Son aylarda ülke genelinde olduğu gibi Batman’da da intihar vakalarında belirgin bir artış dikkat çekmektedir. Sevdiklerini büyük acılara gark ederek hayatlarına son veren nice insanımız gerçeğine gerçekten çok üzülüyorum.

Yaşanan intiharlar hepimizi düşündürmelidir. Dini açıdan bir insanın hayatına kıyması kadar vahim bir günah yoktur. Ancak insanların bunalıma girerek akıl melekelerini kaybettikten sonra intihar ettikleri gerçeğine inanıyorum. Aklı gidenin günahlardan yana hesaba çekilmeyeceği gerçeği biliniyor.

Değerli Okurlar, 90’lı yıllarda Batman’da intihar vakalarında büyük artış vardı. ‘İntiharların Başkenti Batman’ diye ulusal basında atılan manşetleri unutmuş değiliz. 1995 ila 2000 yılları arasındaki intiharlar üzerine pek çok araştırma da yapılmıştı. Dönemin Batman Valiliğinin talebi üzerine Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı adına bir akademisyen heyeti Batman’a gelerek özel rapor hazırlamış ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmıştı.

İntiharlarla ilgili uzun uzadıya yorumlar yapmak istemiyorum. O akademisyenlerin raporlarının giriş ve sonuç bölümlerinden bazı paragrafları bilginize sunmak ve köşemi onlara bırakmak istiyorum. İşte raporun ilgili bölümleri:

“İnsanlık tarihi boyunca tüm toplumlarda görülen intihar olgusunun ekonomik, kültürel, toplumsal ve psikolojik yönleri bulunmaktadır.

İntihara ilişkin farklı disiplinler farklı tanımlar geliştirmekte birlikte, intihar genel olarak bireyin kendine yönelik bilinçli bir şiddetidir ve birey bu eylemi ile kendini ortadan kaldırmayı amaçlar.

Sosyal, kültürel ve ekonomik faktörlerin etkisi ile başlayan intihar süreci bireyin psikolojik sorunları ile devam eder ve bireyi ölüme sürükler. Bu nedenle, intihar olgusu birçok disiplini yakından ilgilendirir.

Batman’da intiharların arttığına yönelik basında çıkan haberler ve Batman Valiliğinin talebi üzerine, Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı elemanlarınca Batman’da ilgili kurum ve kuruluşlar ziyaret edilerek bir değerlendirme çalışması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, 1.1.1995-12.1 0.2000 tarihleri arasında yaklaşık 6 yıllık bir süreçte Batman’da meydana gelen intihar ve intihar girişimleri, Batman Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Alay Komutanlığı kayıtları ile ilçelere gönderilen ve valilik aracılığıyla toplanan bir form esas alınarak bir çalışma gerçekleştirilmiştir.

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Batman’da intihar olaylarında yıllara göre bir artış gözlenmektedir. İntihar girişimleri ile intihar oranları aynı görünmekle beraber, intihar girişimlerinin kayıtlara yeterince yansımadığı düşünülmekte ve intihar girişimlerinin intiharlara göre daha fazla sayıda olduğu tahmin edilmektedir.

İntihar edenlerin yaklaşık % 75’i kadın, % 25 ise erkektir. Bu sonuç, dünya ülkelerinde erkeklerde daha fazla görülen intihar oranları ile çelişmektedir. Sadece Çin’de kadınlar erkeklerden daha fazla intihar etmektedir.

1995-2000 tarihleri arasındaki süreç incelendiğinde kadınların erkeklere oranla daha fazla intihar girişiminde bulunduğu görülmektedir. Bu sonuç diğer ülkelerde görülen kadın/erkek oranları ile uyum göstermektedir. İntihar eden kadınların % 72’si 25 yaşından küçük, erkeklerin ise yaklaşık yarısı 30 yaşın altındadır.

Hem intihar edenlerin, hem de intihar girişiminde bulunanların yarıdan fazlası bekardır. İntihar edenlerin % 19.8’i, intihara teşebbüs edenlerin ise % 14.4’ü imam nikahı ile evlidir.

Batman’daki kadın intiharlarının yarıdan fazlasının Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştiği görülmektedir. Yoğunlukla, bir işyerinde çalışmayan, geçim kaynakları tarım ve hayvancılık olan, 15-25 yaş arası gençlerin (özellikle de kadınlar) yaz aylarında (Haziran-Temmuz-Ağustos) intihar eğilimi artmaktadır. Bunda, bireylerin tarımsal alanda zor koşullarda çalışması, yaz aylarında gelenek-töre açısından sosyal yaşamlarının daha fazla kısıtlanması ve evliliklerin daha çok yaz aylarında yapılmasının etmen olduğu düşünülebilir. Yaz aylarında kadınların % 53’ü, erkeklerin ise %46’sı intihar etmektedir.

İntihar eden ve intihar girişimde bulunanların öğrenim düzeyi son derece düşüktür.

İntihar edenlerin çoğunlukla kendini asma yöntemini kullandıkları görülmüştür. İntihar girişimlerinde ise daha çok ilaç kullanılmaktadır. İntihar nedenleri arasında psikolojik ve psikiyatrik nedenler dışında, kadınlarda aile ve toplum baskısı, erkeklerde ise daha çok ekonomik nedenler öne çıkmaktadır.

Batman’da artma eğilimi gösteren intihar olaylarının nedenlerini ve intihara götüren süreci anlayabilmek için, sorunun psikolojik, psikiyatrik, sosyolojik ve antropolojik boyutlarını uygun tekniklerle ortaya çıkaracak detaylı ve derin araştırmalara ihtiyaç vardır. Bütün bu analizlerin Batman ve çevresinin sosyokültürel, demografik ve ekonomik sorunlarıyla birlikte ele alınması zorunluluğu da vardır.

İntihar birçok faktörün bir araya gelmesi ile oluşan bir olgudur. İntiharın sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik nedenleri bulunmaktadır. İntiharları sosyal, kültürel ve ekonomik nedenler hazırlamakta ve psikolojik faktörler bitirmektedir.

Daha önceki yapılan çalışmaların bulguları ile karşılaştırıldığında, Batman intiharlarının hızlı toplumsal değişmelerden etkilendiği sonucuna varılmıştır. Özellikle maddi değerlerin manevi değerlere göre daha hızlı değişmemesi, yani sosyolojik anlamda bir kültürel gecikmenin yaşanması, intiharları etkileyen başlıca faktörlerden birisidir.

Başta gelen ekonomik neden, gelir dağılımındaki adaletsizliktir. Batman’ da GSMH 1157 USD gibi oldukça düşük bir orandadır. İşsizlik oranı ise oldukça yüksektir. İntihar eden ve intihar girişiminde bulunanların yoksul ailelerden geldiği ve gecekondularda yaşadığı gerçeği de bizi ekonomik faktörlerin çok önemli olduğu noktasına götürmüştür.

İntiharlarda kültürel faktörlerin de etken olduğu görülmüştür. Özellikle Dünya örneklerinin tersine, kadın intiharlarının yüksekliği Batman ‘da “kadın olmanın” ne demek olduğunun irdelenmesini zorunlu kılmaktadır. Erken yaşta yapılan ve dini nikaha dayalı evlilikler yaygındır. Çoğu zaman kadın için bir güvence olan resmi nikah yapılmamaktadır. Akraba evlilikleri yaygın olup, kuma ve berdel uygulamaları sürmektedir. Diğer yandan Kitle iletişim araçları ile sunulan zengin, gösterişli, sınırsız aşk, lüks ev ve arabalar ile çelişen, kendi gerçeklerini tolere edemeyen genç kızlar; diğer yandan kadına atfedilen değer, yargı ve tutumlara bağlı olarak kadının bekareti ve bunu ailenin erkeklerine teslim eden geleneksel bir toplumsal yapı mevcuttur. Tüm bu faktörlerin de, intihar edenlerin neden daha çok kadınlar olduğu gerçeğine cevap verebileceği düşünülmektedir.

İntiharların nedenleri arasında bireyin daha önce psikiyatrik tedavi görmesi de bulunmaktadır. Ayrıca, İntiharı etkileyen faktörler arasında sıralanan, yakınlardan birinin ölümü veya intihar etmesi bulgusuna bu çalışmada da rastlanılmıştır. Ailelerin ortalama çocuk sayısı göz önüne alındığında, çocuklarına yeterince sevgi vermeleri mümkün görünmemektedir. Bazı araştırmalar, böylesi sevgisiz ortamlarda büyüyen çocukların, istenmedikleri duygusuna kapılmalarına bağlı olarak intihara kalkışabildiklerini göstermiştir. Kitle iletişim araçları aracılığıyla gelen yoğun mesajlardan etkilenme sonucu karamsarlığa kapılarak intihar etme davranışı gözlenebilmektedir. Yine, sınav ya da okuldaki başarısızlıklar intihar davranışını etkilemektedir.

Yapılan çalışmalar, toplumların ortak bir amaç etrafında toplandığı dönemlerde intiharın azaldığını, aksi halde arttığını göstermektedir.”