Borsadaki olumsuz gelişmeler bir türlü düzelmedi… Paramız kısa sürede epey değer kaybetti… Amerikan Doları kıymete binerken, bunun olumsuz yansımaları hepimizi etkilemeye devam ediyor… Ülkemizde samandan kağıda, akaryakıttan doğalgaza, iğneden ipliğe kadar binlerce şey dolara endeksli iken, toplum kesimlerinin Türk Lirası’nın Amerikan Dolarına karşı değer kaybetmesinden olumsuz etkilenmemesi asla mümkün değildir… Geçtiğimiz günlerde, ‘Amerika Ne yapmak İstiyor?’ başlıklı yazımda, bu emperyalist ülkenin bir ekonomik dayatması ile karşı karşıya olduğumuza dikkat çekmiştim…

lll

AMERİKA HEGEMONYASINA HAYIR…

Yaptığım değerlendirmede, şu hususlara özellikle dikkat çekmiştim; ‘Ülke yönetiminde hoşnut olmadığımız gelişmeler yaşanabilir, eleştirebileceğimiz yanlışlarla karşılaşabiliriz… Yasama, yürütme, yargıda problemler, basının dördüncü kuvvet işlevinde sıkıntılarla yüzleşebiliriz…

Gelir dağılımında adaletsizlik, toplum kesimleri arasında uçurumu derinleştirebilir… Bunlar bizim iç sorunlarımız, tartışır, kavga eder, çözmeye çalışır veya çalışmayız!.. Ey Amerika, ey en büyük emperyalist zalim güç, bütün bunlardan sana ne?..

Amacın yıllardır savurduğun, başka ülkelere demokrasi dersi vermek mi, kim inanır? Ülkemizde iç karışıklık çıkararak, kaos ortamına hizmet etme amacın çok net değil mi? Ev hapsine alınmış bir Rahip için bizi teslim almaya çalışıyorsun, yalan mı? Bunu utanmadan dünya kamuoyuna da ilan ediyorsunuz…

 ‘Ya Rahibi salıverir, ya da ambargomuzu sürdüreceğiz’ diyerek, keyfi hareket ediyorsunuz…

Paranıza güvenerek başka ülkelerin insanlarının huzuruyla oynamak, sizin emperyalist özünüze uygundur aslında.

Bunlar size yakışıyor…’ http://www.batmancagdas.com/amerika-ne-yapmak-istiyor-makale,12899.html

**

**

Evet, Amerika, ülkemizi ekonomik olarak hizaya getirmek, dilediğini yapmak istiyor.

Buna boyun eğilmemesi gerektiğine inananlardanım.

Amerika hegemonyasına, dayatmasına, baskısına hayır…

Kesinlikle Amerika hegemonyasına karşı direnelim. Ancak sadece bu hegemonyayı sorumlu görmeyelim…

Sadece sözlü baskılarla ekonomimiz böyle ağır darbeler almamalıydı diye düşünüyorum…

****

ZAM VE FIRSATÇILAR…

Bakınız, Dolar 7 TL’yi aşıp, şu aralar 6,5 seviyesinde işlem görmeye devam etmektedir.

Euro, Sterlin, Altın fiyatları da fahiş konumunu koruyor…

Bütün bu olumsuz gelişmelerden etkilenen çok geniş kesimler var.

Dolar ve altın borçları olup, iflas eden ve kafayı sıyıran nicelerinin olduğu gerçeğini hepiniz biliyorsunuz…

Bütün bunları bir yana bırakın, fırsatçılar türedi…

Dolar ve altınla ilgisi bulunmayan nice şeylere astronomik zam gelmiş, vatandaş kan ağlıyor…

Neye zam gelmiyor ki?

Nelere zam gelmemiş ki?

**

**

Ülkemizdeki su kaynaklarının ticarileştiğini biliyorsunuz…

Nerede güzelim bir asil su kaynağımız varsa, şirketler orayı parsellemiştir…

Cenabı Allah’ın hepimize bahşettiği sularımız paketlenerek bizlere satılmaktadır…

Dolar arttı diye, isimlerini vermeyi gereksiz gördüğüm hazır damacana sularımıza habire zam yapıyorlar…

Tarlamızda ürettiğimiz domatesten salça üretiyoruz. Salçanın fiyatının katlanmasının dolarla ilgisi nedir?

Haydi kutuları ithal olsun, neden dolara endeksli fiyat artışını gidilmiyor?

Bir torba unun fiyatı neden iki katına çıksın?

**

**

Evet, esas olan büyük fotoğraftır. İğneden ipliğe bizi dışa bağımlı yapan,

devletin pek çok ihalesinde,

yeni yapılan köprülerde,

otoban yol geçişlerinde,

yeni açılan hastanelerde yatışı Amerikan Dolarına endeksli hizmetleri sorgulamayıp, eleştirmeyip, istismarcıları ön plana çıkaracak olursam, bana güleceksiniz…

**

**

 Maalesef hayatı zorlaştıran fırsatçılar var. Toplum kesimlerinin bu fırsatçılara karşı uyanık olması önem arz ediyor.

Ancak bu fırsatçıların üzerine gitmesi gerekenler de, ülkeyi idare edenlerdir…

Denetim ve hesap sorma mekanizması çalışmıyor. Bu mekanizmayı harekete geçirmek, devletin görevidir…

Acilen bu fırsatçıların üzerine gidilmelidir. Sıkı bir denetim mekanizması ile Emperyalizme karşı ekonomik savaşın verildiği süreçte istismarcılara, fırsatçılara izin verilmemeli, müsamaha gösterilmemelidir…

Fırsatçılar, istismarcılar belli, hangi mamüllerin, hangi tüketim maddelerinin üretim ve satış fiyatlarına ne şekilde müdahale ettikleri gözler önündedir. Sorumluluk bilinciyle mücadelede gecikilen her gün, ülke yönetiminin de aleyhine olacaktır…