Dört yanımız akarsularla çevrili. Batman, Garzan çayları, Dicle nehri yıllardır can alıyor…

Gün geçmiyor ki Batmanlı bir çocuğun, gencin boğulma haberi yerel basına haber olmasın…

Bilim ve ilim çağındayız. Teknolojideki gelişmeler baş döndürücü…

Eloğlu uzayın derinliklerine yolculuğa hazırlanıyor. Bizde ise gençlerimiz boğuluyor…

Sahi ne oluyor bize?

Bir günde artık üç veya dört boğulma haberi ile sarsılıyoruz…

Her evin ocağına, yüreklere sönmeyen bir ateş düşüyor, farkında mıyız?..

**

**

Batman Çayı can alıyor. Sason ve Kulp çaylarının azgın suları, Batman Barajında hapsedilmek istense bile, ‘Batman Çayı’ adını alarak kentin hemen aşağısından geçerek Diyarbakır’dan gelen sularla buluşup Dicle olarak akıp gidiyor…

Kentimizin doğu tarafında Garzan Çayı…

Hemen solumuzda, Malabadi’den cazibeli olarak gelip, kentimizin ortasından Kuyubaşı’na kadar giden ‘Batman Sol Sahil Sulama Kanalı…

Batman Çayı’nın hemen karşısında yine Batman Barajından gelip, Bismil-Sinan aşağı kesimleri ve diğer koluyla Diyarbakır önüne kadar akıp giden Batman Sağ Sahil Sulama Kanalı…

Son yıllara kadar çaylar can alıyordu, şimdilerde ise sulama kanalları…

**

**

Geçtiğimiz günlerde Malabadi’de yüzme bilmeyen dört insanımızı yitirdik…

Onlardan önce sulama kanallarında üç insanımızın cansız bedenlerine ulaşıldı…

Sonrasında Dicle ve geçtiğimiz gün Batman çayı can aldı…

Hepsine ‘Kader’ deyip geçiyoruz…

Kaza, tedbir gerçeklerini bilmeden sorumluluğu kadere havale edip, tartışmalara son noktayı koyuyoruz…

Hayır, trafik kazaları için nasıl kaderdir deyip geçemiyorsak, boğulmalar için de ‘kader’ diyerek geçemeyiz, geçmemeliyiz…

Evet, kadere iman ediyoruz, ama sebepler zincirini yok sayamayız…

Devesini bağlamadan Allah’a tevekkül eden gibi olmayacağız, olmamalıyız…

**

**

BATMAN KÜÇÜK MİLLET MECLİSİ’NİN GÜNDEMİ…

Batman Küçük Millet Meclisi 5 Ağustos 2018 Pazar günü iki gündemle toplandı.

Bir gündemimiz kent trafiği idi. O konuda güzel bilgiler edindik, olumlu bir fikir teatisi gerçekleştirdik.

Diğer gündem maddemiz ise boğulmalardı…

Toplantıya katılan hiçbir STK temsilcisi, boğulmalar için ‘Kader’ yorumunu yaparak geçmedi…

Herkes çeşitli nedenleri, faktörleri sıraladı…

Çok hayırlı bir toplantıydı.

Ortak akılda herkes buluştu…

**

**

Yıllardır Batman ve çevresindeki boğulmaların nedenleri ve alınması gereken tedbirleri tartışan STK temsilcileri, önemli bazı hususların altını özenle çizdi…

Batman Çayında gelişi güzel çekilen kumlar, Kum Ocaklarının neden olduğu vakalar…

Batman çayında, Dicle nehrinde uyarı levhalarının olmaması…

Kent merkezinde yoksul çocukların ve gençlerin gidebilecekleri yüzme havuzlarının bulunmaması/yetersizliği…

Devletin ilgili birimlerinin boğulmaların önlenmesi konusundaki pasif tutumları…

Ailelerin çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmemeleri…

Gençlerin ve çocukların yüzme konusunda sorumsuz davranmaları…

Yüzme bilmeyenlerin boğulma tehlikesi geçirmeye çalışanları kurtarmaya çalışmaları…

Girdaplar, zemindeki bataklıklar konusundaki bilgisizlik…

Sulama kanallarındaki beton zeminlerin kayganlığı, tutunacak halkaların olmaması…

Daha pek çok neden sıralandı, öneriler sunuldu.

**

**

Israrla yıllardır uyarılarda bulunuyor, sorunu gündemde tutmaya çalışıyorum. Ancak boğulmalar azalmıyor, artıyor. Gençlerin ve ailelerin dikkatlerini çekmek için tekrara kaçsak bile, yazmaya devam edeceğiz.

Boğulma vakaları habire artıyor ve toplum olarak hala seyirciyiz. İsimlerini zikrederek ailelerinin, yakınlarının acılarını tazelemek istemiyorum. Ne yazık ki bu boğulmaları ‘kader’ diyerek geçiştirenler var.

Kadere inanıyorum. Ancak kaderin doğru yorumunun yapılmadığına inanıyor ve o nedenle ‘boğulmalar kader değildir’ diyorum.

Devamı yarın