Jeoloji Mühendisi değilim…

Jeoloji Yüksek Mühendisi ise hiç değilim…

Ancak jeolojiye ilgim var ve jeologların açıklamalarını önemsiyorum. Çünkü jeoloji mühendisleri geleceğimizle ilgili önemli iddialarda bulunuyorlar…

Jeoloji mühendisleri, jeoloji yüksek mühendisleri de kim oluyor, iştiğal alanları nedir? Bu tür sorular soracaklar çıkacaktır, ansiklopedik bilgiye bakalım: “Jeoloji mühendisliği, 4,6 milyar yıldır yerkürede meydana gelen yapısal değişimleri, yerin yüzeyinin ve altının bugünkü durumunu inceleyen; yerleşim alanlarında ve her türlü mühendislik yapılarında yer seçimi çalışmalarını yürütmeyle ilgili eğitim verilen mühendislik dalıdır. Jeoloji mühendisleri başta doğal kaynak, metalik madenler, endüstriyel hammaddeler, enerji hammaddelerinin ve sıcak-soğuk su kaynaklarının aranması ve ekonomik kullanımı kararlarında; deprem, heyelan, kaya düşmesi, sıvılaşma, su baskını afet tehlike ve risk değerlendirmeleri; arazi kullanım planlarının hazırlanması; yer seçimi kararları, kütle hareketleri tanımlama, sınıflama, izleme , duyarlılık analizleri ve stabilizasyon önlemlerinin belirlenmesi için jeolojik - geoteknik etütlerde; yeraltı suyu ve toprak kirliliği, atık depolama gibi çevresel sorunların çözümünde; baraj, tünel, galeri, karayolu, demiryolu, boru hattı, enerji santralleri gibi mühendislik yapıları ve binalar için jeolojik - geoteknik etütlerde; kentsel projelerin ihtiyaç duyabileceği temel parametrelerin (agrega malzeme, yer altı suyunun derinliği, zeminin kazılabilirliği, afet tehlike potansiyeli gibi) belirlenmesinde çalışmaktadır.

Yukarıda sayılan hizmetler dışında toplum sağlığı için risk oluşturan radon gazı ile asbest, arsenik, zeolit minerallerine ve etkilerine yönelik tıbbi jeoloji (jeo-sağlık / medikal jeoloji) ve jeolojik sit olarak kabul edilen oluşumlar (fosil zonları, taşlaşmış ağaçlar, yeryüzü şekilleri) ile ilgili araştırmalar da, jeoloji mühendisleri tarafından gerçekleştirilmektedir.”

**

**

Görüldüğü gibi hayatımızın her safhasıyla ilgili bir mühendislik dalından söz ediyorum. Üstelik jeoloji mühendislerinin çalışma alanı ile ilgili her konuda sorunlarımız var.

Yukarıda hangi çalışma alanlarından söz ederseniz, bu kentin o alanla ilgili problemleri vardır.

Depremle ilgili değerlendirme yapmak istediğimden, diğer alanları bir yana bırakmak istiyorum.

Değerli Okurlar, hiçbir kimse, hiçbir bilim insanı örneğin İstanbul depremi için kesin tarih veremez, veren bilimi inkar etmiş olur…

Ancak görüyoruz ki nice jeologların açıklamaları flaş haber oluyor. Neredeyse tarih verenler de çıkıyor.

İstanbul’da bir depremin olacağı ve bunun en az 7 şiddetine ulaşacağını bütün jeologlar söylüyor, uyarılarda bulunuyorlar.

Depremlere dayanıklı konutlar ve tüm yapılar için mühendislik uyarıları yapıyorlar, dikkate almak gerekir.

Bugün İstanbul depremi konuşuluyor, oysa ki kentimiz için de ciddi riskler kapıda…

**

**

Neden mi söz ediyorum?

Irak’ta bir deprem oluyor, komşu 7 ülke sarsılırken, birinci derece deprem kuşağında olmayan Batman’da, halkımız korkudan ve sarsıntıların hissedilen şiddetinden sokağa iniyorlar, neden?

Evet, evet Batman 1. derece deprem kuşağında değil. Sason ve Kozluk ilçelerimiz birinci deprem kuşağı alanında görülüyor.

Bugüne kadar böyle biliyorduk değil mi?

Resmiyette hala böyle.

Ancak bazı bilim insanları, bazı jeologlar bu kentin geleceği için ciddi uyarılarda bulunuyorlar, ne yazık ki seslerine kulak vermiyoruz.

Bu kentin zemininin alüvyondan oluştuğunu, olası bir Kozluk ve Sason kırsalındaki depremin bu kenti yerle bir edeceğini söyleyen bilim insanlarını yok sayıyoruz.

20 yıl boyunca bölgemizde araştırmalar yapmış, çalışmış emekli bir profesör, ‘Diyala-Batman Fay Hattı’ndan söz ediyor.

Bu bilim insanı, Batman ve Sason çayı yataklarında gömülü bir fayın olduğu iddiasını sürdürüyor.

Başka bazı jeologlar da benzer görüşleri dillendiriyorlar…

Kulaklarımızı kapatıp, söylediklerini yok sayabiliriz, bu çok kolay.

Ancak ciddiye almamız gerektiğine inananlardanım.

Bir haber spotunu paylaşayım: “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü’nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek, Sason-Batman Çayı vadisinde İran- Süleymaniye Fay hattının uzantısı bir fay yırtılmasının bulunduğunu açıkladı.”

Kim bu bilim insanı?

Çok uzun yıllar TPAO jeolojik araştırmalarda görev almış bir bilim insanı olduğunu görüyorum.

Batman’ımızdaki gömülü fay ile ilgili, bilginize sunmak istediğim haritalar paylaşıyor.

Devamı yarı