Yirmi yıldır aralıksız günlük yazı yazdığım Batman Çağdaş için bugün önemli ve anlamlı bir gün. Çünkü bugün gazetemizin kuruluş yıldönümü…

1984 yılının İki Mart günü yayınına başlayan Batman Çağdaş, yakın süreçte bir KHK ile yaklaşık üç ay yayınına ara verdi. Yapılan incelemelerde Türkiye yerel basını içerisinde başta Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon olmak üzere saygın basın kuruluşlarından, üstelik mevcut siyasi iktidarın sayısız Bakanlarının elinden en çok ödül almış yerel gazete olduğu görüldü ve yine bir KHK ile yayın hayatına döndürüldü…

Kentimizin dününe ışık tutan bir gazetedir Batman Çağdaş…

34. Yaşına basan Çağdaş, 1990 yılında il statüsüne kavuşmuş bu kentin gelişimine önemli katkılar sunmuştur.

Atılan her temel, yükseltilen her kamu binasının inşaatında harcımız vardır diyebilirim. Çünkü gündeme taşıyıp, kamuoyu baskısı oluşturduğumuz o kadar çok sorun oldu ki, izah etmeye kalksam, bir cilt kitap yazmam gerekecek…

Böylesi önemli bir günde kendime ait yazılarımdan bir derleme ile gazetemiz hakkındaki bilgilerinizi tazelemek isterim.

Güneydoğu gibi çatışmalı ortamın bulunduğu bir coğrafyada, feodalitenin de egemen olduğu bir zaman sürecinde gazetecilik yaparak günümüze gelmişiz. Halkın haber alma hakkını en zorlu koşullarda savunmanın kolay olmadığını bilirsiniz.

Öncelikle bu gün vesilesi ile gazetenin kurucusu merhum Enver Arslan’ı rahmetle anıyorum. Çocukluğumda aynı mahallede kendisine ‘ağabey’ diye hitap ettiğim Merhum Enver Arslan’ı, bir trafik kazasında yitirdik. Kendisi aramızdan ayrıldı, ancak adı ile birlikte geride bıraktığı eseri yaşıyor.

Cesur yayıncılık anlayışı ile saygınlık kazanan bir gazete olduğunu da belirtebilirim.

Halkımızın her türlü sorunlarını gündeme taşıyan bir gazetedir Çağdaş. O nedenle bu gazetede yazıyorum.

Saygın basın kuruluşlarından Türkiye yerel basını içinde en fazla ödül alan gazetedir Çağdaş…

Güveninize layık olabilmek için yağmur, çamur, kar-tipi demeden her yere haber için giden gazetedir Çağdaş…

Mereto’nun eteğinden, Kulp-Bingöl sınırındaki dağlara kadar her yere size haber sunmak için muhabir gönderen gazetedir Çağdaş…

Açıkça ifade edeyim; halktan aldığı güçle yoluna devam eden gazetedir Çağdaş…

On binlerce Batmanlı için 2 Mart’ın hiçbir anlamı olmayabilir. Ancak 2 Mart bizim için çok anlamlı bir gün!..

Bugün bizim için önemli ve anlamlı bir gündür. Batman ortamında gazete sahipleri dışında, dışarıdan elinde kalem tutarak aralıksız günlük yazı yazan tek kişiyim. Bazı meslektaşlarım benden daha eski olsalar bile onlar aralıksız yazı yazmadıklarından böyle bir farklılığım söz konusudur.

Türkiye’nin en büyük basın kuruluşlarından ödüller alan Batman Çağdaş, geçen yüzyılın üçte birlik tarihine, Batman’ın gelişimine tanıklık etmiş ve şahitlik ederim ki Batmanlıların hak savunuculuğunu da yapmış bir gazetedir. Batman Çağdaş, yakın tarihin sadece tanıklığını yapmamış, Batman üzerine oynanan oyunları açığa çıkarma noktasında önemli bir rol üstlenmiştir diye düşünüyorum. Çağdaş gazetesi, halkın gören gözü, işiten kulağı ve konuşan dili olarak tarihteki yerini almıştır…

Batman Çağdaş’ın bu günlere gelmesinde en büyük emek şüphesiz Yazı İşleri Müdürümüz Sayın Arif Arslan’a aittir. Hakkını teslim etmeden geçmek istemiyorum. İlk günkü muhabirlik heyecanı ile hala haberlere koşan ve her ortamda, her platformda, her toplantıda, eylemde hepimizden daha fazla not alarak gazetecilik yapan Sayın Arif Arslan gerçeğini herkes görüyor. Bu tespitimi teyit etmeyecek meslektaşımın olacağına inanmıyorum.

Batman’da kırsaldan haber denildi mi akla ilk gelen gazeteci de Arif Arslan’dan başkası değildir. O, Sason’un en tehlikeli uçurumlu yollarından geçerek haberin kaynağına giden bir gazetecidir.

Beş ilçemizin kırsalından da haber getirmekle adını duyurmuş, hak ettiği ödülleri de Türkiye’nin en saygın basın kuruluşlarından almasını bilmiştir.

Bazen sosyal paylaşım sitelerinde veya bazı dostların albümünde 1980’li yılların Batman fotoğraflarıyla karşılaştığımda nostalji yaşıyorum. Hayalen eski yıllara giderken, kentin eski görüntüleri bir film şeridi gibi gözümün önünden akıp geçiyor…

Neydi o yıllar?..

At arabalarının tekerlek gıcırtısı ve nal sesleri hala kulaklarımda!..

Hayalen 1980’li yıllara giderken bu günkü Gülistan (eski ismi Tekel) caddesinden her geçtiğimde, küçük bir işyerinin önünde biriken insanlar geliyor gözlerimin önüne. Yoldan geçen pek çok kişi bir süre ya duvara, ya da işyeri camına bakıp sonra geçerdi…

Hayır hayır, bir akıl hastanesinde yaşanan olaydan söz etmiyorum. Hani bir akıl hastanesi varmış. Oraya atanan yeni Müdür, makam odasının penceresinden her sabah akıl hastalarını izlermiş. Eskiden akıl hastası denilen zihinsel engelliler, her gün aynı saatte sıraya dizilip duvardaki küçük bir deliğe bakarmış.

Müdür merak etmiş. Bir gün engelliler sıra halinde iken ihata duvarındaki o deliğe bakmak istemiş. Zihinsel engelli hastalar, “Sırayı bozma, git kuyruğa takıl” demişler hastane müdürüne. Müdür kuyruğa girerek sırasını beklemiş. Sıra kendisine geldiğinde ihata duvarındaki delikten dışarıya bakmış. Tabi dışarıya açılan küçük delikten sadece karşıdaki hava boşluğundan başka bir şey görememiş. Müdür, sıradakilere dönüp, “Baktım ama bir şey göremedim” demiş. Bunun üzerine sırada bekleyenlerden birisi, “Sen deli misin kardeşim? Biz yıllardır her gün bakıp duruyoruz, daha bir şey görmedik. Daha yeni gelmişsin ne görmeyi bekliyorsun ki?”diye cevap verince bütün zihinsel engelliler Müdüre epeyce gülmüşler!..

1980’li yıllarda bugünkü Gülistan Caddesinden geçerken, bir işyerinin önünde durup camekâna bakanlar zihinsel engelli vatandaşlar değildi. Özellikle, o zorlu koşullarda okumuş, eğitimli insanlar işyeri camına bir süre bakmadan geçmiyorlardı. O insanlar cama bakıp bir şeyler okuduktan sonra yollarına devam ediyorlardı.  Okudukları neydi biliyor musunuz? Çağdaş gazetesi…

Evet, yanlış okumadınız ve ben yanlış yazmadım. Okudukları şey Batman Çağdaş Gazetesiydi…

HALKIN HİZMETİNDEKİ GAZETE…

Takvim yaprakları 1984 yılından 2 Mart’ını gösterirken Batman Çağdaş’ın ilk sayısı Gülistan caddesindeki küçük işyerinin camına asılmıştı. Yoldan geçen vatandaşlar günlük olayları Batman Çağdaş’ı okuyarak öğrenmeye çalışıyorlardı…

1984 yılında o caddeden her geçişimde Batman Çağdaş’ı okuyordum. O caddeden her gün geçtiğimden Çağdaş’ın ilk sayısını da okumuş olabilirim diye düşünüyorum…

Batman halkının desteği olmasaydı, Çağdaş bugünlere gelemezdi. Batman Çağdaş, yakın tarihin tanığıdır. Bölgemizin düşük yoğunluklu savaşı yaşadığı son 30 yılın tanıklığını yapan bir yerel gazetedir Çağdaş…

Eğer halkımızın arzulamadığı, geleneklerine, kültürlerine, örf, adet ve ananelerine, dini değerlerine aykırı bir yayın politikası olsaydı, Batman Çağdaş bu kadar yıl boyunca yayınını sürdüremeyecekti. Batman Çağdaş, Batmanlılara hizmet noktasında hep duyarlı olmuş ve halkımızın değerlerine saygılı olmuştur. Halkın güvenine layık bir gazete olduğunun somut bir göstergesi, hala günlük olarak yayını sürdürmesidir…

Eksikliğimiz, yanlışımız olabilir ama kesinlikle ifade edebilirim ki Batman Çağdaş, geçen zaman sürecinde bu kentin gelişimine, büyümesine, sorunlarının çözümüne büyük katkı sunmuştur…