Batman’daki hava kirliliği ve insan sağlığı üzerine yazdığım makalelerin sayısını gerçekten bilmiyorum. ‘Onlarca makale’ desem, hava kirliliğini ne kadar önemsediğim anlaşılır.

Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün bir açıklaması yaygın medyada haber olmuştu. Ancak medyanın sorunu çok da önemsemediğini ifade edebilirim.

Nereden mi biliyorum?

Çünkü haber gündemleşmedi.

Kamuoyunda yankı uyandırmadı…

Oysa çok geniş yankı uyandırıp, gündemin en önemli tartışma konusu olmalıydı…

Dünya Sağlık Örgütü’nün, insan sağlığına dikkat çeken açıklamaları, uyarıları ciddiye alınmadığı müddetçe, ağır bedeller ödenecektir…

Can ve mal kayıpları açısından ağır bedellerden söz ediyorum…

Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklama kentimizi özellikle ilgilendiriyor. Çünkü hava kirliliği açısından çok vahim durumumuza dikkat çekiyor…

Dünya Sağlık Örgütü, 2010-2016 yılları arasında gerçekleştirdiği ölçümlerin sonuçlarını açıklamış.

Bu sonuçlara göre Giresun hariç, ülkemizdeki bütün kentlerin havası kirli, sınır değerlerinin üstünde verilere sahip…

HAVASI EN KİRLİ KENT; BATMAN…

Batman ise havası en kirli kent konumunu korumuş…

Dilerseniz önce konumuzla ilgili habere bakalım: “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO), 2010-2016 yılları arasında gerçekleştirdiği ölçümlerin sonuçlarını açıkladı. DSÖ’nün standartlarına göre Türkiye’de 81 il arasında sadece Giresun’da hava kirliliği sınırın altında verilere sahip.

Yapılan ölçüm sonuçlarına göre havası en kirli 3 şehrin ise; Batman, Hakkari ve Gaziantep olduğu görüldü. Diğer yandan verilere göre Avrupa’da havası en kirli 10 şehirden 5’i Türkiye’deyer alıyor. Avrupa’nın havası en kirli şehirleri arasında birinci sırada Sırbistan’dan Novi Sad bulunurken 4, 5 ve 6. sırada Batman, Hakkari ve Gaziantep; 9 ve 10. sırada ise Siirt ve Afyon var.

Dünya Sağlık Örgütü’nün geniş kapsamlı araştırma sonuçları, hava kirliliğinin insan sağlığı ve yaşamını tehdit eden tehlikelerin başında geldiğini gösteriyor. Ulaşım, yanlış kentleşme, fosil yakıtlara bağımlı enerji politikaları sağlıklı ve uzun yaşamın baş düşmanları. Avrupa coğrafyasının kirlilik haritasında da Türkiye’den şehirler listenin başında yer alıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerini ciddiyetle ele almalı, temiz hava eylem planlarını kararlılıkla devreye sokmalı. En önemlisi ise Bakanlık başta endüstri ve enerji projelerinin ÇED süreçlerini yürütürken, ölümcül hava kirliliği gerçeğini göz ardı etmemeli.”

( http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/turkiyede-havasi-tek-temiz-il-giresun-180503/ )

Görüldüğü gibi çok çarpıcı sonuçlar var karşımızda.

WHO’YA HANGİ VERİLER GİDİYOR?..

Dünya Sağlık Örgütü, WHO adına yapılan açıklamadan sonra kentimizde hava kirliliği ile ilgili kurum ve kuruluşlar bir açıklama yaptı mı?

Ben duymadım, sizler duydunuz mu?..

Sanki önemli bir sorundan söz edilmemiş gibi ilgili kurum ve kuruluşlar susuyorlar…

Halk sağlığı ile ilgili pek çok konuda sustukları gibi…

Neme lazım diyemediğim için konuyu ele alıp eleştiri yaptığımda da eleştirilerden rahatsız oluyorlar…

Bu verilere inanmıyorum…

Çünkü verilerin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum…

Nasıl olur da üç yıldır doğalgaza kavuşan Batman’da, hava kirliliği bu kadar etkili olabiliyor?

WHO, hangi verileri esas alıyor?

Hangi ölçüm sonuçları dikkate alınmış?

Valilik bahçesi dışında Hava Kirliliği Ölçüm Cihazımız var mı?

İki binli yıllarda Batman’a bir hava kirliliği ölçüm cihazını kazandırmak için mücadele vermiş, basın açıklamaları yapmıştık. Valilik bahçesinde bulunan cihaz ile online izleme söz konusu olabiliyor. Ancak sadece bir noktada alınan verilerle sağlıklı bir sonuç elde edileceğine inanmıyorum.

Neden derseniz, görüşümü belirteyim;

Batman Valiliği bahçesindeki hava kirliliği ölçüm cihazı cadde kenarındaydı. Yoldan geçen besicilere ait hayvan sürüsünün neden olduğu dumanlar, hemen veri olarak kayıtlara geçiyormuş…

Yoldan geçen ve kimi zaman park eden veya çalışır halde bırakılan araçlardan yayılan egzoz gazları doğrudan ölçüm cihazının verilerini artırıyormuş…

Bunu yetkililerden de geçmiş yıllarda duymuştum.

Devamı yarın