Geçtiğimiz günlerde bir internetin denetlendiğini ve sigara içildiği için ceza kesildiğine tanık oldum. İnternet işletmecisi tanıdıktı, buna rağmen çok sevindim…

Sigara denetiminin yeterince yapılmadığı düşüncesindeydim. Bir denetime tanık olmuşsam, demek ki takibi yapılıyor düşüncesine kapıldım.

Bu kentte 27 yıldır kalemimle önemli sorunların üzerine giden biriyim. Madde bağımlılığı uğraş alanlarımdan biri olmuştur hep.

Gençlerimizi ve çocuklarımızı zehirleyenlerle gönüllü olarak mücadeleden hiç çekinmedim. Madde Bağımlılığıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu üyesi olmama karşın, son dönemdeki toplantılara davet edilmediğimi belirteyim.

Bir ara bir Vali Yardımcımıza, Madde Bağımlılığıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu’na çağrılmadığımız hususunu hatırlatmış, o da mutlaka çağrılmamız talimatını da vermişti.

O kurulda gönüllülük temelinde çalışma yapmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Belediye Kültür Müdürlüğü konferans salonunda kurul toplantısı yapılmış, ancak davet edilmemiştik. Bu yazımla bir kere daha önemle hatırlatmak istedim. Yine çağrılmaz isem, madde bağımlılığıyla mücadelede en ön safta olan biri olarak inşallah sessiz kalmayacağım.

Evet, sigaradan söz ederek yazıma başlamıştım. Sigara, madde bağımlılığına giden yolda ilk önemli araçtır.

Valimiz Sayın Ahmet Deniz’in, sigara ile mücadele etkinliğine katılmıştım. Oluşturulan İl Tütün Kontrol Kurulu’nun da bir üyesiyim. Bugün yine halkımızın sağlığını ilgilendiren sigara konusunda değerlendirmemi arz etmek isterim.

Bu toplumun sağlığını savunmayı bir ibadet gibi algılıyorum. ‘Toplum sağlığını tehdit eden en yaygın kötü alışkanlık nedir?’ diye bir soru sorulursa, hiç düşünmeden ‘sigara’ diye cevap vereceğim.

Zaten serbestçe satılan sigara paketleri üzerinde de, ‘Sigara sağlığa zararlıdır’, ‘sigara süründürür’ şeklinde uyarılar vardır.

ZEHİR İKRAMINA SON KAMPANYASI…

Bu köşenin sürekli ve en eski okurları hatırlayacaktır. Sigara’ya karşı yıllarca kampanya yürütmüştüm. Kampanyamın ismini ve verdiğim mücadeleyi yeniden hatırlatma ve yeni okurlara sunma gereğini duyuyorum.

Halkımızın sağlığını korumak için bu köşede başlatmış olduğum kampanyanın adı şöyleydi: ‘Zehir İkramına Son.’

Günümüzdeki bütün bilim insanlarına ve bilimsel verilere göre sigara, içerdiği maddeler itibariyle resmen ‘zehir’ hükmündedir.

İçindeki nikotinden katrana kadar yüzlerce zehirli maddenin ayrıntısına girmeye gerek görmüyorum. Zira sigaranın zehirli maddeler içermediğini ve halk sağlığını tehdit etmediğini ileri süren kimsenin olabileceğini sanmıyorum.

Evet, ‘Zehir İkramına Son’ adını verdiğim kampanyanın üç hedefi vardı.

Birincisi; Dini bayramlardaki sigara ikramı…

Her iki dini bayramda, kentimizdeki bayramlaşmalarda gelen konuklara sigara ikram etmeyen ev belki de yoktu…

Unutmuş olamazsınız; kapımızı çalıp, ‘’idawe pirozbe’ (bayramınız kutlu olsun) diyen yüzlerce çocuğa tepsi üzerinde sigara ikram ediyorduk…

Hem ikramımızda ciddi bir rekabet söz konusuydu. En yoksul vatandaş bile ‘ayıp olmasın(!) diye yabancı sigara alır ve zehir ikramında bulunurdu. Hatta bazı çocuklar almadığında bir de sanki çok iyi bir şey yapıyormuşuz gibi ‘sigara da alsana’ diye üsteliyorduk…

Biliyorsunuz, kötü alışkanlık bir sigara içimiyle başlar. Tepsi üzerindeki o kahrolası ikram ile çocuklarımızı sigara içmeye teşvik ediyorduk…

İkincisi; Batman’daki bütün taziyelerde her on dakikada bir tepsi üzerinde sigara ikramı adeti vardı…

Ev ve çadır gibi kapalı ortamda taziyelere katılan herkesin sağlığı, aynı anda yakılan sigaralar nedeniyle risk altına giriyordu…

Kalp, astım, bronşit gibi hastalığı olanlarımızı da düşünen yoktu. Tepsi ile dağıtılan sigaralar anında yakılıyor, sigara içmeyenler bile ‘duman altı’ edilip, pasif içici yapılıyordu…

Üçüncüsü; herkesin birbirine sigara ikram etmesi alışkanlığıdır…

Ülke genelini bilemem ama Batman’da elini cebine atıp, sigara paketini çıkarıp da çevresindekilere ‘buyur yak’ demeyen yoktu…

Yanındakine sigara ikram etmek cömertliğin, etmemek ise cimriliğin göstergesiydi…

Bu gerçeklerin tanığı olarak, topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden duyarlı bir Yazar olarak ‘Zehir İkramına Son’ adı altında kampanya başlatacaktım. Özellikle her iki dini bayramlarımız öncesinde bu konuda uyarılar yapar, kampanyamı kamuoyunun gündemine taşırdım.

“TEK BAŞINA GELENEĞİ DEĞİŞTİREMEZSİN”

Çevrenin, toplum sağlığının öneminden habersiz bazı cahil insanların alayları ve eleştirileriyle de karşılaşıyordum…

‘Başka konu mu bulamıyorsun, sana ne zehir ikramından, sana ne birbirimize sigara ikram etmemizden? Taziyemize gelene veya yanımızda duran dostumuza sigara ikram ediyoruz diye bizi ayıplıyorsun. Elimizi cebimize atıp sadece kendimize sigara çıkaracak olursak bize ‘cimri, pinti adam demeyecekler mi? Sana ne kardeşim sigaramızdan?’ diyen niceleri ile karşılaşmıştım.

Özellikle bir eleştiri vardı ki unutamam. Yakın aile çevremden de duyduğum bir ifade şöyleydi: ‘Tek başına geleneğimizi değiştiremezsin.’

Batman basını içerisinde günlük ve haftalık yazı yazan meslektaşlarım, yıllarca sürdürdüğüm kampanyayı ne yazık ki sadece seyretmekle yetindiler. Gerçekten de tek başıma bir mücadele veriyordum. Ancak yılmadım ve usanmadan yazdım. Dönemin bazı Valileri kampanyama destek verdiler. ‘Zehir İkramına Son’ kampanyama destek vermek amacıyla Valilikteki küllükleri kaldırma emrini veren ve makamda konuklarına sigara ikram etmeyeceğini kamuoyuna açıklayan Valimiz Sayın Efkan Ala’yı hatırlıyorum.

Dikkat ediniz, yasaların değiştirilmesiyle Türkiye gündemine giren ‘Dumansız Hava Sahası’ndan en az on yıl öncesinden söz ediyorum.

Toplumumuzun çok önemli bir geleneğine tek başıma karşı çıkarak çok güzel gelişmelere imza atmanın mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü geçen zaman sürecinde bayramlarda ve taziyelerde tepsiler üzerinde sigara ikram etme geleneği Batman’da tarihe karıştı. Allah’a şükür hiçbir taziyede veya bayramda tepsiler üzerinde sigara ikram eden ailelere rastlamıyorum. Geriye sadece birbirlerine zehir ikram edenler kalmış…

Evet, geçen zaman sürecinde ülkede önemli bir olumlu gelişme yaşandı. Yapılan yasa değişikliğiyle Sağlık Bakanlığı’nın başlatmış olduğu ‘Dumansız Hava Sahası’ uygulaması gündeme geldi. Bütün araçlarda, lokanta, kahvehane, kıraathane vb. yanı sıra vatandaşların bir arada bulunduğu her yerde, kamu kurum ve kuruluşları ile resmi ve özel bütün işyerlerinde kapalı ortamda sigara içmek yasaklandı. Bu uygulamaya ilk anda Batman’ımız genel olarak uydu. Sigara içmek isteyenler iki dakikalığına açık alana çıkmaya başlamıştı.

Ancak kent merkezinde yeniden ‘Dumansız Hava Sahası’ yerine ‘Dumanlı Hava Sahası’ oluşturulmuştur. Bugün yüzlerce kapalı mekanda sigara içilmektedir. Bu konuda kesinlikle taviz verilmemesi gerektiğine inanıyorum. Kapalı ortam yerine iki dakika dışarıya çıkıp sigarasını içenlerin hiçbir kaybı söz konusu bile olamaz iken, geriye dönüş asla kabul edilemez…

Halkımızın sağlığını hiçe sayan bu uygulamaya hep birlikte karşı çıkmalıyız. Ama en önemli sorumluluk, yasal dayanaklarla görevlerini yapanlara düşmektedir. Başta Sayın Valimizin geçmiş aylarda sorunun üzerine gittiğini hatırlatmak isterim. İlgili kurum ve kuruluşların kapalı alanlarda sigara içilmemesi konusunda sorumluk almaya ve halkın sağlığını korumaya ve toplumun lehine olan yasaları işletmeye davet ediyorum. Dumanlı hava sahasına hayır diyorum yüksek sesle. Zehirle mücadelem inşallah sürecektir. Sağlıkla kalın.