Uzun yıllardır Suriye’de devam eden bir iç savaş var. Suriye dikta rejiminin baskılarına karşı çıkan kimi gruplar bir anda kendilerini bir iç savaşın içinde bulmuşlardı.
Daha sonra onlarca örgüt ve fraksiyon silahlanacaktı. Emperyalist güçlerin tüm taraflara verdiği silahlar, Suriye rejimine İran ve Rusya tarafından verilen destek ülkeyi büyük bir felakete sürükleyecekti…
İç savaşta yüz binlerce masum insan hayatını kaybetti, şehirler viraneye döndü. Rejim, kendisine muhalefet eden ve silahlanan örgütleri çökertmek için Şam, Halep başta olmak üzere tüm kentlerini uçaklarla bombardıman etmekten bile çekinmedi…
Şu anda milyonlarca Suriyeli memleketlerini terk etmiş durumda…
2012 yılından bu yana ülkemize olduğu gibi kentimize de sayısız Suriyeli aile sığınmıştır. Ülkemize sığınan Suriyelilerin 3 milyonu aştığı resmi olarak ifade edilmiştir.
Suriyeli sığınmacıların bir kısmı kamplarda yaşamını sürdürmektedir. Bir kısım Suriyeli ise kentlere dağılmış, kiralık evlerde hayatlarını idame etmektedirler…
Ülkemize sığınmış Suriyeliler, birinci(Sağlık merkezleri/ocakları), ikinci(Devlet hastaneleri) ve üçüncü(Tıp fakülteleri) basamak tüm tedavi hizmetlerinden ücretsiz faydalanmakta ve ilaçları da parasız verilmektedir.
6 yıldır Suriyeli sığınmacılara gönüllü olarak yardım eden biri olduğumdan haklarında geniş bilgiye sahibim. Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne göre bir ülkede iç savaş yaşandığında, sivillerin komşu ve diğer ülkelere sığınma hakları var.
Bir insan hakları savunucusu olarak ayrımsız şekilde zor durumdaki, yaşama mücadelesi veren tüm sığınmacıların hak ve hukuklarını savunmayı bir görev bildim ve bir nevi ibadet olarak telakki ediyorum.
Evet, Suriyelilere yaşamı kolaylaştırmak insani bir görevdir. Kim ne derse desin, ne kadar kötü örnekler verilirse verilsin, mağdur sığınmacılara yardımdan vazgeçmeyelim.
SURİYELİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ…
Suriyeli sığınmacıların çocukları, öğrencilerinin durumu hakkında da bilgi sahibiyim. Suriyeli çocukların eğitimi için yakın zamana kadar kentimizde Suriyelilere ait iki eğitim yuvası vardı. Sonra kent çıkışında bir okul yapıldı ve iki Suriyeli okul öğrencileri oraya taşındı.
Öte yandan binlerce Suriyeli öğrenci normal okullarda da öğrenimlerini sürdürmektedir. Bu öğrenciler için görevlendirilen öğretmenler var. Suriyeli çocukların eğitimi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar var. Yazımın esas konusu Suriyeli öğrencilere eğitim veren öğretmenlerin sorunları.
Değerli Okurlar, «Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi» (PİCTES)projesi var. Bu proje kapsamında 6 bin 200 eğitimci görev almıştır. Bu eğitimcilerin Milli Eğitim Bakanlığından kadro talepleri var…
Bu eğitimciler süre uzatılmışsa bilemem, iki yıl için görevlendirilmiş. 3 Ekim 2016 yılında göreve başlayan eğitimciler 3 Ekim 2018 tarihinde işsiz kalacaklar.
Bildiğim kadarıyla bu eğitimcilere aylık 3 bin 700 TL maaş ödenmekte ve sosyal güvence olarak sigortaları yatmaktadır.
Bahse konu öğretmenlerin, diğer eğitimciler gibi Ek Ders ücret hakkı bulunmuyor. Eğitimciler hakkında araştırma yaptığımda özetle şu bilgiye ulaştım: “Milli Eğitim Bakanlığı ile AB Türkiye Delegasyonu arasında ‘Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı’ anlaşması (FRIT) çerçevesinde imzalanan sözleşme ile Suriyeli çocukların Türk Eğitim Sistemine entegrasyonunda Milli Eğitim Bakanlığının faaliyetlerini desteklemeyi amaçlayan bir projedir. Geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların Türkiye’deki eğitime erişimine katkı sağlamak, geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonundaki çabalarında Milli Eğitim Bakanlığı’na destek vermek.”
Bu amaçla istihdam edilen eğitimciler, iş güvencesi istiyor. Dört yıllık üniversite mezunu olan bu öğretmenler, geleceğe güvenle bakamıyorlar, örneğin evlenmek, araç almak gibi bir borçlanmaya gidemiyorlar. Çünkü iş garantileri yok.
Çok önemli bir hizmet veren öğretmenlerin kadro talepleri, en azından Sözleşmeli Öğretmenlik kadrosu istekleri bulunuyor. O konuda kendilerine hak veriyorum.
Basında tarama yaptığımda, Hürriyet gazetesinde yer alan bir haber karşıma çıktı. O haberden bir alıntıyı bilgilerinize sunuyorum: “MEB’in ‘Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi’ projesi kapsamında geçici olarak istihdam edilen yaklaşık 6 bin eğitimci Ekim 2018’de sona erecek proje sonrasında sözleşmeli öğretmenlik için istihdam talep ediyor. Sosyal medya başlatılan kampanyada öğretmenler, konteyner ve çadır kentlerde özveriyle çalıştıklarını belirterek, MEB’e çağrıda bulunuyor: ‘Sözleşmeli öğretmenliğe geçmek istiyoruz.’ Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu arasında yapılan sözleşmeyle 2016’da başlatılan ‘Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi’ (PICTES) kapsamında yaklaşık 6 bin öğretmen geçici olarak görevlendirildi. Suriyeli çocukların Türk Eğitim Sistemine uyum sağlaması için hayata geçirilen projede öğretmenler Türkçe ve Arapça eğitimi veriyorlar.
Ekim 2018’de iki yılını doldurarak sona erecek projeye dahil olan yaklaşık 6 bin öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan kalıcı kadro talep ediyor. Twitter’da ‘PictesÖgrtSözlesmeliye’ hashtag’i ile başlatılan kampanyada, eğitimciler, sözleşmeli öğretmenlik şartlarına sahip olduklarını belirterek, kadroya geçiş yapmak istiyor.”

http://www.hurriyet.com.tr/…/suriyeli-ogrencilere-egitim-ve…
Görüldüğü gibi bir avuç eğitimci çok önemli hizmetler sunuyor. Kadro onların hakkı…
Yaygın medya bu eğitimcilerin haklarına yeterince duyarlı değil. Örgütlü de olmayan bu eğitimciler hükümetten anlayış bekliyorlar.
Batman gibi küçük bir yerden Ankara’ya sesleniyoruz. Sesimiz ne kadar duyulur bilemem, katkı sunmak için bu değerlendirmeyi yaptım. Geleceğe umutla ve güvenle bakmak isteyen eğitimcilerin sesinin duyulması dileğimle…