*Batman Çağdaş’ın neredeyse 600 günü bulacak ‘Batman’ın fotoromanı’ köşesinde 70 ila 80 yıllık tarihi kareleri yankı uyandırıyor. Petrolcülerin 1940’lı yılların sonlarında kurdukları şehir, artık o eski ‘Petrol kenti modu’ndan çıktı…

*Batman’ın ‘Teknokent’ Projesi gündemde. Kıra Dağı eteğindeki OSB’ye alternatif olarak Batman Üniversitesi Batı Raman yerleşkesi yakınındaki kayalık alan, yeni OSB için ideal yer. Batman Üniversitesi ile bazı kurum ve kuruluşların birlikte hayata geçirecekleri bu projeyi ötelememek gerek…

BİR ZAMANLAR SANAYİ KENTİYDİ
1947 ila 1948 Yılları, Batman’ın çekirdeğini oluşturan İluh’un makus talihini değiştiren dönemdi…

O yıllarda ABD’li, Polonyalı ve Alman petrolcüler, Türkiye’nin ilk Rafinerisinin temelini Batman ovasına atmıştı. Rafinerinin etrafı bozkır ovasıydı.

Şimdi ki DDY Gar istasyonunun dili olsa da yaklaşık 70 yıl öncesinde ağırladığı konukları anlatabilse.

Kimler gelmiş, kimler geçmiş o tarihi Gar’dan.

İdam edilen Başbakan Adnan Menderes’ten dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Celal Bayar… Yine eski Başbakanlardan Şemsi Günaltay’a dek çok ünlüler, kara altının öyküsüne tanık olmuş.

Üst düzey bürokrat ve teknokratların üzerinde titizlikle durdukları ülkenin ilk rafinerisi öyle kolay kurulmamış. İkinci dünya savaşı sonrasında ülkelerin içinde bulunduğu krizlere rağmen, Türkiye’de dönemin üst düzey yöneticileri ülkenin ilk rafinerisinin yapılması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlar…

İstanbul’daki tüm tersanelerde görev yapan boru ustaları ile kaynakçıların, özverisiyle rafinerinin yapımı tamamlanmış.

Günümüzde milyonların ziyaret ettikleri Fransa-Eyfel kulesi kadar demirin kullanıldığı Türkiye’nin ilk Rafinerisi, tam 65 yıldır üretimde.

Milyonlarca varil petrolün işlendiği o bacasız tesiste binlerce petrolcü gelip geçti. Hala bölgede üretilen ham petrolün bir bölümü Kırıkkale’ye gönderilip işleniliyor. Buradaki asfalt ise ülkenin dört bir yanına gönderiliyor.

Rafinerinin temelleri atılırken ne hikayeler yaşanmış. Ne ünlü konuklar o tarihi Gar’da karşılanmış…

RAFİNERİ İŞGAL ETMEDİ,
BATMAN ETRAFINI SARDI
1955 Yılında üretime başlayan TÜPRAŞ Batman Rafinesi, o yıllarda Batman’ın yanı sıra bölgenin can simidiydi.

14 Haneli İluh’un, o yıllarda beldeye, ardından da ‘İlçe’ye dönüştüğü dönemlerde Batman’a, elektriği sağlayan rafineriydi.

Doğalgaz’ın olmadığı dönemlerde de İpragaz Dolum tesisleri, hemen rafineri karşısındaki Salih Özdemir parkının yerindeydi. Bölge illerinden binlerce vatandaş tüp gaz alabilmek için o tesislerin önünde kuyruk oluştururdu.

Rafinerinin doğurduğu iki kuruluş daha vardı; Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü ile Botaş…

40 Yıl öncesine dek Batman’ın olmazsa olmazları arasında bu iki kuruluş vardı.

Şimdi bu kuruluşlar yok artık.

TPAO ve TÜPRAŞ da eski günlerinden çok uzak.

Rafineri kurulduğunda, bakın etrafında tek bir mahalle yok. Rafinerinin üretime geçmesiyle yakınındaki Site, Akyürek ve İluh ile çevresindeki semtler yok.

Eğer o dönemin yöneticileri, Rafinerinin dibine yapılaşmaya izin vermemiş olsalardı, belki de günümüzde bazı çevre sorunlarını konuşmamış olacaktık. Rafinerinin kuruluşundan günümüze neredeyse 70 yıl geçecek. İstesek de istemesek de Rafineri Batman’ın tam göbeğinde…

PETROL’E ALTERNATİF
Batman’a yıllar önce biçilen bir rol, sanayi kenti olması yönündeydi...
O dönemlerde planlar hazırlanıyor, hayata geçiriliyor...

Belki de bu günler hesaplanmadan, büyük bir şehir bu şehrin verimli toprakları üzerine kuruluyor...
Bakın, 65 yıl öncesinden rafinerinin etrafında yapı yok. Sonradan rafinerinin dört bir yanı yapılarla kale gibi çevrildi...
Zaman zaman kent merkezinde kirliliği önlemek için ‘Kentsel Dönüşümü’ konuşuyoruz...
Bazen şehir merkezinde çarpık yapılaşma, sanayileşme söz konusu...
1990 Yılında temeli atılan Kıra Dağı eteğindeki Organize Sanayi Bölgesi de artık kabuğuna sığmıyor.
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş, ‘Tekno-kent projesi’ için adım attı...
Bu önemli proje için bazı kurum ve kuruluşlar seferber olmuş durumda...
Batman Üniversitesi Batı Raman yerleşkesi yakınında ikinci bir OSB planlanıyor. Bu projeye de Vali Hulusi Şahin çok sıcak bakıyor.
Batman’ın toprağı ve iklimi dünyanın tarım için en avantajlı bölgelerinden biri olmasını sağlıyor...
Dünyada hızla artan nüfusu besleyecek tarım arazilerinin değeri her geçen gün katlanarak artıyor...
Evet Batman’da işsizlik rakamları büyük boyutlarda...
Sanayileşme Batman’ı 70 yılda yarım milyonluk kente dönüştürdü. Kimsenin buna itirazı yok.
Ancak sanayileşmeyle refaha ulaşırken bir yandan da bu güzelim doğal ortamdan uzaklaşmamız lazım.
Artık doğamızı koruyarak da refaha ulaşabilmenin projelerini hayata geçirmeliyiz.
Bunun için öncelikli olarak tarım arazilerimizi en yüksek verimi alacak şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz...
Tarımda Batman ovası büyüklüğünde bir araziyle neredeyse Avrupa'nın yarısını besleyen Hollanda'yı örnek alabilirsek birçok şeyi aşabiliriz...
Batman’ın önündeki büyük fırsat sadece tarım değil elbette...
Batman bir eğitim kenti olabilir...
Batman Üniversitesi bunun için sağlam bir temel olarak düşünülebilir...

Kısaca söylemek gerekirse; Batman’ın hem eğitim, hem sağlık, hem de turizm kenti olabilir...
Tabii bunun için kenti yönetenlerin, kentin geleceğine yön verenlerin Batman’ın doğal yapısını korumak adına kaygılara da sahip olmalıdır...