Dünden devam

Değerli Okurlar, dünkü yazımda jeoloji bilimi ile ilgili bilgiler verirken, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü’nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek’in daha önce kamuoyuna yaptığı bir açıklamaya atıfta bulunmuştum.

Jeoloji ile ilgili değerlendirme yapma nedenim, kentimizin zemin çöküntüleri hadiselerini yaşaması, çok uzaklardaki depremlerden etkilenmemizdi.

Batman’da hem TPAO, hem Üniversite bünyesinde jeoloji mühendisleri(Prof ve doçentler) var. Ayrıca Jeoloji Mühendisleri Odamız da bulunuyor.

Bu kentin geleceğini ilgilendiren zemin çöküntüleri, petrol kirliliği, asbest vs alanlarında uzman olanların sorunları ele alıp, tartışmaları en doğru olanıdır.

Ancak bu sorunları tartışacak bir platform bulunmadığından, kentimin geleceği adına ben konuyu gündeme taşıyor ve fikirlerimi sizlerle paylaşıyorum.

Bugüne kadar sayısız kez sorunları masaya yatırmama ve bir çalıştayın sonuç bildirgesini kamuoyuna açıklamama rağmen, ne yazık ki ilgililer sessizliği tercih etmişlerdir…

Kentimizin zemin durumu ile ilgili olarak belediye yönetiminin acilen üç boyutlu yer altı görüntüleme çalışmalarına başlaması gerekirdi. Ne yazık ki eski ve mevcut yönetim bu konuda üzerlerine düşen görevi yapmamışlardır…

**

**

DİYALA-BATMAN FAY HATTININ BENZERİ VAR

Yazımın başına dönersem, dünkü değerlendirmelerimde ‘hatalar’ yapmışım…

Bu konuda uzman olan bir dostun dikkatinden kaçmayan ‘hatamı düzeltmeyi’ de görev biliyorum.

Evet, bölgede uzun yıllar TPAO’da görev yapan Sayın Perinçek’in, kentimizi ilgilendiren açıklamalarını değerlendirirken önemli bir hata yaptığımı öğrendim.

Yazımın başlığı için, ‘Diyala-Batman Fay Hattı’ ifadesini bilinçli seçmiş, Prof. Perinçek’in basında çıkan konuşmaları ile buna açıklık getirmeyi düşünmüştüm.

Ancak ilk günkü yazımın sonlarına doğru değerlendirme yaparken, “20 yıl boyunca bölgemizde araştırmalar yapmış, çalışmış emekli bir profesör, ‘Diyala-Batman Fay Hattı’ndan söz ediyor” diyerek ilk hatayı yapmıştım.

Doğrusunu, söz konusu bilim insanının yaptığı açıklamadan vereyim, şöyledir: “Zagros Bindirme Fayı'na dik uzanan Diyala Fayının bir benzeri Türkiye de var. Evet Sason civarından güney yönünde akan Batman Çayı Boyunca böyle bir fayın var olduğu düşünülmektedir. Buradaki yer şekillerinden yola çıkarak bu fayın Batman Çayı vadisindeki Saklı Fayı olduğunu gösteriyor.”

Görüldüğü gibi bariz bir hata yapmışım. Yine Sayın Perinçek, ‘Sason-Batman Çayı vadisinde İran- Süleymaniye Fay hattının bir benzerinin’ olduğunu söylemişti. Oysa dünkü yazımda sehven ‘İran-Süleymaniye fay hattının uzantısı bir fay yırtılması’ diye yazmıştım. Düzeltir, yazımdan haberi bile olmayan hocamdan ve istemeyerek yanlış bilgi verdiğim okurlarımdan özür dilerim.

**

**

Prof. Perinçek’in uyarılarının ciddiye alınması gerekir. Konumuzla ilgili yaygın medyada yer alan haberi kamuoyunun bilgisine sunmak istiyorum: “Güneydoğu Anadolu da 20 yıl boyunca yaptığım çalışmalara, 1979 yılında Irak ta yaptığım arazi gezilerine ve 2001 ve 2002 yıllarında İran da Şiraz-Kermanşah dolaylarında yaptığım çalışmalara dayanmaktadır. Önceki çalışmalarımızdan bilindiği gibi Yüksekova-Şemdinli yakınlarında aktif olan bir fay belirlenmişti. Kuzey Anadolu Fayı ile benzerlikler gösteren bu sağ yanal atımlı fay geçtiğimiz yıllarda İran da çok sayıda deprem yaratmış ve can kayıplarına neden olmuştur. Geçen yıl meydana gelen Süleymaniye depremi Bitlis Zagros bindirme fayına yaklaşık dik uzanan bir saklı yırtılma fayının (tear fault+ramp) ürünüdür. Bu fay gömülü bir faydır. Henüz yüzeyde yeterli izi yoktur fakat morfolojiyi ve yüzey yapıları etkilediği bariz olarak görülmektedir. Zagros Bindirme Fayı'na dik uzanan Diyala Fayının bir benzeri Türkiye de var. Evet Sason civarından güney yönünde akan Batman Çayı Boyunca böyle bir fayın var olduğu düşünülmektedir. Buradaki yer şekillerinden yola çıkarak bu fayın Batman Çayı vadisindeki Saklı Fayı olduğunu gösteriyor. Her iki fayda da (Diyala ve Batman) hem Bitlis-Zagros Bindirme Fayı yırtılma fayının kontrolünde güneye ve Irak ta güneybatıya sarkmıştır. Batman Çayının doğusunda yüzey yapıları çok belirgin olduğu halde çayın batısında bunlar adeta ortadan kaybolmaktadır. Bunun nedeni yüzeyde izi olmayan gömülü-saklı Batman Çayı fayıdır. Hem Irak-İran hemde Batman yakınındaki yırtılma fayı morfolojik olarak kıvrımların batıdan doğuya ani değişimi ile bellidir fakat söz konusu fay gömülü bir faydır. Yüzeyde belirgin bir izi yoktur.’ şeklinde konuştu.”

Evet, kentimizde çok sayıda jeoloji mühendisi bulunuyor. Bu konudaki düşüncelerini bilmek isterim. Prof. Perinçek’in değerlendirmesini nasıl yorumluyorlar?

Bir başka bilim insanımızın, Beşiri-Beyçayırı ile ilgili tespitleri olmuştu. Olası tüm risklerin analizlerinin yapılması lazım. Bunun için de uzmanlara zemin hazırlamak gerektiğine inanıyorum. Söz bize değil, bilim insanlarına verilmelidir vesselam