Günlerdir yazmayı düşündüğüm bir mesele var. Başka sorunlar gündeme gelince hep unuttuğum bu meseleye bugün dikkat çekmeyi görev biliyorum...

Kentimize sığınan binlerce Suriyeli aile gerçeğini bilmeyen yok...

Zalim bir yönetimden,

barbar örgütlerden,

kana doymayan yapılardan kaçarak kentimize sığınmışlar…

Akşam için sıcak bir yemek bulduklarında sevinen, ancak ertesi sabah çocuklarına kahvaltılık bulamama endişesiyle yatan yüzlerce Suriyeli aile gerçeğini biliyorum…

Bazı hayırseverlerle ziyaret ettiğimiz kimi evlerde çocuklarının önüne azık olarak ekmek-salça bırakanlarla karşılaşmışızdır…

Çocuklarının önüne ekmek ve makarna koyan nice Suriyeli aile gerçeğine tanık olmuşumdur…

Her paket çubuk makarna, onlar için bir öğün yemektir…

Engellisi,

hastası,

yetimi,

felçlisi,

işsizi ile sayısız Suriyeli aile yoksullukla değil, açlıkla boğuşuyor gözlerimizin önünde…

Görmeyen gözlere bu acı gerçekleri gösteremem…

Görmek isteyenlere alanı gezdirebilirim.

“Bu ne acımasızlık?” başlığıma geliyorum.

AĞIR PARA CEZALARI…

Son dönemlerde, özellikle bu kış aylarında kentimize sığınan Suriyeli sayısız aileye ağır elektrik cezaları kesildi, kesiliyor…

Ceza sebebi; kaçak elektrik kullanıyorlarmış…

Kaçak elektriği bu köşede açıkça eleştiren sayısız yazım var.

Daha önce defalarca vurguladığım gibi, yine ‘Kaçak elektrik kullananlara hakkımı helal etmiyorum’ diyorum, hem de yüksek sesle…

Kaçak elektrik kullanan hiçbir Batmanlıyı asla savunmam. Suriyelilerin de kaçak elektrik kullanmalarını savunmam, doğru bulmam.

Ancak engelli, yetim, açlıkla boğuşacak kadar perişan Suriyelilere kesilen ağır, orantısız elektrik cezalarına itirazım var…

Bu ne vicdansızlık diyorum bir kere daha…

Adam evine sıcak ekmek götüremiyor. Kış aylarında kendilerini sıcak tutacak battaniyeleri bile adeta yok. Bir de bakmışsınız ki kendisine 2-3 bin TL civarında kaçak elektrik cezası kesilmiş…

Beni arayan, yolda karşılaştıklarında ağlayan nice Suriyelilere kesilen ağır cezaları insafsızlık olarak değerlendiriyorum…

Vallahi çalışan çocuğu ameliyat geçiren Suriyeli bir aileye kaçak elektrik cezası kesilince, bana ulaşan yakınları evde sıcak aşın pişmediği bilgisini ulaştırmışlardı. O eve hayırsever bir dostumun hazırladığı gıda paketini ulaştırdım…

Biz aile fertlerini yaşatmak için mücadele ederken, birileri onlara orantısız para cezaları kesmekle meşgul…

Batman’ın sayısız lüks apartmanlarında kaçak elektrik kullananlara dokunamayan bir kurum, habire açlıkla boğuşan mazlum ve mahrum Suriyelilere ağır cezalarla meşgul…

Onlara mı gücünüz yetiyor?

Evet, bir kere daha net görüşlerimi özetle ifade edeyim; kaçak elektrik konusunda yanlış yapanların karşısındayım. Aşırı yoksul vatandaşların bir elektrik sobasıyla ısınmaya çalışmalarını belki mevcut şartlarda doğal da karşılayabilirim. Ancak Keban, Karakaya veya Batman Hidroelektrik santralini babalarının çiftliği gibi gören içimizdeki nice vicdansızlara da şiddetle tepkiliyim... 

İçimizdeki bazı vicdansızlar yüzünden hayat zehir olmaktadır…

Doğalgaz kullanımına açık evlerinde, gaz yerine tüm odalarını ısıtacak şekilde kaçak elektrik kullanan zenginlerin olduğunu duyuyorum…

Maddi durumları çok iyi olan nicelerinin kaçak elektrik tüketmeleri, dürüst insanlara zulüm olarak değerlendiriyorum…

Hiçbir zaman kaçak elektriği meşru, yani helal görmedim ve asla görmüyorum. Çünkü toplumun tümünün müşterek hakkı söz konusudur…

Önce varlıklı, zengin, feodal, siyasi kimlikleri ve etiketleri olan güçlülerin üzerine (ev, işyeri vs) gidilirse, bu konuda topluma güven verilirse kaçak elektrik olayı da azalacaktır.

Sadece yoksulların evlerine baskınlar düzenlemek çözüm değildir.

Kaçağın faturasını dürüst vatandaşa kesemezsiniz. Kesintisiz enerji her vatandaşın hakkıdır ve yasa gereğidir.

Bu ifadelerim ardından Suriyeliler için farklı bir mekanizma önermek istiyorum. Düşünceme göre Suriyelilere bu kadar yoğun ceza kesilmesinin nedeni, onların haklarını arayamayacak kadar sahipsiz oldukları içindir…

Zengin ve varlıklı olanların üzerine gidemeyen, onlara ceza kesemeyen görevliler, Suriyelilerin evlerine rahatça girebilmekte ve orantısız ceza kesmektedirler…

Yazıktır, günahtır. Kan ağlayan Suriyeliler, “Nereden bulacağız iki üç milyarı? Ev sahiplerimiz ödemeyi yapmadığımız takdirde bizleri evlerinden atacaklar. Ne olur çare bulun” diye feryat ediyorlar…

Bu feryadı duymak lazım…

Binlerce aileye insani olarak kucağımızı açmakla övünüyoruz. İnsani ve dini açıdan doğru olanı yapmışız. Ancak bu insanları ağır para cezaları altında inletiyoruz…

Bu soruna çözüm bulunmalıdır.

Sayın Valimizden beklentimiz vardır. Birçok önemli toplumsal soruna duyarlı. Bu meseleyi de gündemine almasında yarar vardır. Dini açıdan hayırlı bir adımdır…

Suriye İl Koordinasyon Kurulu toplantıları yeniden başlamalıdır. Orada sorunların çözümü için çareler bulunabilir. Devlet, onların belli miktardaki elektriklerinin parasını ödeyebilir. Acil bir çare lütfen…