Batman hızla büyüyen bir yerleşim merkezi. Bu hızlı gelişmeye rağmen yatırımlar da aynı oranda artmayınca büyüklük ve gelişim bina ve nüfus sayısının artışı ile kendini gösteriyor. Oysa yapılması gereken bu gelişmeye paralel ve hatta bu gelişmeden daha hızlı bir şekilde yatırım yapmaktır.

Bu isteğin birçok nedeni var. 1930’larda bir köy iken petrol rezervlerinin keşfedilmesi ve petrolün çıkarılması ile gelişim ve büyüme evresine giren bu yerleşim yeri yaklaşık 70 yıllık bir süreçte 4 yüz nüfustan 400 bin nüfusa ulaşan bir kent oldu.

Doksanlı yıllardaki olayların yoğunluğu nedeniyle yaşanan hızlı göç nedeniyle de karışık bir sosyal yapıya sahip oldu. Adeta kentin dengesi değişti. Süreklilik kazanan nüfus hareketliliğine rağmen yatırım yapılamadı.

Genç nüfus oranının yüksekliğine rağmen işsizlikle mücadele konusunda gözle görülüyor bir ilerleme sağlanamadı. Bu durum kentin ülkenin en büyük işsizlik oranına sahip yerleşim yerlerinden biri olmasına neden oldu.

Kırsal kesimden kente yapılan göçlerden dolayı nitelikli iş gücünün niteliksizleşmesi ve çalışma alanlarının azlığı fakirliği hızla artırdı. Elde avuçta var olan birkaç kuruşun bitmesi ile de vatandaş fakirlik sarmalına girdi.

Her ne kadar sosyal yardımlar sayesinde bazı temel ihtiyaçların giderilmesine çalışılsa da bunun çözüm olmadığı açık. Bu nedenle de bu kente yatırım lazım. Bu yatırımların bir kısmının devlet eliyle gerçekleştirilmesi bir zorunluluk. Çünkü yatırım konusunda devletin ilk adımları atması lazım. Hele Eğitim, sağlık gibi konuların acilen devlet eliyle çözülmesi gerekiyor ancak sadece devlet yatırımları ile kentin büyümesine sürdüremeyeceği ve sorunlarını çözemeyeceğinin de görülmesi gerekiyor.

Bu durum özel sektör yatırımlarını zorunlu kılıyor. Özel sektör yatırımlarının yapılması için de uygun ortam ve zeminin yaratılması ve kentin tanıtılması lazım. Kentin simgesi haline gelecek alanların yapılması bir zorunluluk. Basın, yayın, kültürel etkinlikler gibi konularda kendimizi göstermemiz gerekiyor. Bu sayede kentimize yatırım çekmemiz gerekiyor. Çünkü insanlarımızın işe ve aşa kentimizin gelişmeye ihtiyacı var. Bunun için de yeterli potansiyeli olan bir il’iz.

Kentte devam eden projeler yabana atılacak değil ancak bunların yeterli olmadığı da açık. Üstelik yıllara yaygın hizmetler nedeniyle ödeneklerin büyük bir bölümünün kullanılmadığını da görüyoruz. Yarım kalan yatırımlara bu yıl devam edilecek ancak işler beklentilere cevap verecek hızda ve düzeyde değil. Biraz daha çalışmamız gerekiyor.

Evine aş, çocuklarına iş bulamayan ebeveynlerin dertlerine çare bulmamız gerekiyor. Bunun için de istikrar çok önemli. Bunu sağlamak için de herkesin gerekli duyarlılığı göstermesi gerekiyor. Herkes geleceği duyacağı güven sayesinde bir takım adımları atmak için kolları sıvamak durumunda kalacak. İl dışındaki hemşerilerimizin şehirlerine yatırım yapmalarını istiyoruz. Vatandaşlarımızın daha rahat ve huzurlu olmasını sağlayacak iş olanaklarını yaratmamız gerekiyor.

Bütün bunlar için ilimize yatırım yapılması lazım. Bunun devlet öncülüğünde yapılacak düzenlemelerle sağlamak durumundayız. Özel sektörün de elini taşın altına sokması lazım. Herkes huzurlu olmayınca sermayenin huzurlu olması da imkânsız. Bu nedenle projeler hızlandırılmalı bütün hemşerilerimiz yatırım için kolları sıvamalı diyoruz.