Batman’ın çok önemli tarihi ve kültürel değerleri vardır ki sahipsizdir. Kentimize ait ancak aslında insanlığın mirası olan değerlerimizi sahiplenmemiz gerekiyor.

Bu kentin önemli değerlerini yeterince sahiplenemediğimiz gerçeğine hep üzülmüşümdür. İlimizin sınırları dahilinde olan nice önemli değeri sahiplenmemiz ve tanıtarak yarınlara taşımamız gerektiği konusunda yaptığımız tüm uyarılar nedense olması gereken karşılığı görmüyor…

Bahse konu değerler başkasına ait değildir. Uzayda bir yerlerde değil, il sınırlarımızda…

Ne zaman sahipsiz değerlerimizi yazmaya kalksam, Ahmet Kutsi Tecer’in, ‘Orda Bir Köy Var Uzakta’ şiiri aklıma geliyor. O güzel şiirle başlamak istiyorum:

“Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.

Orda bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.

Orda bir dağ var, uzakta
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.

Orda bir yol var, uzakta
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.”

Evet, orda hemen karşımızda, ilimiz sınırlarında değerlerimiz var, sahiplenmiyoruz. Oysa o değerler bizimdir…

BOŞUNA GÖRÜNTÜLEMEDİK…

Bu kentin ekonomisine, turizm gelirine katkı sunacak değerleri görüntüleyip kamuoyunun gündemine taşımıştık. Bu kentin güzel yarınları için gönüllülük temelinde uğraş veren Çevreciler, Doğaseverlerle boşuna görüntülemedik oraları…

Bakınız, Güneydoğu’nun en yüksek dağı olan Mereto’nun zirvesindeki Manastırın korunması için yapılan uyarılarımız boşa gitti.

Şu anda Manastırın sadece harabe kubbesi kalmış…

2006 yılında Mereto Dağını görüntülemeye ve güzel Sason ilçemizi tanıtmaya gittiğimizde büyük zorluklar yaşamıştık. Dönemin Sason İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkanı da bize eşlik etmişti.

‘Silahlar Değil, Flaşlar Patlasın’ sloganıyla tarihi ve doğal güzelliklerimizi görüntülemeye giderken 1,5 saat uçurumlu yollardan araçla geçmiş, 5,5 saat dağa tırmanış, 3,5 saat zorlu bir iniş gerçekleştirmiştik.

Kamuoyunun gündemine taşıdığımız Mereto Dağı ve Manastırını sahiplenemedik…

Yine Mereto Dağı’nın tam karşısındaki 360 odalı Manastır olarak da bilinen ‘Comk Manastırı’nı 2008 yılında görüntülemiş ve kamuoyunun gündemine taşımıştık.

Bu Manastırın mimari yapısı dikkat çekiciydi. O çok önemli değerlerin hayvan barınağı, ahırı olarak kullanılmasından hicap duyuyorum…

SASON’UN SAHİPSİZ ŞİFALI SUYU!..

Yine bu kentin sınırları dahilindeki önemli bir şifalı suyumuz var. Sason’a bağlı Yolüstü köyü yakınındaki şifalı suya her yıl binlerce kişi akın ediyor. Ne yazık ki o suyumuz da sahipsiz…

2006 ve 2008 yıllarında görüntülediğimiz şifalı suyumuz hala sahipsiz…

Türkiye’nin her yöresinden her yıl binlerce kişi şifa bulmaya gelirken, zorlu ve sıkıntılı günler yaşıyorlar. Çünkü oraya gelen vatandaşlar birden fazla geceleyerek şifa arıyorlar…

Böbrek taşı, idrar yolu iltihabı, bağırsak rahatsızlıkları bulunan insanların şifa buldukları su çevresinde hiçbir çalışma söz konusu değil. Sadece küçük bir mescit açılmış o kadar…

Oysa o şifalı sudan yararlanmaya gidenler için güzel tesisler, lokanta ve oteller inşa edilmeliydi…

Dere kenarlarında ihtiyaç gideren insanlar gerçeğini duydukça kahroluyorum…

Sason Belediyesi oraya el atamaz mı? Valilikle birlikte halka daha iyi hizmet veremezler mi? Haydi bunu yapmıyorlar, girişimcilerin önünü açamazlar mı?

Ya o suyun şifalı olmadığını kamuoyuna ilan eder, gidiş ve gelişleri yasaklarsınız, ya da halka güzel hizmet sunacaksınız. Beklentimiz ve talebimiz budur vesselam.

Orda önemli değerlerimiz var, gitmesek de, görmesek de bizimdirler. Bu değerlerin sahiplenmesi dileğimle.