Hafta sonunda kentimiz iki ünlü politikacıyı (Ahmet Davutoğlu, Meral Akşener)ağırladı. İki politikacı da Batman’ı övgüye boğdu, halkımızı takdir eden konuşmalar yaptılar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, Cumartesi günü ASKON’un davetlisi olarak kentimizdeydi.

Bir dönemin kudretli Başbakanı, yapılan son genel seçimde genel başkanı olduğu AKP hükümetine Cumhuriyet tarihindeki en yüksek oy oranını(yüzde 49.4)yakalayan Sayın Davutoğlu, ASKON’un davetlisi olarak kentimizde ‘Duruş konuşmaları, Bilgi, Bilinç ve Ahlak’ konulu konferans verdi.

Cumartesi günü Batman Kültür Merkezi’ndeki konferansa davet edildiğim için icabet ettim. Bir STK temsilcisi veya gazeteci kimliğimle davet edilmemiştim.

MÜTEVAZİ KİMLİĞİ…

Sayın Davutoğlu’nun döneminde, ‘Başbakanlık Doğu ve Güneydoğu İlleri İstişare Kurulu’ oluşturulmuştu. Söz konusu kurula başkanlığını yaptığım bir sivil toplum örgütünün başkanı olarak davet edilmiştim.

Bölge baroları ile önemli STK’ların başkanları olarak Çankaya Köşkü’ndeki çok geniş salonda Sayın Davutoğlu ile 7 saat süreyle basına kapalı bir toplantı yapmıştık.

Çankaya Köşkündeki söz konusu toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek, dönemin İçişleri Bakanı eski Valimiz Sayın Efkan Ala ile de görüşme olanağım olmuştu. Çankaya izlenimlerimi daha sonra yazmıştım.

Sayın Davutoğlu, yaklaşık 7 saat boyunca lavaboya bir kez bile gitmeden ayakta kalarak bizlerle bölgedeki sorunları dinlemişti. Oldukça mütevaziydi, yapılan sert eleştirilere nezaketle karşılık vermişti.

Evet, bir dönemin kudretli Başbakanı olan Davutoğlu, herhangi bir sorumlu mevkide değilken kentimize konuk olmuşsa ve ben konferansına davet edilmişsem, icabet etmemezlik edemezdim…

Hiçbir zaman dönemin güçlü politik şahsiyetlerine yaranmaya, şirin görünmeye çalışmadım. Yağcı ve yalakalık olarak nitelendirdiğim yaklaşımdan uzak durmayı inancımın gereği bildim…

Nitekim Başbakan Davutoğlu ve muhterem eşleriyle Çankaya Köşkü çıkışında bir hatıra fotoğrafı çektirmiştik. Davutoğlu, tüm konuklarla ayrı ayrı fotoğraf çektirmişti.

Bazıları o fotoğraflarını hemen sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı.

Bu satırların acizane yazarı, Davutoğlu, başbakanlıktan ve bakanlar kurulu üyeliğinden istifa ettikten sonra o fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı…

Evet, 26. Başbakan Davutoğlu, 14 Nisan günü konuğumuzdu. Kendilerini dinlemeye gittim. Konferansını sonuna kadar izledim.

Sayın Davutoğlu’nun ‘Duruşunu’ merak ediyordum…

Yaygın medyada kendisine yönelik itibarsızlaştırmalar, kimi trollerin çirkin ithamlarını biliyordum…

Partisinin il yönetimi, iktidar Milletvekili kendisine eşlik etmişti. Buda parti tarafından dışlanmadığının göstergesiydi ki konferans salonu dolmuştu.

Akson yöneticileri, bilgi birikimi yüksek, iyi konuşabilen ve mütevaziliğinden de ödün vermeyen, başbakanlığı döneminde yanlışlarını sert şekilde eleştirmekten çekinmediğim Sayın Davutoğlu’nu kentimize davet etmekle bence iyi bir adım attılar. Eleştirdiğim pek çok yönüne rağmen, iyi bir hatip, Hasankeyf ve Diyarbakır sevdalısı bir şahsiyettir.

Ancak yakından tanıdığım malum bazı zevatları çevresinde gördükten sonra Sayın Davutoğlu’yla görüşmeye, Başbakanlık İstişare Kurulu kimliğimle yeniden tanışmak istemedim.

Sayın Davutoğlu, konuşmasında Diyarbakır ve Batman’a övgülerde bulundu, bizleri haksızlığa karşı susmayanlar olarak niteledi.

Diyarbakır ve Hasankeyf’in tarihi değerine atıf yaptı. “Diyarbakır için ‘doğunun Paris’i’ diyorlar. Diyarbakır varken, Paris diye bir kent yoktu” diye konuşan Davutoğlu, Şam, Kudüs ve Ortadoğu coğrafyası, Suriye ile ilgili değerlendirmeler, biraz da hamaset edebiyatı yaptı.

İyi cümleler kurabilen Sayın Davutoğlu, bu arada program açılışında Kur’ani Kerimden ayetler okuyan Suriyeli Sayın Münir Abduljevvad’ı kucaklayıp tebrik etti. Kendisini Şam Emevi camisinde dinlediğini anımsatan Davutoğlu, Beşar yönetiminin zulmünden kaçarak kentimize sığınanlara yardım edilmesinin önemi üzerinde durdu. Ayetleri okurken mest olduğumuz Suriyeli İmamın hala vatandaşlık almadığını ilgililere hatırlatayım.

11 İLKE İLE VERDİĞİ MESAJ…

Sayın Davutoğlu, konferansında aşağıda verdiğim 11 temel ilke, esas üzerinde durdu ve her birinin açılımını yaptı. İşte o ilkeleri:

“İnsan,

mekan,

zaman,

tarih,

bilgi,

muktesebat,

akletme,

ahlak,

güç,

dostluk,

iletişim.”

Yaptığı her açılımda aslında önemli vurgular, çarpıcı mesajlar vardı…

‘İlkeli Duruş’tan söz ediyordu…

Anlayan anlıyordu tabi…

Sayın Davutoğlu’nun dini vaazlar içeren mesajları ve duruşu anlamlıydı.

Allah’ın, “El-Muiz” sıfatına yaptığı atıf etkileyiciydi. Rabbim bizleri dik ve ilkeli duruş sahiplerinden eylesin.