Çocukluğumun Batman’ı ile şimdiyi kıyaslamak istedim.
Batman’da hatırladığım ilk bayram sanırım 1976 yılına ait olanıydı. 6 yaşındaydım ve o günden bu güne değişen bayramları, değişen Batman’ı ve sanırım değişen Ben’i az çok tahlil edebilirim
Sabahın erken saatinde sokaklara fırlardık. Şimdi varoşlarda olanlar hariç kimse sabahın 7’sinde sokaklara fırlamıyor. Hatta kimse kimsenin apartmanına da gitmiyor. Anneler diyor ki tanımıyoruz, güvenli değil. Haklılık payları yok değil
Sokaklar yazın toz, kışın çamur olurdu. Şimdi maşallah Batman’ın % 99’u asfalt
Şekerlerimiz vardı, şekkire kulo kulo yani delikli şeker. Şimdi en kralından şekerlemeler var.
Ama o zamanın şekerleri harbiden de bir farklıydı. Bu iki şekilde olabilir diye düşünüyorum; ya bizler yokluk zamanlarıydı ve en basitinden bir şeker ile de mutlu oluyor, ağzımızın tatlanmasını keyifle yaşıyorduk ya da birileri bu günkü şekerleri bir miktar değiştirmiş olabilirler mi? Olabilir, zira nelere neler katıyorlar, görüyoruz, duyuyoruz. Bu şekerlere de bir şeyler mi katıyorlar acaba?
Büyüklerimizin elbiseleri genelde elden geçirilir ve bize yeni elbise olurdu. Şimdi ise Çin malı giysiler çok uygun fiyata yabancı isimli birçok mağazada satılmakta. Fiyatlar çok ucuz ama o mağazanın aylık kirası 30 bin TL. Düşünsenize Batman’da, bir mağaza böylesi bir kirayı ödüyor. İlginç
Büyüklerimizin ellerini öper, harçlıkları kapar ve Mehtap ile Raman sinemalarına Bruce Lee, Wang Yu filmelerini izlemeye giderdik. Kovboy filmleri ile Godzilla filmleri de beğenilerimiz arasındaydı. Film çıkışı da hemen cadde üzerindeki bisikletçiden bisiklet kiralar, 100 metre bile gitmeden ıslıkla/bağırmayla geri dönerdik. Şimdiki çocuklar bisiklet kiralamıyor, bisiklete dahi binmek istemiyor. Paralarını aldıkları gibi oyun konsollarının bulunduğu play stationlara gidiyorlar. Bu yüzden de hareketsiz ve tombullar
Bazen de sinema çıkışı 7 hariç deniler bir tür kumar oyunu oynardık. En son 12 bilemedin 13 yaşlarında tüm harçlığımı bu oyuna vermiştim. Bir abla bana kızmış, dini nasihatte bulunmuştu. Allah o kişiden razı olsun. Hayatım boyunca kumardan bu yüzden nefret etmişimdir.
Aslında Batman’da bu kadar kurban eskiden kesilmezdi. Batman il olduktan sonra Hanefi mezhebine mensup memurların Batman’a gelmesiyle bizim Şafilerde böylece bir yanlıştan dönmüş oldular. Sanki biz şafilere kurban farz değilmişte kifayeymiş gibi bir algı vardı. Ama aslında öyle değildi. Ama buna rağmen kasaptan da olsa et alınır, sabahın erken saatinde kahvaltı yapılmaz, et yenirdi. O kadar et yememize rağmen Büyük Cami karşısındaki yaşlı bir amcada yine de ciğer yerdik. Ya da hemen onun bitişiğindeki yine Osmanlı kılıklı bir sofi amcada pilav ve kuru fasulye yerdik.
Şimdiki veletler sanırım hamburger ve cips tercih ediyorlar. İyice bakın kız erkek fark etmez, yaşları daha 13-14 ama bel ve basenlerinden yağlar öyle bir pörtlemiş ki dersin 70’lik dede, nine. Nerede bizim zamanımızdaki çocukların kas ve iskelet sistemi, nerede şimdikiler.
Eskinin nesi var ise iyidir diyecek de değilim elbette.
Mesela eskiden ikram tepsilerinde mutlaka birkaç çeşit sigara bulunurdu.
Yani yanlış hatırlamıyorsam yine Batman Çağdaş Gazetemizin en kıdemli yazarlarından Mereto 72 nickname’li abimizin “zehir ikramına bir son” kampanyasıyla bu kötü adet tarih oldu. Kendisine sonsuz teşekkür
Eskinin şekeri de bir tatlıydı, bayramı da bir farklıydı.
Ya da bizler artık yavaş yavaş sinni kemale erdik diye mi böyle hissediyoruz.