Geçici dünya hayatında nice büyük zorluklarla karşılaşan ve büyük acılar yaşayan insanoğlu gerçeğini bilirsiniz. İnsanlar içerisinde en büyük acıyı özellikle bir kesim yaşamaktadır ki biz bunlara ‘Engelliler’ diyoruz.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü idi. Üç Aralık Pazar gününe denk geldiği için bir gün gecikmeyle de olsa engellilerimizle ilgili bir değerlendirme yapmayı görev biliyorum.

Batman’da engellilerin hakları için çabalayan, mücadele veren, çeşitli etkinlikleri organize eden biri olarak öncellikle tüm dünya engellilerini saygıyla selamlıyor, Rabbimden kendilerine kolaylıklar ihsan etmesini diliyorum.

Önce ‘engelli’ ne demektir, ansiklopedik bilgiye bakalım: “Engelli, doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar veya kaza sonucu oluşan sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir.”

Bu ifadelerden anlaşılan şudur; herkes ama herkes bir engelli adayıdır…

Ülkemizde her gün onlarca kişi trafik ve iş kazaları veyahut hastalıklar sonucu engelliler kervanına katılıyor. Bu kervanı durdurmaya hiç kimsenin gücünün yetmediğini de biliyorsunuz.

Engellinin tanımından da anlaşılacağı gibi bunu engellemek mümkün olmadığına göre, yaşamı kolaylaştırmanın yollarını aramalıyız.

Bütün insanların birer ‘engelli adayı’ olduğu gerçeğini hatırlatıp, bugün Batman’da 30 binden fazla engelli insanın yaşamını sürdürdüğünü unutmayalım.

Engelliler için her türlü hizmeti sadece sosyal güvenlik kurumlarından, devletten beklemek yanlıştır. Hepimize düşen görevler olduğu gerçeğini özellikle hatırlatmak istiyorum.

SURİYELİ AĞIR ENGELLİLER…

Bugün Batman’a sığınan sayısız engelli bireyler, fertler gerçeğinin de bilincinde olmalıyız. Bu köşede engelli Suriyeliler gerçeğine dikkat çektim, somut örnekler verdim, açık adresler sundum. Hala o insanlar yaşam mücadelesi veriyorlar…

Suriyeli engelliler için yaptığım girişimler Suriye İl Koordinasyon Kurulunca biliniyor. Bütün ilgili daire müdürleri bunun tanığıdırlar. Ağır engelli raporu alanların ‘evde bakım’ ve maaş hizmetinden yararlanmasından söz edilmişti. O hizmet hala verilmiş değil…

Suriyeli engelliler için burada sorduğum sorulara ve istediğim bilgilere de kimse cevap vermedi…

‘Engelli Suriyeli vatandaşlar için hangi resmi kurumun özel dosya tuttuğunu öğrenmek istiyorum. Hangi Müdürlük bünyesinde tüm engelli Suriyelilerin adres, hastalık ve diğer bilgileri mevcut, lütfen açıklansın. Bu dosya tutulmamışsa, lütfen bundan sonra tutulsun” diye yazdım. Bu vesile ile yine soruyorum; Suriyeli engellileri kayıt altına alıp, özel olarak ilgilenen bir kurum var mı?

Suriyeli engelliler için pozitif ayrımcılık yapılması gerekirken, onları gözeten kimse yok maalesef. Somut örnek vermek istiyorum: Kızılay genel merkezince örneğin Batman’a sığınan Suriyeli yüzlerce aileye temel gıda yardımı desteği sunuluyor.

Ne yazık ki bundan yararlanma şartı üç çocuk sahibi olmaktır. Eğer üç çocuğunuz yoksa, bu yardımdan yararlanamıyorsunuz.

Bazı Suriyeliler üçüncü çocuk için dua ediyorlar. Ebu Züheyr adında ağır bir engelli de kentimizde yaşıyor. Somut örnek olarak veriyorum. Ebu Züheyr, Suriye’de iken sokakta oynayan çocuğunu uçak bombardımanından kurtarmak isterken yaralanıyor. Çocuğunu kurtarırken, aldığı kurşun veya şarapnel parçasıyla felç kalıyor. Gittiği bütün hastanelerde şifa bulamıyor.

Ebu Züheyr, yaklaşık beş yıldır yatağa mahkum. Onun dramına aylar önce bu köşede dikkat çekmiş ve özel yorum yapmıştım. Üç yerine iki çocuğu olduğu için hala Kızalay yardımından yararlanamıyor. Bakınız, bir engelli nasıl yaşam sürdürüyor:

‘Adı İmad, künyesi Ebu Züheyr. İkamet adresi: DSİ yanı, Belde mahallesi, 3237 sokak Yeşilyaprak Apartmanı kapıcı dairesi.

4 yıl önce silahların patlamasıyla birlikte sokağa koşup büyük oğlunu almak isterken aldığı bir kurşunla hayatı kararmış…

Ciğerini parçalayan ve omuriliğini zedeleyen kurşun, dört yıldır kendisini yatağa mahkum etmiş. Zalim Esat askerlerinin kurşunuyla hayatı kararan İmad Ebu Züheyr, kalıcı felç nedeniyle göğüs kafesinin aşağı kesimlerini hissetmiyor…

43 yaşındaki İmad, yatağa mahkum yaşamına rağmen göğsünden yukarısını hareket ettirebildiği için şükrediyor. Başucundaki Kur’ani Kerim’i okuyor, sağlığını korumak için odanın tavanından sarkıttığı kalın iple spor yapıyor. Spor yapıyor yapmasına ancak kendisini yaralayan kurşun nedeniyle sol kolunu rahat kullanamıyor. Çünkü sol kolu sakat…

Her iki ayağından fıtık ameliyat geçirmiş…

Suriyeli İmad Ebu Züheyr, ağır felç nedeniyle sürekli yetişkin hasta bezi takmak zorunda…

Ayrıca hissetmediği idrarını da sürekli bağlı olduğu sonda hortumu ile yapabiliyor…

Son dört yılını bu şekilde geçiren İmad, hayatını kendisine bakan eşine borçlu…

Öyle vefakar, cefakar, çilekeş bir anne…

Sürekli olarak suyunu içiren, yemeğini yediren, hasta bezini değiştiren, gerekli temizliğini yapan ve bir tek gün olsun evinden dışarı çıkamayan bir anne…

Yok böyle bir anne… Allah’ım kendisine yardım et…

Hayat hikayesini dinledikçe üzüntüye kapılıyor, boğazımız düğümleniyor, yutkunmakta ve konuşmakta zorluk çekiyorduk…

Suriyeli İmad’ın Sağlık Kurulu Raporu’nu gördüm. “Parapleji. Ağır Yürüyüş Bozukluğu Tablo 4.1” teşhisiyle yüzde 80 Ağır Engelli Raporuna rağmen Suriyeli olduğu için evde bakım veya sakatlık maaşını alamıyormuş.

Evet, eğer İmad Suriyeli olmasaydı, yüzd 80’lik orana sahip raporu nedeniyle evde bakım hizmeti ve maaşından yararlanacaktı. Ne yazık ki Suriyeli engellilere herhangi bir ücret ödenmiyor. Ne yazık ki hiçbir Suriyeli engelli hala o haktan yararlandırılmış değildir. Halbuki çok sayıda ağır engelli yok. Batman’da belki 100 civarında ağır engelli olabilir.

Bu engelliler yaşama mücadelesi veriyor. İmad Ebu Züheyr örneğini verdim. Bunlar nasıl yaşıyorlar biliyor muyuz? Kendisi kilo olarak ağır olduğundan banyoya gittiğinde çilekeş anne, komşularının yardımını istiyor. İki erkek komşu İmad’ı banyoya götürüyor, yıkanmadan sonra tekrar yatağına götürüyorlarmış. Bazı hayırseverler kapılarını çalmazsa, evlerinde açlıktan ölecekler…

Suriyeli engellilerin devletin yardımlarından yararlanması gerekir düşüncemi açıkça ifade ediyorum. Burada öğrendiğim acı bir gerçeği de dile getirmek zorundayım; Kızılay Batman şubesi kent merkezindeki yüzlerce Suriyeli aileye 100’er TL’lik yardım çeki dağıtıyor. İmad Ebu Züheyr ve eşinden öğreniyorum ki onlara verilmiyor. Talep etmelerine rağmen Kızılay kartı kendilerine verilmemiş… Eğer Kızılay böyle ağır engelli Suriyeli’ye kart vermiyorsa, bir terslik yok mu?

Kızılay Şube Başkanımızla daha önce görüştüğümde, kartların Ankara genel merkezden isimle geldiğini söylemişti. Kentten ayrılan ve Avrupa’ya gidenlerin kartlarını bile bir başkasına veremediklerini ifade etmişti.’

http://www.batmancagdas.com/yok-boyle-cileli-yasam-makale,11998.html

Bu yazımın üzerinden aylar geçti. Hala Ebu Züheyr ailesi için bir adım atılmadı. Kızılay, kişi başına düşen yardım miktarını aylık 120 TL’ye yükseltti. Ebu Züheyr’in iki çocuğu olduğundan yararlanamıyor. Üçüncü çocukları da asla olmayacak…

Engelliler için söyleyeceklerim bitmedi, devamı inşallah yarın.