Çözüm süreci yanlıştır, bitirilmelidir denildiği tarihten bugüne kadar onlarca asker ve polis şehit olmuş, onlarca gerilla yaşamını yitirmiş, sayısı belirsiz faili meçhul sivil öldürülmüş, yüzlerce alan güvenlik bölgesi ilan edilmiş, ülke kan gölüne dönmüştür. Çözüm süreci, Kürdüyle, Türküyle bu ülkede yaşayan her insanın değerini bildiği ve desteğini eksik etmediği bir süreçtir. Yanlış olan çözüm süreci değildir, yanlış olan bu sürecin sadece bir partinin iktidarına bağlı olmasıdır.Bugün olup bitenler akıltutulmasından başka bir şey değildir ve sonuçları da hüsrandır. Elbette AK parti hükümetleri dönemlerinde yapılan güzel gelişmeleri hepimiz takdir ettik etmeye de devam edeceğiz; ancak bu onların yaptıkları hataları eleştirmeyeceğimiz anlamına gelmiyor.Yanlışı kim, kimler yapıyorsa fark etmeksizin hepimizin yüksek sesle karşı çıkması, eleştirmesi lazım, lazım ki doğru şeyler daha fazla yapıladursun. Ve bu anlamda özellikle mart ayından bu yana AK partinin çözüm süreci konusundaki tutumu baştan sona kadar yanlıştır, gözden geçirilmesi, eleştirilmesi gereken bir durumdur. Çözüm süreci oy kaygısına heba edilmeyecek kadar değerli bir süreçtir. Geldiğimiz nokta sayın yalçın AKDOĞAN’ın söylediklerinin gün gibi ortaya çıktığı, çözüm sürecinin 2. Filmi çekimlerinin ne olacağını düşündüğümüz bir haldir.
Bu gün itibari ile artık tekrar bir seçimin kararı alınmış, halk da bu 2. Filmin senaryosu ile ilgili kararını sandıkta gösterecektir!
Gelelim çözüm sürecinin diğer tarafına, yani PKK cenahına. 30 yıllık bir silahlı mücadele döneminde kazanılan ve kaybedilen her şey ortadayken, binlerce yavrumuzun soğuk bedenleri bu toprakları mesken etmişken; liderim dediğin SayınÖCALAN, devletin en üst yetkilileri ile çözüm sürecini görüşüp günümüzde silahlı dönemin geride kalması gerektiğini dünya kamuoyuna ilan etmiş iken ve daha da önemlisi seninle benzer tabanda legal alanda siyaset yapan parti HDP seçimde% 13,2 oy alıp, 80 milletvekili çıkarmışken tekrardan çatışmalı ortama dönülüp, mücadeleye başlanması hiç hayırlı değildir. Bütün dünya kamuoyu önünde çözüm süreci görüşmeleri yapılıp, masanın diğer tarafında oturanın söyledikleri senin lehine olacakken tekrar silahlı eylemlere başvurulması kabul görür değildir. Bu tarafta kalan senaristlerin yazıp çizdikleri her ne ise oyuncuların yaptıkları akıl karı değildir. Mayınların patlatılması, bombalı eylemlerin yapılması, köprülerin, yolların yok edilmesi, milletin yüreğine korkununsalınması iyi bir senaryo değildir.
Çözüm sürecinin tarafı olansizler, eğer bizleri düşünüyorsanız, çözüm sürecine verdiğimiz % 70’lik halkın değerini bilin. Daha çok ana kuzusu toprak olmadan lütfen şu masanın etrafına oturun ve kardeş hakkını, hukukunu göz önüne getirerek anlaşın. Yok, eğer sizler anlaşmazsanız, anlaşmama gerekçelerini de kamuoyuna açıklayın ve bizleridaha da birbirimize kırdırıp öldürmeyin, cenazelerimiz üzerinden siyaset yapmayın. Eğer aynı yanlışları yapmaya devam ederseniz bizim her iki elimiz her iki cihanda yakanızdan düşmeyecektir.
Yılların yanlışlarından bıkan insanlar AK partiyi onlardan farklı gördüğü için ona 3 yıl iktidar olma hakkı verdi. Bugün AK parti de diğerleri gibi aynı yanlışlara düşüp, barışın gelmesine vesile olmayacaksa ona niye oy verelim? Aynı şekilde Halkların Demokratik Partisi’ne verilen %13,2’lik başarınında en önemli amacı, meşru haklarımızı gidin mecliste talep edin, idi. Eğer bu başarı başka mecralara çekilecekse bu durum, HDP’ nin elini kolunu bağlamaktan başka ne işe yarayabilir ki?
Lütfen herkes akli, vicdani ve insani gözlüklerini önüne koysun, olaylara bir de bu pencerelerden baksın. İnanıyorum ki kazanan bu ülkedeki herkes olacaktır, insanlık kazanacaktır. Vesselam…
