Bu kentin daha güzel yarınları için çabalayanlar var. Bir çıkar ve menfaat için değil, tamamen bu kentin güzel bir geleceği için gönüllülük temelinde çalışmalar yapan bu duyarlı insanlarımızın hayırlı bütün çabalarına destek vermeyi hep görev bildim.

2001 yılından beri kentte etkin olan, toplumun karşısında bulunan Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’nin gönüllülerinden söz ediyorum.

Bu gönüllülere kamuoyunda ‘Çevreciler’ deniliyor.

Hafta sonunda Çevrecilerin buluşması vardı.

Kurulduğu tarihten beri bu dernekte sorumluluk almış bir kişi olarak buluşmaya katılmasaydım vicdan azabı duyacaktım.

8 Nisan Cumartesi günü sabah erken saatte bir alışveriş merkezi önünde buluştuk.

Tandır ekmekleri dışındaki kahvaltı malzemelerimiz için alışveriş yaptıktan sonra yola koyulduk.

Her yıl İlkbaharda bir kahvaltılı buluşma gerçekleştiriyoruz. Yıllar önceki buluşmamız Yaşar Kemal Kent Ormanındaydı.

O zaman Yaşar Kemal Ormanındaki fidanlar çok küçüktü. “Batman’a Yeşil Kuşak” sloganı ile toplumun karşısına çıkmış, sürekli olarak fidan dikme kampanyalarına rehberlik etmiştik.

Orada kahvaltımızı yaparken, geniş bir alanda fidan dikimini gerçekleştirmiştik. Bugün o fidanlar, Yaşar Kemal Kent Ormanı’nın görünürlüğünü sağlayan kocaman ağaçlardır.

Mutluyuz tabi…

Mutluyuz, zira hayırlı amaçlar için bir araya geliyoruz. Aramızda her düşünceden insanlar var…

Dünyaya farklı pencerelerden bakıyoruz, farklı düşünüyoruz belki, ama ortak paydamız Batman…

Ortak paydamız; daha yaşanabilir bir kent. Sloganımız ilk günden, ‘Daha Temiz Bir Batman İçin Elele’ şeklindedir. Ancak sadece temizlikle uğraşmadık…

Bu kentin tüm çevresel sorunlarını kendimize dert edindik…

Rant, menfaat çevreleri ve kirlilik yayanların korkulu rüyası olduk, yeri geldi tehdit edildik. Yargı yolunu işletmekten çekinmedik, dosyalarımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bile ulaştı…

Evet, bu kez Badereş köyüne gitmeye karar vermiştik. Çevre örgütümüzün gönüllü üyelerinden olan Sayın Osman Nasıroğlu, bahçesini bize açmıştı. O bir üyemizdi ve çevreci kişiliği de açıktı.

Hatırlayan okurlarım olacaktır, geçtiğimiz yıl anız yangınlarında Badereş bir felaket yaşamıştı. Aşağılarda anız yakan bir köylü büyük bir çevre felaketine neden olmuş, ateş Sayın Osman Nasıroğlu’nun çok geniş bahçesini küle çevirmişti. Sayısız meyve ağacı ve bağı bahçesi küle dönüşürken, bir tilki de telef olmuş, görüntülerini ibret olsun diye paylaşmıştım. O alanda yeniden yeşillendirme çalışmasının yapıldığını gözlemledik.

Evet, Badereşli ev sahibimiz çok geniş bir alanda çevre çalışması yapmış, aklınıza gelen nar, incir, kiraz, armut, ayva, üzümden zeytine vb gibi çok değişik meyve ağacını yetiştirmiş, her tarafı çam ağaçlarıyla çevrelemiş bir üyemizin bahçesine gönül huzuruyla gittik.

Varlıklı bir aile olmasına karşın Sayın Nasıroğlu’nun yemek talebini kabul etmedik. Çevrecileri ağırlamaktan mutluluk duyacağını ısrarla belirtmesine rağmen nazikçe talebini ret ettik. Kahvaltımızı geniş bahçesinde yaptık.

Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Sayın Recep Kavuş, kahvaltıdan sonra amacımız, buluşmamız hakkında bir konuşma yaparak, yeni katılımcılara bilgiler verdi. Beton kent haline gelmiş Batman’da adeta hapishanede olduklarını belirten Kavuş, bu tür doğa etkinlikleriyle nefes almamızın önemine dikkat çekti, verilen mücadelede toplum için, halk için, Batman için ve Allah için çalıştıklarının altını çizdi…

(Bu tür geniş katılımlı (kadın-erkek)etkinlikler için lavabo ve suya erişimin kolay olacağı alanların seçilmesi gerekiyor. 40’tan fazla kişinin katıldığı bir etkinlikte her şeyi gözetmemiz gerekiyordu. )

Bahçe meselesini şunu şunun için belirtme gereği duydum; biz Çevreciler kimseye bizi haksızca eleştirecek malzemeyi vermeyiz, vermemişiz.

Bugüne kadar kimseye bağımlı olmama, para ile anılan bir dernek olarak tanınmamak için hiçbir paralı projeye girmedik, ne ülke içinden, ne ülke dışından hibe almadık.

Değerli Okurlar, Badereş köyü veya mezrası Batman’a hakim bir yerde, Kire dağının en üst eteğindeydi. Mükemmel üstü temiz bir havası vardı.

Kahvaltıdan sonra topluca yola koyulduk ve Kire dağına doğru yürüyüşe geçtik. Her taraf inanılmaz güzellikteydi…

Kire Dağı’nın zirvesine çıktığımızda göz alabildiğince geniş buğday ekili alanlar dikkatimizi çekti. Dağın diğer tarafına doğru yürüdük. Bütün Garzan ovası ayağımızın altındaydı…

Mereto Dağı görüntüsü nasip olmadı, çünkü bulutlar o dağı kuşatmıştı…

Kire dağı zirvesinde bir saatten fazla kaldık. Uzaktan görünen Batman’a baktığımızda, bir bahar gününde sayılı saatler de olsa kentin gürültü ve kirliliğinden uzaklaştığımız için kendimizi mutlu hissettik.

Evet, Batmanlı Çevreciler bu kent için çabalıyorlar. İnsanlık yararına faaliyetlerde bulunan bu hareketin toplumumuzca iyi tanınmasını diliyorum.

Herkes bilsin ki Çevreciler kimsenin memuru, ücretlisi değildir. Daha yaşanabilir bir Batman, daha yaşanabilir bir dünya için gönüllülük temelinde çalışan duyarlı insanlardır.

Bu vesile ile herkesi bu çevre hareketine karşı duyarlı olmaya, desteklemeye davet ediyorum.

Daha temiz ve yaşanabilir bir Batman için haydi elele…