Bazı hadiseler ibret dersleriyle doludur. Ancak bu dersi herkes algılayamıyor. Ders çıkarılmadığında ağır faturalar kaçınılmaz oluyor…

Depremler birer doğal afettir. İnsanların elinde depremlerin yaşanmasını önleyecek bir güç ve kuvvet yoktur, hiçbir zaman da olmadı. Yerin 5 ila 30 kilometre derinliklerinde yaşanacak sarsıntıları önleyecek imkânlardan yoksunuz, mahrumuz…

Dünyanın bütün bilim insanları bir araya gelse, bütün teknolojik imkânlar emirlerine verilse, yine de depremleri önleyemezler. Ancak depremin yıkıcı sonuçlarını önlemek insanların imkânları dâhilindedir.

Çünkü yıllardır vurguladığım gibi; deprem değildir can alan ve yıkım yaratan…

Can ve mal kayıplarının nedeni cehalettir, geri kalmışlıktır, sorumsuzluktur, sahipsizliktir…    

ŞİLİ’DE DÜNYANIN EKSENİ KAYARKEN!..

Şili’de 8,8 şiddetinde depremle dünyanın ekseni kayarken, bizim kadar yıkım yaşanmıyor…

Bilim insanları Şili’deki depremin dünyanın eksenini kaydırdığını açıklamıştı, buna rağmen ciddi yıkımlar yaşanmamıştı…

Japonya’da sürekli 7 üzeri deprem yaşanırken yıkım ve can kayıpları olmuyor…

Bizde ise son Çanakkale örneğinde olduğu gibi 5.3 şiddetindeki depremde 313 ev yıkılıyorsa, oturup düşünmek ve ibret dersleri almak gerekiyor…

Bakınız önceki gün öğle saatlerinde depremle sarsıldık. Batman’da da güçlü şekilde hissedilen Adıyaman merkezli depremin şiddeti 5.5 ve 5.8 olarak açıklandı…

İlk sonuçlar hakkında basında çıkan bilgilerin özetine bakalım: “Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 5,5 büyüklüğünde meydana gelen depremden dolayı Samsat ilçesinde bir çok ev çökerken, Adıyaman merkezinde de bazı minarelerde çatlaklar oluştu. Yaşanan olayda 22 kişinin yaralandığını vurgulayan Adıyaman Valisi Abdullah Erin, ‘Adıyamanlı vatandaşlarımıza ve memleketimize geçmiş olsun. Samsat merkezde bazı kamu binalarında ufak tefek hasarlar meydana gelmiş durumda. Bir de deprem merkezine yakın olması itibariyle Samsat merkezimize bağlı iki köyümüzde evlerde hasarlar olduğunu tespit ettik.” (Sabah gazetesi)

“Adıyaman'da deprem meydana geldi. Merkez üssü Samsat ilçesi olan deprem, 14.07'de yaşandı. Yerin 10 km derinliğinde yaşanan deprem birçok ilde hissedildi. Depremin şiddetinin 5.8 olduğu açıklanırken, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Diyarbakır, Kayseri, Elazığ, Mardin, Osmaniye, Kahramanmaraş, Batman, Siirt ve Kilis'ten de hissedildiği öğrenildi.” (Yeni Şafak gazetesi)

Evet, bu haberler bizi düşündürmelidir. Özellikle ülkeyi idare edenlerin bu depremlerden ibret dersleri çıkarmaları ve gereken tedbirlerin alınması için acilen hamleler geliştirmeleri gerektiğine inanıyorum…

BOŞUNA MI UYARIYORUZ?..

Elazığ ve Van depremleri ardından da bu köşede şöyle uyarılarda bulunmuştum: ‘Köylerimiz gerçekten de taş devrini yaşıyor. Taş, kerpiç ve toprak damlı evler dünyanın neresinde kalmış? Elazığ depremi bu gerçeği gözler önüne serdi. Benim bölgemde insanlarım hala kerpiçten ve toprak yığma yapılardan oluşan evlerde yaşamını sürdürüyor. 21. yüzyıla yelken açan dünya gerçeğine aykırı bu durumu sorgulayan yok…

Şu gerçeği bilelim; deprem kader değil, önlem alınırsa canlar yitirilmeyecek. Ama taş devrini sorgulamadığımız müddetçe de her deprem sonrasında ağıtlar yakmaya devam edeceğiz…

Değerli Okurlar, Van depremi ile ilgili konuşuyoruz. Ancak acaba kentimizde daha etkili olacak bir deprem yaşanırsa, durumuz ne olacak diye hiç düşündük mü?

Medyaya ‘Batman’da deprem’ başlıklarıyla haberlerin düştüğünü varsayalım. Acaba yakın çevremizde 7 şiddetinde bir deprem yaşanırsa, Batman’ın durumu ne olacak?

Bunu cidden düşünmemiz ve hesabını yapmamız gerektiğine inanıyorum. Batman’ımızın ikinci derece deprem kuşağında olduğunu biliyoruz. Yapılan bilimsel araştırmalara göre kentimiz ikinci derece deprem kuşağında bulunuyor. Ancak buna aldanmamalıyız…

Neden mi? Çünkü kentin zemininin çok kötü olduğunu biliyoruz. Kentimizin zemininin alüvyon tabakası olması nedeniyle yakın çevremizde yaşanacak olası bir depremin Batman’da yıkıma neden olacağını bilim insanlarından öğreniyoruz.

Kent Konseyi Toplantısında bilgi veren Prof. Dr. Yaşar Eren, ‘Sason ve Kozluk ilçelerinin 1. derece deprem bölgesinde olmasına karşın, buralarda meydana gelecek bir deprem Batman merkezinde daha büyük yıkıma neden olabilecektir. Sason ve Kozluk ilçelerimiz fay hattının üzerinde bulunuyor. Ancak zemin yapısı nedeniyle buralarda oluşacak olası depremler, ilçelerimizde fazla yıkım yaratmayabilir. Buralarda meydana gelebilecek depremlerde asıl yıkım Batman kent merkezinde oluşur.’

Saygıdeğer Okurlar, kent merkezinde muhtelif yerlerde zaman zaman yaşanan toprak çöküntüleri gerçeğini biliyorsunuz. Batman’da yaşayıp da bunlardan habersiz olmak mümkün değildir. Yıllar önce bir semtin sokağında ortaya çıkan çukura 1150 kamyondan fazla taş dökülüp kapatılmıştı.

Bu konuda ufak bir araştırma yaptığımda başka bazı düşündürücü bilgilere ulaştım. Kentin bazı yerlerinde yapılan kuyu kazılarında boruların aniden nasıl toprağa gömülüp kaybolduğunu öğrenecektim… Bir yerde yapılan kuyu çalışmasında sondaj borusunun 30 metre derinliğe aniden saplanması-kaybolması, bazı yerlerde zemin boşluklarına denk gelinmesi bilgilerini ciddiye almak gerekir. Sonuç olarak ‘Batman’da deprem’ başlıklı haberler çıkmadan önce kentimizin durumunu düzeltmemizi diliyorum. Bilim insanlarının yaptığı uyarıları dikkate almazsak, yarınlarda olası bir depremde yıkıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz. O zaman dövünmenin bir kıymeti olmayacaktır. 
Batman’da çok katlı yapıların yükselmesine izin verilmemelidir. En büyük sorumluluk il yöneticilerimize düşüyor. Yılların çarpık kentleşmesi ve yapılaşması gerçeği ortadadır. Kimsenin ellerinde sihirli değneğin olmadığını biliyorum. Batman Belediyesi tarafından kentimizin imar durumu ile ilgili bir Çalıştay hazırlığı yapılıyor. Bu çalıştayda depremsellik durumunu da tartışıp, çözüm önerileri alabiliriz.
Bugünden sonra hem imar, yapılaşma, hem de denetimler konusunda etkili tedbirlerin alınmasında fayda vardır. Yapıların depremlere karşı dayanıklı olarak inşası için gerekli yasal prosedürler, mevzuatlar ve cezai yaptırımlar var. Çok sıkı denetimle çürük binalara asla izin verilmemelidir. Bugün Çanakkale için endişeleniyoruz. Bölgemizin ve yöremizin şiddetli bir depremle sarsılmayacağı konusunda bir garantimiz yok. Rabbim bizleri korusun diye dua ederken, önce tedbiri elden bırakmayalım.”

Bu uyarıları boşuna yapmamışım. Çanakkale üzerine bu uyarıyı yapmamın üzerinden aylar bile geçmedi. Dikkat çektiğim gibi bölgemiz ve yöremiz depremle sarsıldı. Yeni Şafak gazetesi, Adıyaman depreminin 12 ilde hissedildiğini yazmış. Daha büyük depremler yaşanmadan, dersler çıkarmalıyız. Adıyaman depremi bize ibret dersleri içeriyor. Acilen o geniş kapsamlı çalıştayın yapılmasını diliyorum.