*Batman’ı tanıyan ve bilen bir ismin Sağlık Müdürlüğü’ne atanması yerinde bir karardı. Uzman Dr. Osman Sünger, sağlıkta yeni oluşumun gerçekleştiği sağlığın başında artık…

*Kamu Hastaneler Birliği’nin kapatılmasının ardından tüm sağlık kuruluşları yeniden Sağlık Müdürlüğü’ne bağlandı. Şimdi sağlık teşkilatının, bu alanda çile çeken Batmanlıların beklentilerine yanıt vermelidir…

KADIN-DOĞUM HASTANESİ
YENİDEN İHALEYE ÇIKIYOR

Batman Bölge Devlet hastanesi bitişiğindeki yeni Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin yapımı bir süredir durdu. Bitişiğindeki Bölge Devlet Hastanesinin bir ünitesi, yeni hastanenin alanına girince, sorun yaşanmış, bir türlü inşaat ilerleyemiyordu.

Defalarca yazılmasına çizilmesine rağmen kimse bu soruna el atmıyordu.

Sonunda Batman Milletvekili Ataullah Hamidi, konuya el attı ve yarıda kalan Kadın Doğum Hastanesinin ikinci etap ihalesinin bu ay içinde gerçekleştirileceği açıklandı.

Maalesef bazı basit işler nedeniyle önemli bir yatırım gecikebiliyor.

Yeni binanın gecikmesi yüzünden 50 yıllık binada hastalar çile çekmeye devam ediyor.

Keşke bazı yatırımlar böyle gecikmese de Batmanlılar bu çileyle karşılaşmazsa…

SIRA ARTIK YENİ HASTANEDE

Batman’da sağlık yatırımlarının gecikmesinde tek sorun Kadın-Doğum ve Çocuk Hastalıkları hastanesinde değil.

En büyük sorun 400 yatak kapasiteli yeni hastaneye henüz başlanılmaması.

Hemen her gün bu konuda şikayet alıyoruz.

Batmanlılar bize gördüklerinde her yerde soruyor;

“Güney Raman çevre yolu üzerinde aylardır yapılacağı söylenen ve arsası hazır yeni hastanenin temeli ne zaman atılacak?”

Batmanlılar bu talepte haklı.

Yeni hastane yatırımı geciktikçe gecikti.

Bölge Devlet hastanesinin yükü öyle bir ağır ki; sormayın gitsin.

Acil servis dolu. Mevcut üniteler ihtiyaca cevap vermiyor.

Yoğun bakım yatağı yeterli olmadığı için günlerce bekletilen hastalar var.

Batman’a artık yeni hastane şart. 400 Yatak değil, 800 yatak kapasiteli hastane anca bu şehrin gereksinimini karşılar. Milletvekili Hamidi, sağlık yatırımları üzerinde duruyor. Yeni Bakan’a geciken yatırımlar sık sık hatırlatılmalı.

Hastalarımız Diyarbakır’a giderken, yollarda perişan olmasın…

*******

İLUH ESKİDEN OLDUĞU GİBİ!

İluh, 50 yıl öncesinin tarif edildiği gibi ihmal edilen bir semt. 55 Yıl önce petrol kentine Kaymakam olarak gelen merhum Altay Kancaal, DDY Gar’ına geldiğinde; İluh tepesinde 20-25 hane ile çevresinde taş-kerpiç binalar dışında bir şey olmadığını dile getirmiş. Bu kentin ilk Kaymakamı Kancaal’ın anlattığı o eski semt İluh, hala öyle bir görünümde aslında.

Çocukluğumuzda yakınlarımızın oturduğu İluh’a gidebilmek için diz boyu çamurda nasıl çile çektiğimiz hala hafızamda. İlkokul yıllarımda oturduğumuz Bağlar mahallesinin de o yol güzergahında olduğu ‘12. Cadde’ olarak bilinen ‘Komando yolu’ stablizeydi, etrafı ise bataklıktı.

Batman Lisesini birlikte okuduğum sınıf arkadaşım Metin Güneş, İkiztepe (Xırbereşik) köyünden gelip lise yolunu tuttuğumuz 1976-79 yıllarıydı. Sabahları evden kaptığımız bir tandır ekmek ve peynirle karnımız doyardı.

80 Yıllık DDY Gar’ında ilk trene bindiğimi hatırlıyorum. 50 Yıl öncesinde Batman-Bismil arasında ne böyle yollar vardı ne de araçlar. Dönemin petrolcüleri ve üst düzey bürokratları da yolculukta treni tercih etmekten başka şansları yoktu. Batman-Diyarbakır arasında tam 13 istasyon vardı. Trenin geçtiği yerlerin adlarını hala biliyorum.

Dar koridorlu ve ahşap kompartmanlı trenin, bavul-valiz-eşya bırakılan yerde saklamanın bıraktığı etki ve köylülerin kent merkezine getirdikleri peynir-yoğurt ürünleri gözüme takılanlar gibi. Bilet kontrolü yapan görevlilerin, bileti olmayan yolculara iki kat para cezası kesip gözdağı verdiklerini de unutmuyorum.

PETROL KENTTE TÜTEN TEK BACAYDI

Kuyrukların bol olduğu 70-80’li yıllarda bir tüpgaz alabilmek için TÜPRAŞ Rafinerisi karşısındaki dolum tesisleri önünde günlerce kuyrukta kaldığımız da oluyordu.

Petrol kentinin ortasında tüten ülkenin ilk rafinerisinin bacasından yükselen duman ile kirli havaya bu kentin sakinleri alışkındı aslında.

Bir dönemler ziftinin bile cadde-sokaklarına yansımadığı bu şehrin dününü yeni jenerasyona anlatmak için de ‘nostalji’ köşelerini size anlatmamıza sebep oluyor.

Batman’ı ‘Batman’ yapan duyguyu, yani o eski petrolcülerin öykülerini sizlere anlatmaya çalışarak, parçaları bir araya getirme yolunda adım adım çabalıyoruz.

Bir çok izlenim ve etki bir insanın kentle ilgili deneyimine girer ve bu kentin ilk petrol mühendislerinden merhum Abdurrahman Durukal, bize bu şehrin dününe ışık tutan ‘kara altın’ın öyküsünü anlattığında teşekkür edilmesi gereken; pek çok insan daha var.

Bazıları aramızda değil, ne yazık ki…