..

Kısacası, kentimizin sağlıkta yeni yatırımlara, hastanelere ihtiyacı var.

**

**

Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin durumu da malumunuzdur. Hastane emekçileri bütün kadrolarıyla ellerinden gelen hizmeti vermeye çalışıyorlar. Ancak onların da yükleri ağır…

Yeni Kadın Doğum Hastanesi’nin gerekliliğini kimse tartışmadı. Yeni binanın temellerinin atılmasının üzerinden yıllar geçiyor…

Heyhat, daha kaba inşaat haliyle karşımızda duruyor.

Bu köşenin acizane yazarı 28 yıldır aralıksız günlük yazılarla sizlere hitap ederken, eski adı SSK Hastanesi olan Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne ‘Ek Poliklinikler’ için de ısrarlı yazılar yazmıştı. Adı geçen hastanemiz bugün hala Batman halkına sağlık hizmeti veriyorsa, benim ve bazı duyarlı meslektaşlarımın da katkısı vardır.

Çünkü baskımız, verdiğimiz destek ile ek poliklinikler inşa edilmişti.

Bu hastanenin yükünün de artık hafifletilmesinin zamanı geçmiştir…

**

**

Değerli Okurlar, bugün bir nevi atıl durumda olan eski Devlet Hastanemizin durumuna da üzülüyorum.

O hastane için de emeklerim vardır.

Geçtiğimiz günlerde Esentepe’de kuruyan ağaçları yerinde tespit etmeye giderken, tepenin dibindeki eski hastanemizin bahçesini de gezmiştim.

Eski Devlet Hastanesi bahçesinin durumu içler acısıydı…

İnsanda biraz vicdan olur, hastane girişindeki ağaçlar kurumak üzereydi ve bazıları kurumuştu. Ağaçların çevresi deşilmemiş, otlara boğulmuştu.

Üniversite mi kim o hizmet binasından sorumluysa, onları vicdanlı olmaya davet ediyorum…

Yazıktır, günahtır. O bahçeler binbir emekle bugünlere geldi. Bu kadar bakımsız bırakmaya hakkınız var mı?

Kimse sizden hesap sormuyor diye, bakımsız mı bırakacaksınız?

Üniversiteden söz etmişken, hemen belirteyim; bu yazı konumun dışına çıkmak istemiyorum. Şu kadarını hatırlatayım; Batman Üniversitesi’nin Dicle kenarındaki yerleşkesindeki binlerce çam ağacı kurumak üzere ve yüzlercesi kurumuştur. Üniversite yolundaki ağaçlar için otobüsle gözlem yapmaya gittiğimde, üniversite yerleşkesindeki çam ağaçlarının otlar arasında kaybolduğunu gözlemledim. O konuda inşallah özel bir yorumum olacak. Bu yazımın ardından acilen sulama, bakım için çalışmalara başlandığını duymak istiyorum.

**

**

Evet, Batman’ın sağlık yatırımlarına ihtiyacı var. Eski Devlet Hastanesi’nin de sağlık hizmetinde değerlendirilmesini öneriyorum.

Batman’ın Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne de acilen ihtiyacı bulunmaktadır. Tıp Fakültesinden önce kentimize bir Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin kazandırılmasını diliyorum. Sağlık-Sen Batman şubesi yetkilileri, yaklaşık on yıl önce eski Devlet Hastanesi’nin, Göğüs Hastalıkları Hastanesi olarak değerlendirilmesini istemişlerdi. Onlara o zaman da destek vermiştim. Dönemin Sağlık-Sen İl Başkanı Sayın M.Orhan Edis, kentimizi ziyaret eden dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’a bile bu taleplerini iletmişlerdi. İşte o talep yazısından önemli kesitler: “

GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ İHTİYACI…

“Batman, hava kirliliği yönünden iller sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun başlıca sebepleri arasında; TÜPRAŞ gibi bir sanayi kuruluşunun kurulduğu günden beri yaklaşık 60 yıldır filtre sistemi olmadan çalıştırılması, kalitesiz yakıt tüketimi ve bunlara da coğrafik konumundan kaynaklı çanak şeklinde rüzgar almayan bir ovada kurulmuş olması eklendiğinde, ilimizin hava kalitesi oldukça düşmektedir. Hava kirliliğini oluşturan partikül ve diğer elementlerin sınır değerleri son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 'nün belirlemiş olduğu değerlerin üstünde seyretmektedir. Yıllardır yaşanan bu sorun için ilgili kurumlardan ciddi çözüm çalışmaları yapılamamıştır. Uzun yıllardır devam eden bu sorun, halkımızın sağlığını ciddi ölçülerde tehdit etmeye başlamıştır. İlimizin demografik yapısı incelendiğinde sosyo-ekonomik düzeyin oldukça düşük olduğu gözlenmektedir. Yaşam kalitesini direkt etkileyen hava kirliliğinin yanında ekonomik sebepler eklendiğinde, ilimiz sağlık açısından oldukça mağdur duruma düşmektedir. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük illerde eski uygulamaya devam edilmeli ve fark ücret alınmamalıdır. İlimizin makus kaderi haline dönüşmüş hava kirliliği beraberinde göğüs (astım, bronşit, KOAH ve akciğer kanseri) hastalıkları açısından hızlı bir tırmanış eğilimi göstermektedir. Göğüs hastalıklarında teşhis ve ileri tetkikler yapılabilmesi için hastaların başka illere sevkinin yapılması hasta için zorlukları beraberinde getirmekle beraber hastalığın tedavi maliyetini artırmaktadır. Son günlerde faaliyete geçen Bölge Devlet Hastanesi sağlık açısından önemli bir hizmet açığını kapatacağı muhakkaktır. Eski devlet hastanesinin yerine günümüz modern şartlarına uygun olabilecek bir şekilde göğüs hastalıkları hastanesine dönüşümünün sağlanması ilimiz ve bölgemiz açısından bu alandaki büyük bir eksiği tamamlayacaktır. SONUÇ: İlimizde nüfus (485.000) yıllara göre hızla artmakta fakat sağlık kurumları sayısında o düzeyde artış gözlenmemektedir. Batman İlimiz yol güzergahında olması hesabıyla çevre il ve ilçelerden gelen hastalar eklendiğinde 1.200.000(birmilyonikiyüzbin)civarında bir nüfus ilimizdeki sağlık kurumlarından faydalanmaktadır. İlimizin yıllardır hava kirliliğini yaşıyor olması yaşam kalitesi alanlarında oldukça mağduriyetleri beraberinde getirmektedir. Hava kirliliği insanların sağlıklı solunumunu etkilediğinden özellikle bu olumsuzluk kendini göğüs rahatsızlıkları alanında göstermektedir. (Astım, Bronşit, KOAH ve Akciğer Kanseri) Güneydoğu Bölgesinde görülen TBC hasta sayısının tüm bölgelerimizden daha fazla görülmesi İlimizde Göğüs Hastalıkları Hastanesinin önemini daha çok ortaya çıkarmaktadır. 2008 yılı Sağlık İl Müdürlüğü verilerine göre göğüs rahatsızlıkları için hastaneye 23.963 kişi, verem savaş dispanserine 40.000 kişi müracaatta bulunulmuştur. Bu verilere bakıldığında hasta sayısının oldukça fazla olması, bu hastaların teşhis ve tedavi süreçlerinin sağlıklı işlemesi gibi bir çok boyutuyla da düşünüldüğünde göğüs hastalıkları alanında bir dal hastanesine acil ihtiyaç olduğu görülecektir. Bunun için eski devlet hastanesinin hızlı ve pratik bir şekilde göğüs hastalıkları hastanesine dönüştürülmesi veya İl Sağlık müdürlüğümüzün uygun göreceği bir yerde yeni bir hastane inşa edilmesi ilimiz için önemli bir çözüm olacaktır.”

Talep yazısını köşeme taşıyarak, ‘Bu tespit ve çözüm önerilerini yerinde görüyorum. Batman’ın Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne ihtiyacı açıktır. Kamuoyu desteği sağlanırsa, bu hastaneyi ilimize kazandırabiliriz. Sağlık-Sen yetkililerinin çabalarını destekliyor ve hava kirliliği konusundaki duyarlılıklarından ötürü kendilerine teşekkür ediyorum’ diyerek değerlendirme yapmıştım.

Sayın Orhan Edis, bugün Sağlık-Der Batman Şube Başkanı olarak hizmet veriyor. Kendisine yaklaşık on yıl önceki açıklamalarını hatırlattım. O zamanın Sağlık-Sen, bugünün ise Sağlık-Der Başkanı olarak kentin bir Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne ihtiyacının olduğunu ifade ettiler. O açıklamalarını araştırmalar sonucunda hazırladıklarını belirten Edis, bu hastanenin kent için bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Talebimi yineliyorum; ya eski devlet hastanesinin göğüs hastalıkları hastanesine dönüştürülmesi veyahut bu hastanenin kentimizin başka bir yerinde inşasını istiyoruz. Sağlıkla kalınız.