Bu bir Çağ Yangını değilse, ya nedir?

Kan, ölüm ve gözyaşı üzerine yapılan hesapların faturası elbet bir gün kesilir, ama kanunla, ama mahşerde.

Yanlışa yanlış ile gidilmez.

Silvan şehrine yönelik sosyal medya paylaşımlarına bir bakın hele. 

Ak Parti Hükümeti acilen bu konuya bir çare aramalıdır.

Irkçılıkla tümleşik, genel isyana teşvik ancak bu kadar planlanabilir.

Öyle yazılar var ki bir mülkiye müfettişi çok değil, 1 saat içinde tüm bu yazıları zabıt altına alabilir.

Hatta öylesine pervasızca yapılıyor ki güvenlik görevlisinin elinde sprey boya ile adeta pozu bile var.

O yazıları burada yazmayacağım. Tekrar gündeme getirilmesine hizmet etmeyeceğim.

Ne yapılmak isteniyor, kime hizmet ediliyor?

90’lı yıllarda da biz bu filmi izlemiştik. Birileri Kürt gençlerini dağa yollamak, illegaliteye düşürmek için baskı ve zulüm yapar ve sonrasında da sonu gelmez çatışmaların insan kaynakları elde edilirdi.

Ama artık 2015 yılındayız ve Ak Parti geçmişteki oyunun benzerini tezgâhlayanları deşifre edebilmeli.

Bu görevliler paralelci midir, nedir bilemiyoruz ama iyi niyetli olmadıkları kesin.

Çağ Yangını demiştik ya, sırada Fransa var.

Fransa’da yapılan saldırıyı tüm kalbimle lanetliyor, bir Müslümanın böylesi bir eylemi yapmasını şiddetle kınıyorum. Ne adına işlemiş olursa olsunlar, Allah bin türlü belalarını versin. Ama lütfen İslamın o yüce ismiyle bir arada kullanmayın bu olayı.

Bunlar değil Müslüman, insan bile olamazlar çünkü.

Yerde yaralıya tekbir getirerek ateş etmek ancak vahşilik, ancak canavarlıktır.

Batının bazı gerçekleri iyi idrak edebilmesi için ne yazık ki böylesi saldırılar bir mihenk taşı oluyor.

Zira komşu Suriye’de o kadar çok insan öldürülürken tabiri caizse bir istatistik rakamı olarak değerlendirilirken, moda ve aşk kenti Paris’in göbeğinde bir saldırı kendilerini şok edebiliyor.

Bu şok dalgasını Ortadoğu ve Afrika uzun yıllardır yaşıyordu.

Tutsi ve Hutu kabileleri 90’lı yıllarda 1 milyon insanı karşılıklı öldürdü ama Batı’dan tık yok.

Dalga dalga terör yayıldı.

En modern silahları ellerine aldılar ve tık etmeyen Batı’nın karşısına dikildiler. Alın size Işit.

Işit belası artık romantizmin başkentinde.

Haftanın yorgunluğunu Cuma akşamıyla beraber gidermeye çalışan sıradan Fransızlar, hiçte alışık olmadıkları bir saldırı ile şok oldular ya, demek ki hükümetlerinin başka kara parçalarında duyarsız kaldıkları konulara çok başka kişiler pek de Fransız kalamıyor.

Evet dostlar bu bir çağ yangını.

Eskiden olsa depremler, seller, ateş topları ile hizaya getirilirdik.

Eski medeniyetlerin, kadim kavimlerin sonunu getiren uygulamaların kat be kat fazlası icra ediliyor.

Kim bilir, dünyanın dört bir yanında meydana gelen sarsıntılar bir haberci olmasın.

Rabbim iyi niyetli, içi insan sevgisi ile dolu olan insanları, kötü niyetli ve içi nefret ile dolu olanlardan korusun. Amin, amin…