Yıllardır Dicle Nehri'nin yaz aylarında çamur renginde akması gerçeğine dikkat çeker, kirlilik boyutları konusunda uyarılar yaparım.

Mensubu bulunduğum çevre örgütü adına bir dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker'e 'Dicle Kirliliği ile ilgili rapor sunan biriyim.

Ne yazık ki bu sorunu kendilerine dert edinen, ilgilenen yöneticilerimiz çıkmıyor, çıkmadı. Basın durmadan bunu haber yapsa da kimse oralı olmuyor...

Batman Çağdaş Gazetesi, bu kez Dicle'deki kirliliği havadan/uçakla görüntüleyip kamuoyuna sundu.

O habere bakalım: "Batman ve çevresindeki tarlaların çiftçiler tarafından ‘vahşi’ sulama yöntemi nedeniyle Batman Çayı’ı kahverengine büründü. Yaz mevsiminde özellikle mısır tarlalarındaki yanlış sulama sonucu Batman Çayı başta olmak üzere çevresindeki akarsular adeta çamur akıyor. Batman Çağdaş’ın havadan görüntülediği çay manzarası yanlış sulamanın ürkütücü boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uçaktan çekilen fotoğraflarda tarlaların yeşile bürünmesi dikkat çekerken, çaydaki kirliliğin boyutu da şaşkınlık yarattı."

**

**

DİCLE’YE DEĞİL, TOPRAĞINIZA ACIYINIZ!..

Haber böyle. İl yöneticileri, özellikle tarımdan sorumlu yetkililer bunu dikkate alacak mı? İnşallah takipçisi olacağım.

Yıllardır bu konuda uyarıcı yazılar yazan biriyim. Yıllardır dillendirdiğim ancak sorumsuzca ilgililer tarafından dikkate alınmayan akış açımı bir kere daha arz ediyorum: Masmavi akması gereken Dicle’ye bakmaktan adeta tiksiniyordunuz…

İyi de neden?

Neden her yıl yaz aylarında Dicle çamur renginde akıyor?

Dicle’nin çamur renginde akmasının nedeni gayet açık…

Batman, Bismil ve Diyarbakırlı çiftçiler yüzünden Dicle çamur akıyor. Yıllardır bu gerçeğe dikkat çekmeme rağmen, sorunun üzerine gidilmiyor. Yetkililer ve de etkililer soruna seyirci kalırsa, Dicle’nin böyle aktığına da şükretmek gerekir…

Bakınız 2005 yılında yine bu köşede meseleye nasıl dikkat çektiğime:

Hasankeyf önünden kıvrılarak giden Dicle’nin çamur tabakası halinde aktığını görünce, aklıma ‘Kimseye verilecek çakıl taşımız yok’ diyenler geldi…

Kimseye çakıl taşı vermeyenler, en verimli toprakların nasıl Dicle’ye aktığını görmeliydiler diye düşünüyorum…

Gerçekten de vahim boyutlarda bir toprak kaybı yaşıyoruz…

Yöremizin en verimli toprakları maalesef göz göre göre elden gidiyor…

Maalesef ve maatteessüf yaşanan şiddetli erozyonu milletçe sadece seyrediyoruz…

Kaç yıldır bu konularda uyarılarda bulunuyorum. Yaz aylarında bilinçsiz tarla sulanmasından kaynaklı ciddi toprak kaybını yaşadığımıza dikkat çeken kaçıncı yazıyı yazdığımı unuttum…

Çiftçilerimizin eğitilmesi için yazdığım ısrarlı yazılar tamamen sonuçsuz kaldı demiyorum. Ancak daha sonuç alıcı gelişmelerin olması gerektiğini söylüyorum.

Hatalı sulama yüzünden Dicle’ye en verimli topraklarımız akıyor. Ayrıca ilaçlamadan, gübrelemeden kaynaklı kimyasal maddeler de Dicle’yi olumsuz yönde etkiliyor. Buradaki canlıların doğal yaşam alanları zarar görüyor.

Şiddetli yağışlar döneminde ise bu kez verimli topraklarımız çamur olup Dicle’ye akıyor.

Görüldüğü gibi, asıl yurtseverlik, milliyetçilik çakıl taşı edebiyatı yapmakta değildir…

Topraklarımızın erozyonla elimizden gitmesini istemiyorsak, ciddi bir ağaçlandırma çalışmasına gitmeliyiz.

Mevcut ormanlarımızın tahrip edilmesine seyirci kalmamalıyız. Her yıl yaşanan orman kıyımına ‘dur’ demeliyiz. Hasankeyf önünden çamur halinde akan Dicle’den ders çıkarmalıyız.

Maalesef uyarılara aldırış eden yok. Çiftçilerimiz kendi elleriyle topraklarına kıyıyorlar…

Buradan çiftçilerimizi bir kere daha uyarmak istiyorum; Dicle’ye değil, topraklarınıza acıyınız. En verimli topraklarınız göz göre göre Dicle’ye akıyor. Çocuklarınıza çok kötü bir miras bırakacağınızı unutmayınız…

CEZAİ MÜEYYİDE ŞART OLMUŞTUR…

Batman, Diyarbakır Silvan ve Bismil il ve ilçe yöneticilerini göreve davet ediyorum. Çiftçilerin böyle pervasızca hareket etmesinde, Dicle’nin çamur renginde akmasında sizin de payınız vardır. Ve en büyük pay sizlere aittir diye düşünüyorum…

Çünkü, çiftçilerimizi bu konuda eğitmiyor ve bilinçlendirmiyorsunuz. Kaç kez uyardım, çiftçilerle toplantılar yapılmalı diye. Onlara eğitim seminerleri verdiniz mi?

Burada açıkça ifade ediyorum; Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri görevlerini yapmıyorlar. Dicle’ye hangi noktalardan su akıtıldığı bellidir.

Eğer Dicle’ye su bırakan çiftçilere cezai müeyyideler getirilseydi, tek damla su bırakılmadığını görecektiniz.

Evet, açıkça cezaları savunuyorum. Çünkü keyfilikte sınır tanımayan çiftçiler gerçeğini gözlemliyorum.

Suyu tasarruflu kullanmaları gereken çiftçilerin, tarlalarını suladıktan sonra Dicle’ye akıtmalarının bir cezai yaptırımı olmalıdır…

Eğer Dicle’ye, Batman Çayı’na kullanılmış sularını bırakan 5-10 çiftçiye 5’er bin TL ceza verilseydi, bu hadisenin önüne geçilmiş olacaktı.

İddia ediyorum; Dicle’ye sularını tahliye eden 5-10 çiftçiye, 5’er bin TL ceza verilsin, tek damla su boşa akıtılmayacaktır.

Bazıları cezai yaptırımlardan anlıyorsa, onlara acımayacaksınız…

Her zaman çiftçilerin haklarını savunan ve onların yanında yer alan biri olarak bu uyarıyı yaptım. Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri’ni göreve çağırıyorum. Acilen ekipler çıkartılsın veya Jandarma Çevre Timlerinden destek istensin.

Topraklarımıza, sularımıza sahip çıkmamız gerekiyor.

Dicle’nin o mahzun haline seyirci kalınmasın.

Duyarlı olunmasını diliyorum.